Mücadele yaparsa, bireysel hataları en aza indirirse netice orta da.
Sezon başından itibaren yazılarımızda ki bahsi geçen konu buydu.
Morais’in Türkçe bilmemesi, yerel basında çıkan eleştirileri değerlendirmesi konusunda yetersiz kadro ile çalışması başarısına sekte uğratmıştır.
İçerde ki huzursuzluğu çözdüğünüz zaman başarı kendisinden gelir.
Bu takım geçen sezonu kapatırken formunun zirvesinde Galatasaray’ı, Fenerbahçe’yi ve Trabzonspor’u farklı skorlarla yenmedi mi?
Şimdi Trabzon maçına gelelim.
Rıza Çalımbay’ın takıma “mücadele edecek ruhlara” ihtiyacım var anlamında mesaj vermesi öğrencilerini maça hazırlamasında büyük motivasyon olmuştur.
Kaleci Ferhat, geri dörtlüsüne güven verdi, önemli kurtarışlar yaptı, çok çalışırsa vaz geçilmez olur.
Geri dörtlüde Celutska, Chico ve Diego vazifelerini dikkatlice yaparak kademelere girdiler. Köşe vuruşların da adam paylaşmalılar.
Sakıb, yine dağınık ikili mücadelelere girdi. Kontrolsüz hareketleri yapmamalıdır. Takımı her an eksik bırakabilir.
Charles ve Zeki resmen savaştı. Rakibin oyun kurması konusunda zamanın da müdahalelerle defansa yardımcı oldular. Pas aktarımlarını biraz daha dikkatlice yapmalılar. Mükemmele yakın oynadılar.
Danilo, yeterince kendini oyuna veremiyor. Yeteneklerini biraz daha oyuna yansıtmalı ve geriye yardımcı olmalı. Adam eskitmelidir.
Deniz Kadah, fizik ve kondisyon açısından sonuna kadar mücadelesini veriyor. Çalışkanlığının yanında yaratıcılığını kullanmalıdır.
M’billa biraz daha oyunun içine girmeli ve savruk oynamamalı. Şut çekmeyi de düşünmeli.Çapraz koşular yaparak Deniz’e boş alan yaratmalı.
Sonradan oyuna giren Yekta, Jetkoviç ve Horiç daha erken takviye olarak alınabilinir. Takımın direncine olumlu katkı verebilirler.
Takımı, Rıza hocayı ve taraftarlarımızı tebrik ederiz.
Kendine öz güvenin semeresini bir kez daha bu maçta gördük.
Antalya size güveniyor. Size destek oluyor. Sizlerle gurur duyuyor.