Hadi referandum da bitti… Hizmet için ne bekleniyor daha?
Büyükşehir Belediyenin kent içi hizmetleri ve denetimleri hiç yok.
Yaya kaldırımları esnafın işgali altında.
Cafeler, kaldırım üstünde üstü kapalı,yanlar muşambalı kondular yaparak, yetmiyor bir de mekan önlerine masalar koltuklar atıyorlar.
Apartman arkatları yayayı güneş ve yağmurdan korumak için yapılmış kaldırımlar olduğu halde, esnafın tezgah ve mal işgali ile yoğun.
Seyyarı, dondurmacısı, mısırcısı, terlikçisi, penyecisi, dilencisi ile tam bir panayır yeri.
Vatandaş kaldırımlarda yürüyemiyor.
Dükkan dışı ayaklı tabelalar, önlerine konan taşlar, dubalar ile araç trafiğini zora sokuyorlar.
Söz de Avrupa kenti, turizm kenti Antalya.
Kenti tanıyan bilen, yerine oturmayan Antalya kökenli Zabıta müdürleri görev almalıdır. Siyaset torpilli dışarıdan bürokrat geçmişte zarar vermiştir bu kente. Bu tür eksik hizmetlerin faturası zamanı gelince kesilir.
ASAT semtlerde ki su tahsilat veznelerini niye kaldırıyor? Vatandaşı bankalara gönderiyorlar. Çoğu bankalar ile de anlaşmaları yok.
TRAFİK ve GÜRÜLTÜ KİRLİLİĞİ
Havalar ısınınca ne kadar motosiklet varsa dışarıda.
Trafik Polisleri sıkça denetim yapıyorlar sağ olsunlar.
Ama yeterli değil.
Kask, ehliyet, ruhsat.
İkinci kişiye kask neden mecbur değil. Kaza da ikinci kişinin hayati tehlikesi yok mu?
Motosikletin egzost kontrolü neden yok? Egzost açma kapama düğmelerine bakılmalı.
Büyük motorlar da gürültü desibel kontrolü yapılmalıdır.
İnsanlar balkonların da oturamıyor, gece geç vakit uykularından uyanıyor.
Konyaaltı sahil şeridi ve M.Kemal Blv motosiklet yarış pistlerine döndü.
Hala daha emniyet kemeri takmayan sürat tahditlerine, yol şeritlerine uymayan sürücüler var.
Fuzuli klakson, yüksek sesle müzik çalan, patinaj çekenlere ne demeli.
Ne yazık ki Antalya turizm sezonuna hazır değil.