Döndük baktık 2010 yılına.
Ne olmuş ne bitmiş.
Olan bir şey yok, biten ise vatandaş.
Koca bir yıl Ankart-Halk kart muhabbetidir gitmiş.
İnsanların beyinleri yerel gazetelerin taraflı yorumları ile bulandırılmış.
Netice de 10 kilometrelik yarıçaplı yerleşim merkezindeki kent yaşayanı ülkenin en pahalı ulaşım bedelini ödemiş ve ödemekte.
Sadece o mu? Ulaşıma bir darbede Trafik şubesinden
Toplu taşım bedelini ödemeyip, özel aracı olanlara ise ceza sağanağı.
Nasıl mı?
Elektrikli bisiklette takılmayan kaska bir şey yok, yok motosiklette kask takmadın ceza.
Niye iki araçta trafiğe çıkmıyor mu?
Fiiliyatta ise motosikletteki kaza anında kafasının üstüne düşer diye kask isteniyor, elektrikli bisikletteki düşerse kafasının üstüne düşmez diye istenmiyor, sözüm ona yasa böyle.
Fakir fukara dar gelirli insana ulaşımda motosiklet kullanıyor diye sıkı kontrol.
Egzozundan zehir kusan trafikte kuralsız davranan toplu taşım araçlarına tıs yok.
Doğuda güney doğuda alınmayan tüm trafik cezaları batı da hele turizmin başkenti Antalya’da rekora gidiyor. Neden? Çünkü sen siyasi yanlış yaptın Antalya!
Pekala ya hava kirliliğine ne demeli.
Dumansız hava sahası denilerek kapalı alanlarda sigara içmek zararlı, kentin kalitesiz kömür yüzünden zehir soluyan havasına müdahale etmemek ayrı bir seçim politikası.
Kentin imar ve siluetinin bozulmasına seyirci kalan yerel yönetim meclislerinin tespitli şekilde suç işlemesi ayrı bir yorum. Saman alevi gibi sesi yükselen sivil toplum örgütlerinin ise genelde seyirci kalması da ayrı bir yorum. Çünkü hamurunda siyaset var siyaset.
Turizm sektörünün yılın altı ayın da var, altı ayında yok olmasına, işsiz aşsız kalan biçareler ordusuna devletin sahip çıkmaması acaba çaresizlik mi yoksa becerisizlik midir bilinmez.
İşte koca geçen bir yılda Antalya kentinin suni gündemi buydu.
Ya 2011 de ki gündem ne olacak?
Ödediğiniz vergi ve resmi harçlarınızın, trafik cezalarının nasıl siyasi partilere hazine seçim yardımı olarak verildiğini, nasıl seçim propagandalarında cömertçe harcandığını göreceksiniz.
Göreceksiniz sizleri kimlerin yönetmeye talip olduğunu.
Siz de hala daha takım tutan fanatikler gibi hissi davranmaya devam.
Devam edin eskisinden hiçbir farkı olmayan 2011’den umut beklemeye.
Şimdiden 2011 yılı çilesi cemil cümlemize hayırlı olsun.