Ekonomisi en az 5 yıl belini doğrultamaz.
Bu düşünce turizmcilerce siyasi olarak söylenmedi.
Sivil toplum örgütlerinin buluştuğu Kent Konseyinde, hem de Antalya’nın ana temel sektörlerinden Turizm çalışma grubunda gündeme geldi.
Çoğunluğu Seyahat Acenteleri sahip ve müdürlerinin toplantısında.
Uluslar arası turizm fuarlarından ITB Berlin ve MITT Moskova fuarlarına katılanlar konuştu gerçekleşecek acı gerçek tabloyu.
Umudu olmayan kapalı otellerin müdürleri ve sahipleri yoktu toplantıda.
Sadece AKTOB’un kurucu üyesi emekli otelci Mehmet Alfuran ve emekli Genel Sekreteri ben Turgay Alp vardı ne yazık ki.
İşte acı olan bu.
Umutsuz bir sektör.
Hani, 500 bin yataklı turizm sektörünün 200 bini geçkin personeli.
Hani onların elinde ki eve getireceği ekmeğe bakan aileleri, çocukları.
Hani okulları, istikballeri, gelecekteki yaşamları vardı ya, hepsi hayal.
Ya turizm sektörüne destek olanlar vardı ya.
Sebzeci, meyveci, etçi, balıkçı, uncu, mobilyacı, demirci, elektrikçi, klimacı vs vs.
Hepsi krizi büyük boyutta yaşıyor, dükkan, imalathane, fabrika kapatıyor.
İşte bu ekonominin şimdiki ve gelecekteki çökmüş yüzü.
Biz dönelim yine Kent konsey turizm çalışma grup toplantısına.
ITB Berlin sükutu hayal ile geçti dedi katılanlar.
160 bin ziyaretçi 2000 turizmci den Türkiye salonları, standları bomboştu.
Yani biz bize, “Körler ile sağırlar birbirini ağırlar” misali.
Alman bankalarının Türkiye’ye gideceklere tatil kredisi vermemeye kadar giden uygulama planlarının gündeme gelmesi, fuarda konuşulan bir gerçek
Moskova MITT ise Rus acentelerin kar oranlarını yükseltme politikası nedeni ile yarı yarıya fiyat indirim talepleri karşısında kurdukları stratejisi.
Rezervasyonları bekletmeleri, forecastları saklamaları, her zamanki gibi.
2016 yılı oksijen çadırına giren turizm, 2017 de ise bir sektörün yok oluşuyla ve 37’yi aşkın sektöründe bitişiyle ülke ekonomisinin çöküşüne neden olacaktır.
Durum vahim olmanın ötesinde bir soğuk savaşa döndü.
Durum İslamiyet, Haçlı savaşına dönüştü. Geçmişte olduğu gibi.