Hala daha tartışılır, hala daha üstünden
siyaset yapılır haldedir.
50 yaşında olan AKSAV artık rüştünü çoktan ispat etmiştir.
Ancak siyasete de alet olmaması için
Belediyelerden kopması lazımdır.
Sanat vakfı kimliği ile özerk bir statüde
yaşaması ve kendi kaynakları ile ayakta durabilmesi gerekir.
Hiç kesintisiz 50 yıllık Türk sinemasının yaşamına katkı koyan bu Vakıf sadece Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Başbakanlık Tanıtma fonundan hatırı
sayılı bir maddi bütçe ile desteklenmelidir.
Bu desteği, siyasi amaç gütmeyecek tüm Hükümetler vermelidir.
Antalya, Tarihi ören
yerleri, Müzeleri ve turizm gelirleri ile bugün İstanbul ile yarışır haldedir.
Her zaman için pastanın büyük dilimini
yiyen İstanbul olmuştur.
Antalya özellikle bugüne
kadar İstanbul’dan daha çok
medeniyetlere kucak açmış antik bir kültür
kenti olarak tarihte yerini almıştır.
Ne yazık ki Altın Portakalın 50 yıllık tarihinde, Belediyeler ile iktidar partileri
arasında kısır çekişmeler yaşanmış, kültür, sanat etkinlikleri çirkin
ve basiretsiz görüşlerin etkisinde
kalmıştır.
Yetkililer şunu unutulmamalıdır ki, kent
yaşayanlarının vergileri hizmet için sanatsal yapılar, festivaller, konserler,
sergiler ve çeşitli etkinlikler ile de kentin yaşamına geri dönmelidir.
Sinema, Tiyatro, Bale, Opera gibi sanatsal
etkinlikler bilhassa turizm kentlerinde yılın 12 ayına yayılmalıdır.
Antalya kent halkı yıllardır yaşanan ayak
oyunlarını, çirkinlikleri, yandaş peşkeşlerini görerek, sanatı kültürü,
şehirden kısıtlayarak soyutlayanları, siyaset olarak sandıkta cezalandırmış,
yolsuzluk yapanları ise Adalete şikayet etmiştir.
Elbette Türk Adaleti de buna karşı duyarsız
kalmayarak gerekeni en acil şekli ile değerlendirecektir.
En kısa zamanda AKSAV Genel kurulunda kurumsallaşma kararı alınarak Belediyelerin
hükümranlığı son bulmalıdır.
Toplum ve sivil toplum kuruluşlarını
kucaklayan bir yapı oluşturulmalıdır.
50
yaşını
kutlayan, bugüne kadar görev almış tüm dürüst
AKSAV yönetimlerini ve bu
organizasyonlara emeklerini koyan çalışanları
yürekten kutluyoruz.