Şu Atalarımız ne büyük insanlarmış.
Her söyledikleri gelecek için bir uyarı, ders alınacak bir işaret.
Ama ne gezer ki bizlere ibret olsun.
İşte yaşanan bir gerçek kesit.
“Bir deli kuyuya taş atar, kırk akıllı çıkaramaz.” Sözü boşa söylenmemiş.
Son günlerin konusu, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından malum eskinin sözde sosyal demokrat Bakanı tarafından gündeme alınarak büyük imtiyazlar tanınarak çıkarılan 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri yasası.
Bu büyük imtiyazlar ile hazırlanan yasa bugün ise pervasızca uygulanmaya başlandı.
Hatta o kadar ileri gidildi ki, bugün işyerin de insanlar ne radyo dinleyemeyecek ne de TV seyredemeyecek hale getiriliyor.
Hani geçmiş de“Deli Dumrul” vergisi vardır ya. “Köprüden geçenden de geçmeyenden de” ödeyecek ya, işte aynen öyle.
AESOB’a bağlı olan esnaf, telif Yasası yüzünden bazı müzik meslek birlikleri tarafından işyerlerinde radyodan müzik dinleyen ve televizyondaki müzik kanallarını izleyenler hakkında müthiş baskı kurulduğunu ve denetimlerle cezalar yazıldığını haykırmakta.
5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 42. maddesine göre kurulan meslek birliklerinin kanun gereği sanat eserlerinden telif hakkı, yani lisans ücreti ile metre kare başı ücret istediklerini ve dinleyenler hakkında cezai işlem tabi tutulduklarını ifade ettiler.
Şimdi sormak lazım telif hakkı ödeyen radyo ve TV kuruluşları bunu yayınlama hakkına sahip mi?
Sen vatandaşlardan bunları dinlediği ve izlediği için kaç defa daha telif hakkı ücreti almaya hakkın var?
Vatandaş TV ve Radyo alırken zaten bandrol ile vergi ödüyor, birde dinlerken mi ödeyecek? O zaman Haberler dinlerken para öde, Hava durum dinlerken para öde, Karayolları durumunu dinlerken para öde.
Bak MÜYAP, MESAM, MÜZİKBİR, MÜYORBİR ve MSG Birlikleri. Hani yine Atalarımız bir laf daha söylemiş. “Köpeksiz köy bulmuş, eli değneksiz geziyor” diye. Yeter artık haddinizi bilin. Çizmeyi aşmayın. Vatandaş yolunacak kaz değil.
Millet baskısı ile T.B.M.Meclisi yani yasa koyucular, halkın tepkisini çeken bu kanun maddesini en kısa zaman da kaldıracaklardır. Buna da siz şahit olacaksınız.
Bir eser veya bir yapıttan elli kere telif hakkı alınmaz.
Kaset, CD yapanlardan telif hakkını al, yayınlayan Radyo, TV ve canlı söyleyenlerden al, ondan sonra gel dinleyenden de al. Vatandaşa servet mi bağışlıyorsunuz?
Dinleyen olmazsa, bu kuruluşlara ilan ve reklam veren olmazsa, TV ve Radyolar kimden reklam parası alarak ayakta duracak? Size nasıl ücret ödeyecekler?
Şimdi Esnaf Birliklerine üyelerini korumak ve seslenmek düşüyor.
Ey esnaf, yayın hakkı dinlemesi halka ve işyerlerine kısıtlanan, TV ve Radyolara ilan ve reklamlarınızı vermeyin.
Bakalım o zaman onlar telif hakkı ödeyip müzik çalacaklar mı?
Kendi ipini kendi çeken, MÜYAP, MESAM, MÜZİKBİR, MÜYORBİR ve MSG ve sözde birlikler bakalım ne yapacak, sanat eser sahipleri neyden defalarca nemalanacak?
Haydi Esnaf Odaları, gün haksız kazanç için eylem günüdür