Turizm sezonu yavaşlayınca Mülki ve Yerel idareler tarafından gözden düşüyor. Sezon öncesi Vali Münür Karaloğlu ve ilgili Belediye Başkanları Uysal ve Türel defalarca toplantı yaptılar, kural üstüne kural koydular.
Heyecanlandık, nihayet Kaleiçi cazibe merkezi olacak diye, düzen gelecek diye. Kocaman bir yaz geçti ve hareketli turizm sezonu geçti.
Uygulamalara baktık, birde uyulmayanlara baktık.
Ciddiyetle yaklaşanlara baktık, umursamayanlara baktık.
Kent Konseyi Turizm çalışma grubu olarak da, UNESCO şartlarına göre Kültür mirasına acaba girebilir miyiz diye toplantılar da fikirler yürüttük.
Ama gel gelelim elde var sıfıra sıfır.
Ana fikir Kaleiçi’n de ki tarihi dokuya uyumsuz binalar gündeme geldi.
Önce, Kaleiçi’nin tarihi yapısını elden geçirin, Sur önü projesi diye bir proje vardı yıllar önce hayatiyete bir türlü geçirilemeyen.
Öncelikle Kaleiçi’ni çevreleyen surları ayağa kaldırarak tarihi, içerideki eski eserleri restorasyon yaparak da kültür mirasını ayağa kaldırmak elzemdir.
Bu projelerin hayata geçirilmesi, günümüz şartlarına göre 10-15 yıl sürer.
Bu süre sonunda zaten tarihe uyumsuz binalar dokuya uygun hale getirebilir veya yıkılabilir.
Şimdi ise Kaleiçi’n de yapılan yeni yapılar her ne kadar tarihi dokuya uygunda olsa bile evlerin bahçelerindeki narinceye, yasemin, manolya, begonvil gibi ağaçların kesilerek yerine yeni binaların yapılmasına, neden olarak beton yapılaşmanın sayıca artmasına neden oldu.
Sur projesinin 1.nci Mirador, Hıdırlık Kulesi güney yanından başlayarak, Ordu evi önüne kadar örülmesi gerekir.
Koruma kurulu, Kaleiçi’n de ki çöp konteynerlerin pis koku giderilmesi açısından yer altına alınmasına müsaade etmelidir. Yapılmayan ve inşaat araçları traktörler yüzünden bozulan parke yolların biran önce yapılması, toz, toprak ve çamurdan kurtarılması, metruk eski evlerin istimlak edilerek harabe halden çıkarılması gerekir. Öncelikli işlerin yapılması elzemdir.