Turizmde artık ezberler bozulmalıdır!

Turizmde 40 yıllık özgün kariyer birikimi paralelinde son 25 yıldır inatla sürdüğümüz “araştırmacı yazarlık” misyonumuzla, Türk Turizminin yakın tarihinin tam içinde kaynadık. Makro Turizm bakışıyla ‘analiz-sentez-yorum’ yöntemiyle turizmin profesyonellerine servis ettiğimiz makaleler 250 sayfalık kitap olmuştur. Bu kapsamda 2000 sonrasına odaklandığımız yakın turizm tarihi ise, artık çok ciddi uyarı sinyalleri vermektedir.

Basit ve özet analizimiz şöyle: Hızla gelişmeye başlayan Türk Turizmine ‘yeni düzen’ getirme çalışmaları, 2.Turizm Hamlesi ile başlamış ve 2007’de yıllardır beklenen Devlet Politikası olan 2023 Türkiye Turizm Stratejisinde (TTS) yasal bir statüye kavuşmuştur. Fakat son 88 Ay sürecinde (7,5 yıldır) unutulmuş olan turizm çerçevesi ile, hastalıklar süregelmekte olsa bile ‘Devlet Reçetesinin gerekleri’ ele bile alınamıyor!

Bu durumun neden ve sonuçlarını sürekli işlemiş olarak, bugün ‘hiç kimsenin karşısında olmadığı ve herkesin çıkarına gelişen çağdaş turizmin, neden bocalamaya mahkûm kaldığı?’ konusu, artık çok ciddi olarak masaya yatırılmalıdır. Bu noktadaki net teşhisimiz ise; Kamu-Özel ortaklığı kapsamında Sivil Toplum ve tüm Yerel Paydaşların katılımıyla ortaklaşa yürütülmesi öngörülen yeni düzene ‘zihniyet uyumu’ sağlanamamıştır.

Turizmde ESKİ ZİHNİYET Yaklaşımı Neydi?
1970 sonrası Devletçe aktifleştirilmesine karar verilen Türkiye Turizminde, Bakanlık kuruluş yasası paraleli 41 yıl öncesinde özel kanunla kurulan TÜRSAB’ın da çok kritik bir yeri ve rolü vardır. Yeni bir sektör olarak inşa edilen ve tepedeki Bakanlıkça geliştirilerek yönetilecek olan turizmde, pazarlamacı roldeki seyahat acentelerinin birliği olarak ilk özel kesim STK örgütlenmesinin de devreye sokulması, çok anlamlıdır.

Başlangıçta oluşturulması gereken konaklama sektöründeki yatırım tereddütleri, Özal teşvikleriyle hızla aşılmıştır. 1990’lardan itibaren yükselmeye başlayan turizm, çok kısıtlı bölgelerde yoğunlaşmasına ve tüm Anadolu potansiyelini devreye alamamasına rağmen, tüm dünyada parmak ısırtan gelişmeler kaydetmiştir. Fakat sadece Bakanlık ve diğer alt sektör örgütlenmesi eksiğiyle zorlanan turizmde, çözümler aranmıştır.

Söz konusu yeni model arayışlarında, merkeziyetçi yönetimi aşmak üzere STK modelinin yaygınlaşması ve yerel inisiyatifin turizme örgütsel entegrasyonu çözümleriyle, Stratejik Kararlar verilmiş ve bunlar da, 2023 TTS 1.Eylem Planı çerçevesinde ‘172 adet somut eylem plan hükmüne’ bağlanmıştır. Son 10 yılın gündemini oluşturan ‘otelciler birliği’ olarak TUROFED Yasası çıkması da, bu gelişim konularının ön sıralarındaydı.
Ancak: Turizm Stratejisinin Resmi Gazetede yayınlanmasından 6 ay sonra göreve gelen sabık Bakanımız Günay, geçmişe dönük 5 yıllık birikimin sonucu elde edilen Stratejiyi önünde hazır bulmasına rağmen, ‘somut yasal kararlar’ hükmündeki ödevleri yürütmekten ‘imtina’ etmiştir. Bu dönemde, Otelcilerin baskılarıyla çeşitli kez ‘yasa sözü’ vermesine rağmen, çıkamayan TUROFED Yasası ise en belirgin kanıttır.

Önceki yıllardaki arayış çalışmalarıyla oluşan stratejik ‘yeni düzen’ atılımı ise, bugün hala geleceği belirsiz ve aktif gündemlere girememiş haldedir. Fakat aradan geçen 8 yıllık sürede, gelişen turizmin koşulları da değişmiş ve eskiden niyet edilen modellerin de yenilenme ihtiyacı doğmuştur. Zira eski zihniyette yerleşik bir bakış açısı ve anlayış olan ‘Devletten medet ummak’ yaklaşımının bile, artık hiç hükmü kalmamıştır.
Turizmin yakın tarihinde yaşananlar ve bugün gelinen nokta itibariyle ihtiyaç, tekrar ele alınarak hızla yeni bir çerçeveye oturtulup ‘oyunun güncel kurallarının belirlenmesi’dir. Herkes de eski zihniyetler bağımlı alışkanlıklarından sıyrılarak, yeni düzende (darboğazların aşılmasıyla) yola devam edilebilmelidir. Bunun pratik çaresi de, Resmi Stratejinin son 7 aydır ele alınamayan 2.Eylem Planı Hükümleriyle güncellenmesidir.

Turizmde YENİ ZİHNİYET Neler Getirecek?
Öncelikle Bakanlık Yasası ve diğer ‘çerçeve’ hükümlerle öngörülmüş olan tüm sektörel bütünleştirme ihtiyaçları, uyumlu bir şekle dönüşerek uygulama yöntemleri ve örgütsel ilişkiler açısından, net bir statüye oturtulabilecektir. Bunun paralelinde, daha da önemli olan ‘bölgesel turizm yönetimi’ yaklaşımıyla eski merkeziyetçi modelden kopularak, destinasyon odaklı ve tam katılımcı yepyeni bir statüye geçilebilecektir.
Burada Bakanlık ve Merkezi Hükümet olarak Ankara’nın yetkisi aynen kalmakta, fakat ‘âdemi merkeziyet’ prensipleriyle oluşturulan ‘çağdaş yönetişim ilkeleri’ çerçevesinde, bölgesel turizmin özgün ihtiyaçlarını karşılayan çok verimli bir yönetim tarzına intibak sağlanacaktır. 2023-TTS kapsamında, Devlet Politikasının Örgütsel hükmü olarak bunun adı “Turizm Konseyleri Modeli”dir ve 7 yıldır Yönetmelik beklemektedir!
Söz konusu değişim adımlarının atılmasıyla, yönetsel açıdan eski hantal piramit modelinin bir anlamda tersine çevrilmesiyle ‘huni modeli’ gibi doğal bir ‘işlem rahatlama etkisi’ elde edilecektir. Eski Modelde 3-5 adetlik gelişen destinasyonun yönetilmesinde tıkanan mekanizma, Yeni Modelde 10-15 destinasyonun ferah yönetimini sürdürecektir Zira tüm yönetsel sorun ve kararlar, huni işlemiyle sonuç eylemlere dönüşecektir.

Yeni Modelde henüz hiç gündeme bile gelememiş olan çok kritik bir husus ise, Kamu-Özel ortaklığında, “alt sektör STK’larının bütünselliği” kavramıdır. Özetle, her alt sektör kendi alanında çok başarılı bir örgütlenme etkinliği sürdürebilse bile, ortaya çıkabilecek uyum ve strateji çelişkilerinin üst yapıya yansımaması gerekir. Bunun da çözümü, ilk kez geçen yıl ortaya çıkan TURİZM TİCARET ODASI (TTO) formülünde yatmaktadır!

Turizmin çapraşık endüstriyel mekanizmasında, AKTİF ve PASİF tüm Paydaşların tek kazanda yoğrularak bütünleşebilmesi, gerçekten zordur. Nitekim son otelciler yasası atılımlarına şiddetle muhalefet eden TOBB’un gerekçesi, bünyesinden kopmaları önlemektir. TTO Formülü ise, hem bu sakıncayı sihirli değnek misali ortadan kaldırmakta, hem de aktif turizm STK’larını, bir hamlede ve tek çatıda bütünleştirmektedir.

SONUÇ Olarak: Makro turizmde ‘analiz-sentez-çözüm’ yöntemiyle sürdürdüğümüz yazarlık misyonumuzun piyasaya yansıyan makaleler sürecinde yıllardır işlenen konuların konsantre bir yorumu olan bu makale kapsamında, özlü bir ‘yönetici özeti’ verdik. Eski çamların bardak olduğu güncel koşullarda, tüm paydaşları sağduyulu ‘toparlanma atılımına’ ve lafla yürüyemeyen turizm gemimizi ‘eylemle yürütmeye’ davet ederiz.

Yayın Tarihi
08.08.2015
Bu makale 634 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!