Turistik Antalya Kenti -1-

Antalya Bölgesinde Turizm ve Turizm ekonomisinin hızla gelişmesine rağmen, Bölgenin merkezi olan Antalya Kenti bu gelişmeye ayak uyduramıyor; Bölgede “Liderlik” görevini yeterli ve tutarlı bir şekilde yapamayışı sonucunda “Aslan Payını” elinden kaçırıyor…

Bugün için Antalya Kenti’nin gelişen Türkiye Turizmi içindeki yeri ve önemi, herkes tarafından benimsenmekte ve geniş kabul görmektedir. Ancak, bu “önemli” olarak ele alınan kavram paketinin içerisinde neler bulunduğunu bir durup düşünmek ve söz konusu kavramın nelerden oluştuğunu analiz etmekte büyük yarar var. Bu basit işlemi yaptığımızda da Kentimizin turistik gelişim süreci içerisindeki yerini daha iyi değerlendirerek, değerini daha iyi anlamaya başlar hale gelebiliriz.

Turizm diye anılan kavram, aslında günlük sosyal ve ekonomik yaşantıdan soyutlanabilecek olan farklı bir olay değil. Turist olarak adlandırılan insanlar, yaşadıkları yerden herhangi bir nedenle başka bir yere giderek geçici bir süre orada gerçekleştirdikleri zaman kesitinde bu sıfatı alıyorlar. Yani, gittikleri yerdeki “misafirlik” sürecindeki yaşantıda turist olan insanların sosyal ve ekonomik ilişkileri, Turizm kavramını ortaya çıkarmakta. İster yerli, ister yabancı olsun, isterse komşu kentten, isterse de dünyanın öbür ucundan gelsin, sonuçta Kentimize gelen kişi bir turist ve özünde bir süre sonra evine dönecek bir misafirdir.

Antalya Kenti, önemli “turistik çekicilik” unsurlarını taşıyan Antalya Bölgesinin baş şehri. Bölgenin turistik değerleri o kadar zengin ki, turist sayısında İstanbul ile aynı siklette  güreşmeye başladı. Son yıllarda Türkiye’nin dış turizm kapasitesinin yarısını topluyor. Bölgedeki Alanya, Side, Kemer gibi eski alt turistik yörelere Mahmutlar, İncekum, Belek gibi yenileri eklenmeye başladı. Ancak, merkez niteliğindeki Kentin ekonomik gündemine, “Bölgeye gelen turistlerin şehir merkezine gelmemesi” gibi çok önemli bir sorunun son yıllarda yerleşmesi gibi bir gerçeklik var. “Eskiden turist sayısı daha da az iken Kent merkezi turist kaynardı, turist sayısı çoğaldı ama şehirde turist görülmez oldu” denklemini çözmeye çalışan turistik Kentimiz Antalya şaşkın durumda.

Oysa, şaşıracak pek bir şey yok. Zira turistik denklemin değişkenlerinin nitelik ve nicelikleri zaman içerisinde değişiyor, ama Antalya buna ayak uyduramıyor. Kendini gelişen turizm ekonomisinin yaratığı ve büyüttüğü pastanın lezzetine doyamadan “hakkı olan aslan payı”nı elinden kaçıran bir aslan olarak görmek durumunda olan Antalya’nın titreyip kendine dönmesi gerekiyor. Yoksa, turistler yine aynı nedenlerle geliyor, misafirlerini ağırlayan yöre sahipleri de yine aynı misafirperver Antalyalılar. Ancak, misafir sayısı ve evdeki akraba sayısı arttı, evi de biraz genişletmek zorunda kaldık. Evin reisinin misafir ağırlamaktan bıkması veya kocayarak yerinden kalkamaması gibi yakışıksız şeyler olamayacağına göre, Antalya Kentinin üzerine düşeni daha fazla gecikmeden yapması kaçınılmazdır.

Bu yazı 10.01.2004) Beyaz Gazetesi / Antalya  12.01.2004 Yayınlanmıştır