Antalya'da Turistik Esnaf patlıyor

Antalya Yöresi’nin Turistik karakteri nedeniyle oluşan “Ek Ticaret Potansiyeli”, tüm Bölge’de yepyeni bir kavram olarak “Turistik Esnaflık” hareketini gündeme getirmiş durumda; Bu yeni gelişme karşısında da Kentlerdeki  ekonomik ilişkiler, bütünüyle yeniden şekillenmekte…

Antalya Bölgesi’nin “Turistik” karakteri, özellikle son 20 yıl boyunca Yöreye yerli ve yabancı turistlerin giderek yoğunlaşan bir şekilde gelmesine yol açıyor. Günümüzdeki 2 Milyonluk İl Nüfusunun yarısının Turizm ekonomisinden etkilendiğini var sayar isek; 1Milyon yerleşik nüfusun, 3 Milyon yabancı ve tahmini 2 Milyon yerli olmak üzere, toplam 5 Milyon Turisti Misafir ettiğini hesaplayabiliriz. Bu şekilde; Bir yerleşik Antalya’lıya yılda beş Turist düşmesi gibi bir yoğunluk karşısında oluşan, sosyo-ekonomik ilişkilerdeki değişim baskısı ile, özellikle Yöredeki tüketim malları piyasası ve alışveriş ticareti olağan üstü bir şekilde kamçılanmaktadır. Turistik Yöre olmanın getirdiği söz konusu değişimin doğal bir sonucu olarak da, tüm Bölgede yaygın ve etkili bir “Turistik Ticaret” hacmi oluşmuştur.

Turist Misafirlerimizin, Otellerdeki konaklama ve geliş-gidişleri için harcadıkları ulaşım giderleri hariç kalmak kaydıyla, 10-15 günlük Yörede kalışları süresince kişi başına 20$ ortalama harcama yapmaları halinde, Antalya Turistik Ticaret hacminin en az 100 Milyon $’a rahatça ulaşabildiğini tahmin edebiliriz. İşte bu nedenlerle; Yöre’deki Turist trafiği paralelinde kalarak hareketli bir şekilde oluşan bu “ek rant pastası”ndan kendine göre bir pay alabilmeyi amaç edinen “Turistik Esnaflık”, sonuçta tüm Bölgenin yeni bir kavramı ve yaşam gerçeği olarak gündeme yerleşmiştir. Antalya Yöresinde yerleşik halkın, modern Turizm Endüstrisinin gereği olan mekanizmalara hazır ve alışkın olmayışı nedeniyle de; Sektörde faaliyet gösteren Turistik Ticaret iş yerlerinin çoğunluğu, diğer illerden gelmektedir. Yöreye Turistik Ticarete katılmak amacıyla mevsimlik olarak gelenler, aslında bir bakıma kendileri de iş amacı ile gelen Turisttir. Bu amaçla sürekli olarak Yöreye gelerek yerleşenler ise, Turizm hareketleri nedenine bağlı olarak gelmiş Göçmen Nüfusu oluşturmaktadır. Sonuçta; her ne şekilde veya nedenle de olsa, Bölge Ekonomisinde hakimiyetini tescil etmiş olan Turizm Olgusu, kendine has kuralları ve ilişkileriyle bu “Çığ Gibi Büyüme” modelini de beraberinde getirmektedir.

Tüm Antalya Bölgesinde, özellikle de Turizmin yoğunlaştığı Turistik Kent Belediyeleri kapsamında giderek artan bir tempoda yerini almakta olan “Turistik Esnaflık” hareketleri, Yöredeki sosyo-ekonomik ilişkilerde yepyeni patlamalara yol açmakta. Zira, öncelikle dükkan edinmek amacıyla, dışarıdan gelen sermayelerin, Kentteki kira rayicini artırması veya imar şartlarını zorlaması benzeri “yeni senaryolar” gelişmektedir. Bunun da ötesinde; Hesapta olmayan şekilde artan maliyetlerin getirdiği baskılar sonucunda, Turistik Esnaf’ın ürettiği ticari hizmetlerin fiyatlarının Turistik bir şekilde artırılması da “doğal” olarak kabul edilebilmekte. Uzun vadeli ortak çıkarlarını dengelemek amacıyla, bu yeni gelişimin getirdiği sorunların Antalya gündemine gelerek tartışılması ve kalıcı çözümler üretilmesinde yarar görülmektedir.
Zira, Antalya Halkı bu gelişmelere yeterince ayak uyduramaz ise, yakın gelecekte elinden neleri kaçırdığını anladığında “iş işten geçmiş” olacaktır.

 

Yayın Tarihi
29.11.2014
Bu makale 1012 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!