Kış Turizmi mayasını hala tutturamıyoruz

Antalya Bölgesi’nde gelişmiş olan Turizm Yapısı, tamamen “Yaz Tatili”ne odaklanmış olarak kan kaybeder haldedir; Yörede çok atıl ve durgun geçen “Kış Turizmi”, özel ve başka bir Üründür ve hareketlendirilmesi için, Planlı özel çabalar ve çalışmalar gerekmektedir…

Antalya’nın gelişen Turizm Endüstrisinde, başlangıçtan bu yana yaşanan önemli bir eksikliği mevcut. Yöredeki konaklama kapasitesi 400.000 yatak seviyelerine yükselmiş ve yılda 5 milyon Yerli-Yabancı Turisti misafir eder hale ulaşılmış olunmasına rağmen, Turizm Gemimizi randımanlı bir şekilde kullanamıyoruz. Zira, 2000 yılı itibariyle gelen mevcut Turistlerin 4 Milyon gibi %80’lik bölümünü 6 Aylık Yaz döneminde ağırlarken, Kış dönemindeki Misafir sayımız sadece 1 Milyon düzeyinde. Yani, kapasite itibariyle 6 Aylık dönemde 7 birim yolcuyu rahatça taşıyabilecek olan Turizm Gemimizde Yaz aylarında 4 taşıyarak mutlu oluyoruz. Fakat, aynı kapasitedeki Gemimizi yine 6 Ay olan Kış döneminde 1 olarak kullanıyoruz. İşte mevcut ilişkiler çerçevesinde, Antalya’nın Kış Turizmi yarası bu kadar içler acısı durumda.

Oysa, Antalya’nın kapasitesi dışındaki diğer faktörleri de Kış Turizmine oldukça yatkın haldedir. Öncelikle iklimi, Akdeniz’de yıllardır kış Turizminde başarılı olan örnek bazı Yörelerden hiç de aşağı kalmamakta, Kültürel ve Doğal çekicilikleri ise büyük avantajlarla önemli bir potansiyel yaratmaktadır. Zira, sadece Deniz-Kum-Güneş’in ön plana çıkarıldığı mevcut Yaz Tatili Yöresi imajımız sonucunda oluşan talep yapısı ile gelen Turist Misafirlerimiz, yüzerek ve yanarak evlerine dönüyor, diğer etkinlikleri yaşamaya da pek fırsatları kalmıyor. Oysa, evlerindeki iklim şartlarına göre hayal edemeyecekleri kadar uygun olan Kasım-Nisan dönemini kapsayan uzun Kış Aylarında, Antalya’da yapabilecekleri çok daha başka çeşit ve güzelliklerde Tatil Avantajları var. Ama, Konuklarımız bunun farkında değillerse, suçu da onlarda aramamamız gerek. Antalya Bölgesi “Ev Sahipleri” olarak, Bizler Yöremizin bu özelliklerini yeterince anlatamamış ve gerekli önlemleri alamamış isek, kafalarında “Antalya’ya kışın da gidilir ve başka bir tatil yaşanır” kavramı olmayan Misafirlerimiz, elbette böyle bir alternatif ürünü kullanamayacaktır. Gemimiz de Kış süresince atıl bir şekilde yüzmeye mahkum kalmaya devam edecektir.

Durumun genel değerlendirmesinde, Bölge Turizminin hızlı ve Plansız gelişmesi sonucunda kendimizi koşarak Yöremize gelecek olan Misafir Turistlerimizi ağırlayabilme heyecanına kaptırmış bir şekilde, kazma-kürek yollar açan ve alelacele misafirhaneler hazırlamış olan Yöre sakinlerine benzetebiliriz. Son 20 yıldır hızla yaşanmakta olan bu süreçte, 10 yıldır gözüken ve özellikle de son 5 yıldır kanıtlanan bir gerçek var; maliyet fiyatlarının altında satılmasına rağmen Yörede Kış Ayları ölü ve atıl geçiyor. Artık bu durumu idrak ederek, Kış dönemi Turizminin Yaz Ürününe nispetle bambaşka bir ürün olduğunu anlayarak sonuç alıcı eyleme gidilmelidir. Mevcut yapımızın özel bir şekilde bu yeni şartların gereklerine uygun olarak hazırlanması ve ortaya çıkarılacak Kış Ürünü pazarlamasının da özel bir şekilde yapılması gerçeklerine göre Planlı olarak hareket edebilmek gerekmektedir. Bu eylemi başararak Turizm rantının artırılmasında önemli adımlar atabilecek olan Antalya Yöresi’nin Kış Turizmi Mayasını tutturabilme şansı büyüktür.

Yayın Tarihi
18.01.2015
Bu makale 721 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!