VİZYON

Trafik Uygulamasında Eğitim Eksikliği mi?

TURGAY ALP

Gelişmiş ülkelerde toplumsal yaşam için yasalar detaylarına kadar hazırlanır. Bunlardan biri de kara ulaşımında ki Karayolları Trafik kanunudur.

Çünkü, Trafik insan hayatının bir parçasıdır. Her yıl da binlerce kişinin hayat kaybına ailelerin parçalanmasına neden olur.

Bu nedenle Trafik ile ilgili yasalar kesin olmalı yoruma açık bırakılmamalıdır.

Örneğin; bazı araçlarda lüks olduğu için fabrikasyon olarak ışık ve ısı süzgeci için renkli cam kullanılır. Bu Karayolları Trafik kanunun 30.maddesi b.bendine göre uygundur. Bazı araçlarda maliyet bedeli artmasın diye renkli cam takılmaz. Vatandaş aracına renkli cam filmi taktırır. İşte o zaman fenni muayenede aynı maddeye göre her nedense hafif kusurlu işlemi kayıt altına alınarak trafiğe çıkmasına müsaade edilir.

Herhangi bir trafik denetimin de ise polis memurunun keyfi yorumu, aracın içini güvenlik açısından göremiyoruz diye, 30-b maddesini ihlalden ceza yazılır, ikinci denetimde araç trafikten men edilir. Pekala renkli camlı aracın içini görebiliyor musunuz diye sorduğunda “o orjinal” deniliyor. Demek oluyor ki orijinal renkli camlı araç güvenli oluyor!

Bakın yaşanan iki gerçek olay.

Şehir Antalya, bu maddeden cezaya maruz kalan sürücünün açtığı dava sonuçlanır. Mahkeme kararı sonucu; polis devlet memuru olduğu için yorumunda haklı, lüks olmayıp renkli camı yerine, film kaplı gelir düzeyi düşük vatandaş haksız ve de araba kusurlu sayılır, cam filimi söktürülür.

Bu kez şehir Sakarya, açılan dava aynı, sonuç ise tam ters. Yani Mahkeme, vatandaşın haklı olduğuna, aracın kusursuz, cezai işlemin haksızlığına karar verir.

Sonuç da iki ayrı mahkeme iki ayrı karar. Karar Yargıtay’a gönderildi onanması bekleniyor.

Ama otorite olan Trafik denetçileri bu sefer başka bir maddeyi gündeme getiriyorlar.

Karayolları Trafik kanununun Madde 32 der ki ; Araçlar üzerinde yönetmelikte belirtilen şekillerde yapılacak her türlü değişikliğin ve adres değişikliklerinin işleten tarafından otuz gün içinde tescili yapan kuruluşa bildirilmesi zorunludur. (Değişik fıkra: 21/05/1997 - 4262/4 md.) Bu madde hükmüne uymayanlar 1 800 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar. Üzerinde teknik değişiklik yapılan araçlar, değişikliğin şartlara uygun olarak yapıldığı belgelenip bu durum ilgili tescil bürosunda tescil edilinceye ve trafik belgesine işleten tarafından yazdırılıncaya kadar trafikten men edilir.

Yani yeter ki bir şeye kafa takılsın, yeter ki devlete vergi kazandırılsın.

Diğer bir örnek ise, 2918 sayılı Karayolları Trafik kanununa göre raylı sistem yollarının karayolu olmadığı, Bu raylı sistem yolların da trafik denetçilerinin denetleme yapamayacağıdır, Sadece hemzemin geçitlerdeki kazalarda raporlama işlemi gerçekleştirebileceğidir. Bu konuda da Antalya Büyükşehir Belediyesi UKOME den gelen yazıda bunu onaylayan yönde.

Geçen hafta köşem de değindiğim konu da yine trafik denetçisi, yine yanlış uygulama. Yasayı uygulama anında hatırlatmamıza rağmen “git mahkeme de ara hakkını” diye yanıt almamız. İşte Mahkemeler de biriken dava dosyalarının sebeplerinden biri.

Trafik denetçilerinin yasaları tam bilmemesi ve eğitim eksikliğinden kaynaklanan yanlış ve keyfi uygulamalar.

İşte sorun burada.