Devletin yatma yeridir APK’ lar. Kısacası devletin yatak odasıdır alçımı ile Araştırma Planlama Kurulları.
Ne zaman ülkede hükümetler ve siyasi hava değişse, yüzlerce üst düzey bürokrat hemen APK’ya alınır.
Neticede hepsi tabiri caizse cezalandırıldıklarını düşünerek birer salla başını al maaşını diyen, bankamatikçilere dönüşürler.
Kendilerine göre haklı, bize göre ise hiçbir iş üretmeden yattıkları için hak yiyiciden öte gidemeyen kişiler olurlar.
İşte bu APK’lardan biride Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde mevcut.
İnanın benim bildiğim sayıları yüzü aşkın eski Müsteşarlar, Genel müdürler, Daire başkanları, Şube müdürleri, plancılar vs, vs, ile dolu olan bu kurul. Ankara Maltepe semtindeki bir bina da konuşlanırlar.
Ne arayanları ne soranları vardır bunların. Gün gelir işe gelmezler, gün gelir imza atar çıkarlar gün boyu yok olurlar. Ama aybaşın da bankamatik tuşlarını kullanarak aylıklarını aldıklarında hiç kendi vicdan muhasebelerine şu soruyu sormazlar.” Devletim için bu ay ne yaptım.”
Şimdi kiminiz ne var bunda diyerek doğal karşılayacaksınız, kiminiz ise hayretler içinde kalarak eski bir şarkının dizelerini hatırlayacak ve mırıldanacaksınız.”Böyle gelmiş böyle, böyle gider dünya…”
Birde madalyonun diğer yüzüne bakalım. İsterseniz bir araştıralım bakalım bu ülkede APK’lar da kızağa çekilmiş kaç tane küskün, tecrübeli, bilgili, birikimli bürokrat var, ne kadar ücret alarak devletten nemalanıyorlar.
Madalyonun diğer yüzü ise, yazıktır bu ülkenin deneyimli, birikimli bu beyinlerine. Belki zamanında bir ikisi siyasi eğilim göstererek kıvırtmış olsalar bile birçoğu siyasi kadrolaşma yüzünden tedavülden kaldırılmıştır.
Sürekli bilinçsizce kadro yaratan hükümetler ise, geçmişin bilgi düzeyi ve tecrübesini yakalayıncaya kadar ise kaybolan zamanın ve iş kaybının farkına varamamışlardır.
Peki ne yapmak gerekir ki bu yanlıştan dönülsün. Kısaca adı, APK yani Araştırma Planlama Kurulları olan bu kızak yerleri adına göre çalıştırılmalıdır. Buradaki deneyim ve bilgi sahibi profesyonel Devlet memurları, ülkesine ve devletine layık birer uzman şekilde proje, plan, fikir ve gelecek ile ilgili sektörel politikalar üretmesine zorlanmalıdır.
Bugün Turizm sektöründe bir master plan, bir turizm politika ve yasal boşlukların eksikliği her geçen gün artan ölçüde hissedilmektedir. Yıllardır bu eksikliğin farkında olan gelmiş geçmiş tüm Bakanlar ise bu konuda en ufak bir olumlu tepki ise göstermemişlerdir.
Yine de biz söylememiş olalım, tek siz farkına varmış olun ey Bakanlar. Zararın neresinden dönerseniz kardır mantalitesi ile gelin bir dur deyin bu uykuculuğa. Biraz ilgilenin bu kurum ve kuruluşlarınızla.
Başbakanın dediği gibi(!)Devlet kademeleri ise hiç yatma yeri değildir.