VİZYON

Nasıl bir sektör?

Son yılların en popüler sektörü turizmden bahsediyoruz bahsetmesine de….

Bir bakıyoruz gündem hep aynı. Herkes olmuş turizmci her kes olmuş turizm yazarı.

Yok yerel gazetelerde yok internet gazetelerin yan sütunların da klavyenin başına geçen yazıyor. Yazıyor, yetmemiş gibi birbirlerine de sallıyor.

Turizmden anlasa da yazıyor, anlamasa da yazıyor.

Nasıl sokakta hediyelik eşyacıya, kuyumcuya, dericiye sorduğunda turizmciyim diyorsa, hasbelkader otelde çalışan teknik elmanın, güvenlikçinin, meydancının veya acenta da çalışan şoförün, araç yıkayıcının da turizmciyim demeye hakkı var. Zaten diyor da.

Antalya da sokakta yürüyen her yüz kişiden sekseni turizmciyim diyor. Hanutçusu, değnekçisi, ayakkabı boyacısı vs, vs.

 

Şimdi sormak gerekir turizm bir sektör müdür? Cevap hep aynı, ihracattan sonra ikinci en çok döviz kazandıran sektördür. İhracat ürünleri çok çeşitli sektör dallarından geldiğinden, o zaman ihracat kendi başına sektör sayılamayacağı için turizm bu vesile ile ilk sıraya geçmektedir. Peki nerede bunun odası, birliği, kuruluşu? Nerede bunun sertifikalı elemanları?

Bu sorunun cevabını ise yıllardır hep aynı teranede mırıldanan siyasiler sıkça söylemektedir. “Nenni de nenni nennisi var”

 

Zaten bu taktiğe alışık olan sektörün başındaki yatırımcılar arasıra homurdansa bile, kendi çorbaları kaynarken onlar için bu sorun olmamakta, ne olursa sektör çalışanlarına olmaktadır. Olmaktadır diyoruz ama, bunu hepsine de mal etmiyoruz.

Çünkü son aylarda o kadar çok patronlarına ve müdürlerine yağ çekip yalamalık ve yalakalık yapan sektör içindeki insan müsvetteleri var ki, onları izlerken hayretler içinde kalmamak mümkün değil.

 

İnsanlıktan bir nebze pay almamış bu insancıklar, yazılı medya da gerçek turizmi işleyen yazarların, sektörü eleştiren gerçek yazılarını bile hakarete varan boyutta  cevaplar ile yargılamaktadırlar.  

Yıllarca sektörden çıkan bu çatlak sesleri ise, ikilem yaratarak siyasi iradeyi yanıltarak hedef sapmalarına yol açmaktadır.

Kısacası ağzı olan konuşmamalı veya yalakalık uğruna yazmamalı ve yayınlanmamalıdır. Sektörde otoritenin sağlanması sektörün lehine olacaktır.

 

ANTALYA ve YENİ İLÇELERİ

 

Kent merkezinin Konyaaltı, Muratpaşa, Çalkaya, Kepez ve Döşemealtı’na bölünerek 5 ilçeye ayrılmak için yapılan çalışmalar devam ederken, bazı ilçe adlarında ise turizm amaçlı değiştirilmesinin tam zamanıdır.

 

Mesela Çalkaya adı yerine Kundu, Muratpaşa yerine Adalya, Kepez yerine de Düden konulabilinir. Çünkü bu isimler yurt dışı tanıtımlarında turistlerde çok şey ifade edebilir.

Ayrıca yetkililere bir kez daha hatırlatmakta yarar görüyorum. Üç Kapılar (Hadrian Gate) den başlayan Hıdırlık Kulesine giden özel yolun adı hiçbir tarihi anlamı olmayan Hesapçı Geçidi yerine Kral Hadrian yolu olarak(King Hadrian of road) olarak değiştirildiğinde gelen turistler bu yoldan yürüyerek tarihi ve mistik atmosferi o yıllara giderek yaşayabilir. Bu vesile ile de Kaleiçi’ne daha fazla turist sokulabilir.

Yayın Tarihi
26.01.2008
Bu makale 796 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!