VİZYON

Kültür ve Turizm Bakanı’na

Kültür ve Turizm Bakanlığı var oluş mucibesi ve adı gereği ile hem kültüre hem de turizme hizmet vermeyi ilke edinen bir kuruluştur.

 

Ama bugüne kadar hiçbir bakan, görevi sürecince ciddi olarak ve çağdaş şartlarda ne yazık ki önemli projelere imza atamamıştır.

Tabii ki bu konu da, görev almış bakanların hizmet süreçlerinde beraber çalışmış olduğu bürokratların kapasiteleri ile de ilgilidir.

Çünkü, gelen bakanlar siyasi kimlikler haricinde ne kültür ne de turizm ile ilgili profesyonel anlam da bir mesleki birikime sahip değilerdi.

 

Bu yüzden hep bakanlığın bir yanı bir parçası sürekli eksik kalmıştır.

Artık “göç yolda düzelir” felsefesi ve mantalitesini bir kenara bırakmakta yarar var.

 

Ülkemiz, yüzyıllar boyu islam kültürü etkisinde, Türk ve Osmanlı kavimleri ve İmparatorluğu ile diğer dinlerin etkisinde kalmış birçok devlet, imparator ve medeniyetlerin yerleşim ve geçiş köprüsünü  oluşturmuştur.

 

Bu toprakların, yüzde doksan dokuz nüfusu müslüman, büyük çoğunluğu ise Türk kökenli vatandaşlar ile Laz, Kürt, Çerkez, Abaza gibi birçok kavimlerin bir arada birlik ve beraberlik içerisinde yaşamları ile müslüman aleminin en büyük laik devleti olarak bütünlüğünü korumuştur. Ayrıca da stratejik açıdan bir ayağı Avrupa bir ayağı Asya’da olan tek ülke konumu ile dünya devletlerinin göz bebeği olmuştur.

 

Bu denli büyüklüğü tartışılmayacak bir devletin var oluş sebebi, ülke bütünlüğünde yaşayan bu insan topluluklarının eğitimini, refahını ve kültür düzeylerini yükselterek yaşamlarını gururla idame etmelerini sağlamaktır.

 

Buraya kadar her şey tamam. Pekala, eksik olan nedir?

Eksik olan, eksik kalan parçaların tamamlanması sağlayarak, yaşamış olan medeniyetlerin renk, sanat, kültür, mimari kalıntı ve yaşam armonilerini ülke yaşayanları ile paylaşmak.

 

İşte bunlardan birisi, Çanakkale zaferi haftasında bazı belediye başkanlarının, Çanakkale Savaşlarının önemine binaen, tekrar ülke insanına, yaşanan mucizevi kahramanlığı yerinde göstermesi için buraya ücretsiz turlar düzenlemesi tarihimize saygı, bize ise ayrı bir haz ve gurur vermiştir.

 

Şimdi önümüzde ki mübarek Ramazan Bayramından başlamak üzere Kurban Bayram tatil süreçleri içerisinde bu topraklarda yaşayan tüm vatandaşlarımıza tarihi ören yerleri ile müzelerimizin, ibadethanelerimizin ve saraylarımızın kapılarını ücretsiz ziyarete açmak sureti ile bu ülke insanına tarihini görsel olarak yerinde vermek hizmetleri en güzeli değil midir?

AB topluluğuna girme amacı taşıyan bu ülke için eğitim ve kültür seviyesini yükseltmek hizmet ile birlikte ibadet değil midir?

 

Nasıl bazı metropol şehirler de bayram süresince vatandaşların kent içi ulaşımları ücretsiz ise, nasıl sosyal dayanışma içersinde kış mevsimi için kömür gibi yakacak yardımı ücretsiz yapılıyorsa, eğitim ve kültür alanında en azından bu proje gündeme gelmelidir.

 

Yayın Tarihi
10.09.2008
Bu makale 650 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!