Bakın, ne getirisi var.
Deyim yerinde ise “Dağ Fare doğuracak.”
Başbakan TV de muhalefet liderlerine sesleniyor.
“Karşı çıkmanız yönetemeyeceğinize delalet ise biz yönetiriz.”
“Biz damdan düşmedik, İstanbul’u yöneterek geldik.” Diyor.
Demesine diyor da, şimdi sormazlar mı size?
İstanbul’un nüfusu ne kadar, bütçesi diğer büyükşehirlere göre kaç misli?
O halde ne derler “Ne kadar ekmek o kadar köfte.” Değil mi?
Gelelim çıkacak yeni statüye.
Yeni Büyükşehir yeni statüsün de, İl Özel idareleri kaldırılıyor mu?
Yani şimdi buralara aktarılan merkezi yönetim hizmet payı da ortadan kalkıyor mu?
Büyükşehir hizmet sınırları il mücavir alan sınırlarına genişleterek iş büyüyor mu, pek ala bütçe ne düzey de arttırılıyor?
Yeni statüye göre bütçe kuşa dönüştürülüyor mu?
Yani yüzde 5’in üstüne sadece yüzde 1 ekleniyor.
Örnek alın Antalya’yı.
Şu an Büyükşehire bağlı 5 İlçe.
Muratpaşa, Kepez, Konyaaltı, Döşemealtı ve Aksu.
Ortalama 1 milyon üç yüz bin nüfus.
Yüzde 5 katkı payı.
Gelecek statüye göre, yukarıda yazılı 5 İlçeye ilaveten, Serik, Manavgat, Alanya, Gazipaşa, Gündoğmuş, Akseki, Korkuteli, Elmalı, Finike, Kaş, Kumluca,Kemer yani toplam 17 ilçe, nüfus artışı ise kırsal alanlarla birlikte 1 milyon beş yüz bin daha.
Katkı payı artısı yüzde 1.
Demezler mi adama “Bu ne perhiz, bu ne Lahana turşusu.”
Şu an ki kısa geçiş aşamasında vatandaş ince nüansları bilmediği için Büyükşehir statüsünün bir şeyler getirdiğini sanacak. Halbuki bu katkı payları ile hiç bir artı getirmeyeceği gibi, şimdiki muhalif parti belediyelerinin hizmet vermesini engelleyecek.
Seçim çalışmaları sırasında iktidar partisinin kullanılacağı seçim politikası işte bu aşama da ortaya çıkacaktır.
Hükümet takviyeli Belediyelerde, oyunuzla bizi tercih ederseniz, hizmet eksiksiz gelecektir diyeceklerdir.
Kısacası işte sana Şark kurnazlığı.
Bir kez daha “Ne kadar ekmek, o kadar köfte.” Misali.
Göreceğiz köfte tercih edecek Sazanları.