“Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu,
Birinciliği beyaza verdiler.”
Özdemir Asaf, “Jüri” adlı kısacık şiirinde böyle söylemiş.
Özdemir Asaf, Ankara doğumlu. Gerçek adı Halit Özdemir Arun’dur. 28 Ocak 1981’de, 58 yaşında iken İstanbul’da vefat etti. Bu yıl ölümünün 40. Yılı. Özdemir Asaf’ın ilk kitabının adı: Dünya Kaçtı Gözüme. Özdemir Asaf, geç tanıdığım, tanıdıktan sonra doya doya okuduğum şairlerimden oldu.
Özdemir Asaf’ın en bilinen şiiri yazının girişindeki şiirdir. Jüri, hızla kirlenen dünyanın ve dünyayı güzelleştirip yaşanılır kılan renklerin de aynı hızla kirlendiğini görerek, birinciliği beyaza vermiş. Jürinin tercihi bu yönde olmuş. Gerçek, şairin söylediği gibi mi? Bilmek ister misiniz? Renklerin dünyasına kısa bir yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?
Renkler ve zevkler tartışılmaz diye bilinen çürük sakız benzeri bir laf vardır. Çoğu aforizma gibi, bu hüküm ifadesi de renksizler ve zevksizler için bir can simididir. Yaşam renklerin ve zevklerin tartışılmasından başka nedir ki?
Renkler dünyasında yaşıyoruz. Bir başka ifadeyle dünyamız renk cümbüşü. En azından insan için böyle. Çünkü bazı canlılar ve hayvanlar için dünyanın siyah-beyaz olduğu bilimsel bir gerçeklik.
Renk Tercihi
Renkler çok tartışılmış. Her ulus kendine bir renk seçmiş. Her grubun, takımın ve hatta her insanın bir rengi vardır. “Hayatımızda en çok seçmek zorunda kaldığımız şey renktir. Seçenek listemizin ilk sırasında renkler vardır” sözcükleri abartılı değildir. Bir düşünün, renk seçeneğini ıskaladığınız bir gününüz olmuş mudur?
En Sevilen Renk Mavi
Renkler tartışılmakla kalmamış, araştırma konusu da olmuş. 141 ülkede, 6 yıl boyunca yapılan bir araştırmaya göre, en sevilen renk yüzde 27 ile mavi, en az sevilen renk ise yüzde 1,5 ile kahverengi olmuş.
“Dünyada En Sevilen Renkler” başlıklı istatistiki verilere göre, beyazın birinci olma şansı hiç yok. Mavi yüzde 27 oranıyla açık ara birinci. Beyazın oranı ise yüzde 3,2. Siyah bile yüzde 7,3 oranıyla beyaza iki kattan fazla fark atmış durumda.
Dünyada en sevilen renkler sıralaması şöyle:
Mavi: %27
Yeşil: %18
Mor: %13
Kırmızı: %13
Turuncu: %7,4
Siyah: %7,3
Sarı: %5,5
Gri: %3,3
Beyaz: %3,2
Kahverengi: %1,5
Dünyada en sevilen renk olan mavi, kültürümüzde de çok önemli yer tutmuştur. Turkuaz, Türk rengi olarak kabul görmüştür. Turkuaz iki çeşittir, mavi ve yeşil. Bu iki renk başta çiniler olmak üzere sanat eserlerinde hep önde olmuştur.
Mavinin Ulu Mabedi
Sultan Ahmet Camisi dünyada Mavi Cami (Blue Mosque) olarak bilinir. Zira Sultan Ahmet’teki 20 bini aşkın İznik çinisinin büyük bölümü mavidir. Yine caminin yarım kubbeleri ile büyük kubbesinin içleri mavi ağırlıklı kalem işleri ile süslüdür. Sultan Ahmet Camisi, dünyada mavinin sembolleştiği en görkemli ve en zarif mimari yapıdır. Sultan Ahmet Camisi, mavinin kuşattığı huzur mekanıdır. Bir kapalı mekanda mavinin dalga dalga aktığı dünya mirasıdır. Sultan Ahmet maviyle bütünleşmiş bir ulu mabettir.
Su Damlası
Türkiye’de her il bir renkle gösterilmiş olsa, mavi, yeşil ve turuncuyu en çok hak eden kent Antalya olurdu. Sultan Ahmet Camisi İstanbul için ne kıymet ifade ediliyorsa bir yanı mavi, bir yanı yeşil-turuncu Antalya, Türkiye için o kıymeti gururla taşıyan kenttir.
Bugün Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin kullandığı logo (amblem) 46 yaşındadır. Türkiye’de logosu bu yaşa ulaşmış bir İstanbul vardır, başka bir il olduğunu sanmıyorum.
Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin logosu, Antalya’nın ilk harfi olan “A” harfinden hareketle tasarlanmıştır. Logodaki mavi renk Akdeniz'i, ortasındaki turuncu yuvarlak ise portakalı simgelemektedir. Turuncu yuvarlağı çevreleyen kırık çizgili desen güneşi sembolize etmektedir. Güneşin altından geçen beyaz çizgi ise zikzak deseni ile birleşerek palmiyeyi oluşturmaktadır.
Bu logo için “büyük ikramiye gibi piyangodan çıkmış, talih kuşu Antalya’ya konmuş” denilse yeridir. Bir su damlası gibidir, yağmuru, rahmeti ve bereketi hatırlatır. Nazar boncuğu gibidir, tılsımlı bir etkisi vardır. Antalya, hayali bir potada eritilip buharlaştırılsa, elde edilen öz, bu logo olurdu.
Logo 1975’te Altın Portakal Film Festivali’nde, Resim ve Plastik Sanatlar Sempozyumu etkinlikleri sırasında ortaya çıkmış. 1998’de Devlet Sanatçısı ünvanı alan afiş ve grafik sanatçısı Mengü Ertel, 1975'teki 12. Antalya Festivali etkinlikleri kapsamında Antalya logosunu tasarlayıp belediyeye hediye etmiş. Dönemin Belediye Başkanı Avukat Selahattin Tonguç’tur. 1973–1980 yılları arasında iki dönem Antalya Belediye Başkanlığı yapan Selahattin Tonguç, 12 Eylül 1980 askeri darbesi sonunda görevden alınmıştır.
Selahattin Tonguç’un başkanlığı döneminde Antalya’da özellikle kültürel ve sanatsal alanlardaki etkinlikler önem kazanmıştır. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin logosu, o yılların kültürel ve sanatsal etkinliklerin önemli bir kazanımıdır.
Devlet Sanatçısı Grafiker Mengü Ertel, 15 Mart 2000’de vefat etmiştir. Antalya Büyükşehir Belediyesi, umarım Ertel’in ölüm yıldönümünü unutarak bir vefasızlık sergilememiştir. Vefa, kurumsal kimlik kazanmadıkça her değer aşınır, toplumsal nezaket başını alıp gider. Birey için vefa, her dem dostlarını hatırlamaksa, kentler için vefa hizmet vermiş, geride güzel bir esinti bırakmış kişileri yad etmektir, minnetle anmaktır. Mengü Ertel ve Selahattin Tonguç, Antalya için unutulmayacak isimlerdir.
Türkiye’de logo yarışması yapılsa, Antalya’nın birinciliği kazanacağına inanırım. Logonun tek eksiği, bana göre, bir yeşil dokunuşun olmamasıdır. Bu güzel logoyu Antalya’ya armağan eden, bu armağanı sahiplenip vitrinden indirmeyenlere sonsuz teşekkürler.
Ankara Mor mu Gri mi?
Bir Ankaralı olarak, bana “Ankara için en uygun renk hangisidir ?” diye sorarsanız, moru mu, griyi mi seçeceğime karar veremediğimi söylerim. Mor, gücün ve saltanatın rengidir. Gri ise son yılların gözdesidir. Aslında Ankara’nın rengi kişiden kişiye değişiklik gösterir. Yine de başkentin geneline; ruhuna, havasına, yaşam biçimine bakarak, bugün için griyi seçebiliriz. Bozkırın rengi olarak değil, yaşamın cıvıl cıvıl görüntüsünü sergileyen pastel tonlardan uzak kaldığı için gridir, Ankara.
Türkiye haritası üzerinde korona verilerini hazırlayan ekip bile mavi rengi “düşük risk” olarak seçmiş. Mavi samimiyetin rengidir. Mavi, huzur, dinginlik, güven, dürüstlük, sorumluluk ve sadakat demektir. Antalya, bu rengi ve bu rengin çağrışımını onurla taşıyor.
Bir Film ve Bir Tablo
Maviden söz edip “Üç Renk” üçlemesinin ilk filmi Mavi’yi unutmak olmaz. Film, öyküsüyle, kurgusuyla ve müzikleriyle bir başyapıttır. 20 ödüllü filmde Fransız sanatçı Juliette Binoche başroldedir. Binoche, bu filmdeki Jülie karakteriyle Cesar En İyi Kadın Oyuncu ödülünü aldı. Film, yönetmen Krzysztof Kieslowski’ye Altın Aslan Ödülü kazandırdı.
Mavi renk bana Burhan Doğançay’ın ünlü tablosu Mavi Senfoni’yi de anımsatır. 1987 yılında karışık teknikle yapılan Mavi Senfoni adlı tablo, 2009'da bir müzayedede 1,5 milyon dolara satılarak, 2005-2010 yılları arasında satılan en pahalı Türk tablosu olarak tescillendi.
Akdeniz’in adı ak olsa da çağrışımı mavidir. Renk göçünde mavinin durağı Antalya olmuştur. İyi ki öyle olmuştur. Antalya iyi bir ev sahibidir, mavi konuğunu en iyi şekilde ağırlamayı bilmiştir. Mavi Antalya’dan, Antalya maviden hoşnuttur.
Bu nedenledir ki, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin logosu bir nazar boncuğudur. Antalya için “Dünya’nın Nazar Boncuğu” sıfatı “cuk” oturmaz mı? Dünyanın nazar boncuğuna, nazar boncuğu görünümlü gerdanlık kadar yakışacak başka takı düşünemiyorum. Antalya’ya nazar değmesin ve mavilikler bizimle olsun.