Toplumsal karakter!

“Aşırı düşünce hastalıktır ve sonunda savunduğu fikre zarar verir…"

Türkiye yıllarca plânlı bir şekilde dindarlık, milliyetçilik, etnik kimlik, Atatürkçülük ve özellikle her gün üretilen kritik konularda düşünce hastalığı girdabına sürüklenen bir ülkedir. Bugün Türkiye’yi bu girdaba sokanlar, ne yazık ki ülkenin normalleşme sürecinden çıkarak çağdaş ve aydınlık yolda ilerleyerek kalkınmasının önünü keserek günlük yaşatılan cinnet sınırında her geçen gün gerileyen kendi kontrollerinde bir toplum yaratmışlardır.
Bu karanlık eller; doğruların, değerlerin ve umudun yok edildiği, toplumsal ruh sağlığı profilinin bozulduğu, at izinin it izine karıştığı ülkemizde bir de demokratikleşme ve çok seslilik adı altında kasıtlı olarak yandaş medya organlarını yaygınlaştırarak haberler ve tartışma programları ile toplumsal çatışmaya süreklilik kazandırmışlardır. 
Toplumu bir araya getiren ortak ve uzlaşmış değerleridir. Eğer ki değerleri demokratikleşme adı altında kontrolsüzce tartışmaya açarsanız sonunda her değere mensup parçalı toplum yapısı oluşturursunuz. Daha sonra da bu değerlerin doğru olup olmadığı düşüncesini ortaya atarsanız bu değerlere sahip çıkanları aşırı sahiplenmeye iter, agresifleştirip toplumsal çatışmayı başlatabilirsiniz.
KIZKARDEŞİN NAMUSU
Unutmayın toplumsal değerler kız kardeşin namusuna benzer tartışırsanız namuslu kıza kendi elinizle kötülük yaparsınız ve kendi namusunuzu kirletirsiniz. Ne yazık ki karanlık ellerin ülkemizin milli ve manevi değerlerini bize bu şekilde kendi elimizle yok ettirme gayreti artık son noktaya gelmiştir.
Bugün ülkemizin getirildiği nokta budur. Ülkemiz kısır bir çatışma döngüsü içinde kuyruğunu ısırmaya çalışan bir köpek misali kendi ekseni etrafında boşuna dönen ilerleme kabiliyetini yitirmiş, ilkelerinden ayrılmış bir cinnet toplumuna dönüştürülmüştür. 
Bu hastalıklı durumun dış ve iç şer güçlerinin işine yaradığı aşikârdır ve bence bunu artık hiç tartışmamak gerekir. Bunu bazı vatanperver basında abartılı paranoyalarla tartışarak zaman kaybetmek de ne yazık ki diğer bir hastalıktır. 
Tartışmamız gereken asıl konu ise hep birlikte bu durumdan rahatsızlık duyan mental sağlığı yerinde ikbali uğruna ülke istikbalini satmayacak ve bu derde çare olabilecek lider ruhlu, zeki kişileri neden aramadığımızdır. Bu tarihi ve ulvi arayışı başlatma görevi ise yine sağduyu sahibi vatansever basın mensubu usta kalemlere düşmektedir.”  Prof. Dr. Vecdet ÖZ

Yukarıdaki makale Çarşambalı, hemşerim çocukluk arkadaşım Vecdet Öz’e ait… Kendisi mesleğinde ilerlemiş Profesör olmuş... Günümüzde yaşanılan gelişmeleri irdeleyen yaşatanların, yaşayanların ve yazanların ders alması gereken bir konu olan “toplumsal karakter” in ne demek olduğunu anlatmış… Gazetecilere de bir görev vermiş… Sorumluluklarını hatırlatmış… Bu makaleyi önemli buldum. Değerli okurlarımızla paylaşma gereğini hissettim...
Yayın Tarihi
25.09.2012
Bu makale 5372 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!