Tuz Kokarsa Geriye Ne Kalır?

“Suçunu gizlemek, onu işlemekten daha beter bir suçtur” demiş bir düşünür.

AKP’li dört bakan haklarında isnat edilen suçlardan kaçabilmek adına her türlü ağır sözleri yutmak zorunda kalıyorlar.
AKP ise kendi içerisinden çıkan dört önemli adamın, yargılanmaması için ellerindeki bütün imkanları kullanmaktan kaçınmıyor.
AKP’ye oy veren milyonlarca insan ise sanki böyle bir olay yaşanmamış gibi bir davranış sergiliyorlar.
Rahmetli annem bizi evimizin karşısındaki camiye gönderirdi.
Çocuk olduğumuzdan camiye gitmek, namaz kılmak bize oyun gibi gelirdi.
Camiden dönünce annem bizi olanakları ölçüsünde ödüllendirir ya meyve, ya da leblebi falan verirdi.
Hocadan sonra annemim vaazı başlardı, başkalarının bahçelerinden bir şeyler yemeyin haram olur, yalan söylemeyin Allahın gücüne gider derdi.
Eminim ortalama Türk halkının çoğu bu tür sözlerle büyümüştür.
Siyasileri anlamaya çalışırım. Peki bu AKP’ye oy veren insanlar hiç mi utanmıyorlar bu durumdan, onlara anaları, babaları hiç mi bu konuda telkinde bulunmadılar?
Camiye Allahın evine girdiklerinde hiç mi utanıp, sıkılmıyorlar bu durumdan.
Normalde insan olma özelliği taşıyan herkes utanır, sıkılır bu pis durumu kabullenemez, ahlakları engel olur susmalarına.
Peki neden susuyor bu millet?
Ar damarımız çatlamış olmasın, utanma duygumuzu yitirmiş, bütün hasletlerimizi kaybetmiş bir toplum mu olduk yoksa?
Dini ayaklar altına alıp, dalga geçen bunlar, dini kullanıp her türlü madrabazlığı yapan bunlar, dini kullanıp milletin paralarını iç edenler, makara bakara diye dalga geçen bunlar, oyları toplayan yine bunlar.
Ey dini bütün, yüzde doksan dokuzu Müslüman diye tanımlanan ülkemin insanları.
Gerçekten Allaha inanıyorsanız, öbür dünyada bunun ceremesini çekeceğinizi hiç unutmayın.
İktidara geldikleri günden beri ülkenin içine ekilen düşmanlık tohumları meyvesini vermeye başladı.
Ya bizdensin, ya onlardan diye diye milleti böldüler.
Bölünmüş birbirine düşman edilmiş yığınların düşünmesini, sorgulama yapmasını engellediler.
Şu anda insanların tepkisiz kalmasının en büyük sebebi budur.
Ama bu durum bu suça ortak olan, göz yuman, sesini çıkarmayanları asla kurtarmayacaktır.
Türkiye Cumhuriyeti ordularına komutanlık etmiş generaller birer gurur abidesi gibi gitti, yargılayın bizi dediler, korkmadılar.
Çünkü suçlu olmayan korkmaz.
Kim ki adaletten korkuyor o suçludur.
Oysa yargılanacakları yere atamaları kendileri yaptılar, bahane üretecekleri bir durum da söz konusu değil.
Artık sözün bittiği yerdeyiz, bir ülkenin insanları adaletten ve kanunlardan kaçar hale geldilerse o ülke bitmiş demektir.
Son sözü söyleyecek olan bu millettir.
Çocuk yaşından itibaren anasından, babasından aldığı ahlaki eğitimi unutmamış, helal süt emmiş insanlar söyleyecek son sözü.
İktidar, güç hepsi geçicidir diyen, baki kalan ahlaktır, namustur diyebilen insanlara kalıyor son söz.

ANTALYA GAZETESİ

Yaptığı haberlerden dolayı Menderes Başkanın canını sıkan Antalya gazetesi artık Büyükşehir Belediyesi’ne sokulmuyor, aboneliği iptal edildi.
AKP zihniyeti tek taraflı yandaş basın istiyor, yaptıkları onca yanlışı görmeyen, eleştirmeyen bir basın istiyorlar.
Kendilerine ait yandaş basın yerlerde sürünüyor, inandırıcılıkları kalmadı.
Namuslu gazeteciler ya işten atıldılar, ya da susturulmaya çalışılıyor.
Bize düşen bu gazetecilere ve gazetelere sahip çıkmaktır.
Her gün gazete büfelerinden Antalya gazetesi alın okuyun, okutun.