CHP Parti Okulu

Dedeman otelde 28-29 Haziran gülerinde düzenlenen “Yerel yönetimler seçimi aday adayları eğitimi” toplantısına katıldım.

Toplantıya katılan birçok partili gibi ben de belki bir yerlere aday olabilirim düşüncesiyle kendimi katılmaya mecbur hissettiğim için gittim.

Hatta kahve ve çay molasında ne öğrenecekmişiz gibi küçümseyen, toplantıyı hafife alan sohbetlere katıldım.

İki günün sonunda toplantımız bittiğinde partiye teşekkür etmem gerektiğini hatta bu konudaki eleştirilerimi yazmam gerektiğini düşündüm.

Biliyorsunuz on ay gibi kısa bir sürenin sonunda yerel seçimler yapılacak.

Malum iktidarın yapmış olduğu bütün yanlış uygulamalara karşı CHP tabanı, adayları propaganda faaliyetine başlayacak.

İşte bu nedenle Genel Merkez, sokağa, halkın içine çıkacak adaylar için uzman bir ekiple birlikte çalışmış ve tüm ülkede CHP örgütüne, bilhassa aday adaylarına, halkla iletişimden tutun da, yerel yönetim modelimiz nasıl olmalıdır, AKP’nin hazırlamış olduğu büyükşehir yasası nedir, ne değildir, muhtarlık konusu, kentsel dönüşüm konusunda AKP ne yapıyor, doğrusu nasıl olmalı, CHP’nin yerel yönetim felsefesi, sosyal demokrasi ve yerel yönetimler başlıkları altında birçok konuyu can kulağı ile dinledik.

Kendi adıma çok faydalandığımı ve bilgilendiğimi söyleyebilirim.

Ama bu kadar kısa bir sürede bu kadar önemli konuları not alsam da aklımda tutamayacağım kesin.

İsterdim ki iki günlük okul maratonumuz bittiğinde bütün bu konuların bir CD ile bize verilmesi.

Daha sonra evde, işyerinde aynı konuyu tekrar tekrar izleyip kafamıza kazımamız gerekirdi diye düşünüyorum.

Bu yeter mi yetmez, maliyeti çok ucuz olan bu CD’lerin mümkünse ki mümkündür tüm parti üyelerine dağıtılması gerekirdi.

İletişim konusundan başlamamız gerekirse hocanın verdiği bilgiler partililerin çok ama çok işine yarayacaktır.

Büyükşehir yasası ile AKP’nin ne yapmak istediğini, bu yasadan dolayı hangi zümrelerin zarara uğrayacağını, bu yasa ile kimlerin hangi azınlığın çıkarlarının korunmaya çalışıldığını.

Kentsel dönüşümün aslında ne olduğunu şu an AKP’nin TOKİ marifetiyle yaptığı ve adına kentsel dönüşüm dediği uygulamanın nasıl büyük bir aldatmaca olduğunu.

Bu uygulama ile kimlerin mağdur edilip, insanların anasından, babasından kalan binalarının nasıl bir aldatmaca ile ellerinden alınıp insanların zarara uğratıldığını, İstanbul Sulukule örneği gibi.

Kentsel dönüşüm için neler yapılıp, hangi kıstaslara dikkat edilmesi gerektiğini.

Samsunda yaşanan felaketin tekrarlanmaması için, bilhassa TOKİ’nin yaptığı binaların yer seçiminde hangi çağdaş kurallara dikkat edilmediğini partililer sular seller gibi ezberleyip yutmalı diye düşünüyorum.

Metropollerde her ilçenin kendine göre bir dönüşüm yapmaması gerektiğini, bu tür parçacıl dönüşüm faaliyetlerinin kent bütününü, ulaşım sistemini, sosyal donatı, alt, üst yapı bütünlüğünü nasıl etkilediğini bıkıp usanmadan halka anlatmamız gerekiyor.

Kenti bir bütün olarak ele alıp dönüşüm projesini ona göre yapmamız gerektiğini o kadar somut, çarpıcı örneklerle anlatıyor ki hocalar bunu her partili bilmeli.

Bunu bilen partili Antalya’mızın nasıl çarpık bir kentleşme belasıyla karşı karşıya kaldığını daha iyi anlayıp, mahallesinde, işyerinde bu konuda çarpıcı, etkileyici ve kent halkını uyarıcı konuşmalar yapma imkanına sahip olacaktır.

İl Başkanı Devrim Kök bu konudaki girişimi hemen başlatıp hemen bu önemli konuların CD’lerini temin edip partililere dağıtmalıdır.

Yayın Tarihi
03.07.2013
Bu makale 4749 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!