Pazartesi
günü gazetelerin manşetleri AKP’lilerin Akaydın’a saldırıları ile doluydu.
Sanki
seçim startını vermişler gibi topyekün bir saldırı.
İl
Başkanı Mustafa Köse.
Eski
Başkan Menderes Türel.
AKP
Milletvekili Sadık Badak
AKP
Kepez İlçe Başkanı Bahattin Bayraktar.
Ortak
söylemleri ise “Akaydın’ın halkı kandırdığı ve yalancılığı” üzerine.
Bazı
gazetelerimiz de söylenen sözler üzerine başlık atmışlar “Yalancı, rezil,
sarhoş” diye.
Bazıları
da “Ağlamayacaksın” diye başlık atmış.
Bu
arada Kepez’e MHP’den aday adayı olan Reşat Oktay’ın açıklamaları üzerine, AKP
Kepez İlçe Başkanı Bahattin Bayraktar da Başkan’a saldırmış, yalancılıkla
suçlamış.
AKP
İl Başkanı Köse “Akaydın Antalya’ya Fransız kaldı” demiş.
Menderes
Türel, Akaydın için “50 Milyon harcayıp, haciz gelince ağlıyor” demiş.
50
Milyon lirayı şarkıya, türküye harcadıklarını ima ediyor.
Oysa
Menderes Türel Başkanken Cumhuriyet Meydanında yapılamayan Doğuş Konserinin
parası hala milletin dilinde.
Balonları
ve paralarını anlatmıyorum bile bakın.
Türel
ayrıca çok ilginç başka şeyler de söylüyor “sen kendi yandaşlarına milyonları
ödüyorsun, oraya parayı buluyorsun ama memleketin hizmetine gelince yok
diyorsun” demiş.
Oysa
Menderes Türel belediye başkanı iken hakkında çıkan söylentiler hep bu
yöndeydi.
Belediyenin
kaynaklarını yandaşlarına aktardığı söyleniyordu.
Hakkında
çarşaf çarçaf yazılar yazılıyordu.
Şimdi
ki belediye mahkemeye vermişti kendisini.
Menderes
Başkan da “Büyükşehir Belediyesi’nce tarafıma açılan davalardan beraat ettim”
diyordu gazetelere verdiği demeçlerde.
Bir
köşe yazarı arkadaş Bizim Antalya gazetesinde sormuş “madem beraat etti bu
davalardan bir tane beraat kararını yollasın köşemde yayınlayacağım” diyor.
Yollar
mı veya yollayabilir mi, ne dersiniz?
“ABİLERİNİ
DE AL GEL” DEMİŞ
Karşında
mikrofonu görünce bol keseden üfürmek, sallamak kolay, zor olan söylediklerini
ispat etmektir, söylediklerinin halk karşısında bir değeri var mıdır ona bakmak
lazım.
İşte
bu sebeple kendisine vizyonsuz, yalancı diye hitap eden Bahattin Bayraktar’a,
Reşat Oktay bir çağrıda bulunmuş ve demiş ki: “Bahattin Bayraktar beni
yalancılıkla suçlamış, kendisini kamuoyu önünde ağabeyleri de dahil olmak üzere
açık oturuma davete diyorum.”
Ağabeyleri
diye kastettikleri herhalde İl Başkanı Mustafa Köse, Menderes Türel, Hakan Tütüncü
olmalı.
Yazıyı
yukarıdan beri okuyorsunuz hep iddia.
Kimin
yalan, kimin doğru söylediğini bu halkın anlayabilmesi için neden bir
televizyon programı yapılmaz.
Mesela
Akaydın Başkan’la, Menderes Başkan, Bahattin Bayraktar (isterse ağabeylerini de
alabilir yanına) ve Reşat Oktay.
CHP
İl başkanı Devrim Kök ve karşısında AKP İl Başkanı Mustafa Köse.
Gerçekten
doğru olan, yalan söylemeyen, halkı kandırmayan ve kendisine güvenen rakibiyle
televizyon programına çıkmaktan korkmaz.
Reşat
Oktay’ı aynı siyasi partiden olmamamıza rağmen beğeniyorum, kendisini
yetiştirmiş, donatmış bir siyasi kişilik.
Şöyle
bir vurduğunda tın tın ses gelmiyor arkadaştan, dolu dolu ses geliyor.
Bahattin
Bayraktar karşısına çıkacak cesareti gösterebilir mi dersiniz?
Ayrıca
bölük pörçük açıklamalarla kamuoyunu yanıltmaya, aldatmaya kimin hakkı var.
Ayrıca
bizleri CHP’li, AKP’li diye suçlamayın, bizlerin bir siyasi partisi olabilir
ama kamuoyunu aldatan, yalan söyleyen, kamu malını peşkeş çekenle işimiz olmaz.
Vatandaş
olarak gerçekten ben de istiyorum böyle bir programı. Herkes belgesini,
delilini getirsin yanında, karşılıklı tartışsınlar, biz de anlayalım kimin
doğru kimin yanlış olduğunu.
Kaçan
korkak olsun, yalancı olsun.