SUBAŞININ BAKIŞI

"Bize özgü!"

AV. HASAN SUBAŞI

Partiler aday tespitlerinde halkın katılımını sağlayamıyor. Kayıtlı üye ya da delege sistemi işletilemiyor çünkü kayıtlar düzenli değil ve geneli sağlıksız.. 12 Eylül darbesinde Kenan Evren'in diline doladığı gerekçelerinden biri "lider sultası" idi ama sonra o günleri arar olduk çünkü siyasetin ve sivil toplumun iyi kötü tüm kazanımları o darbe ile kaybedilmişti. Sonraki yollarda siyaset lider sultasını tam anlamıyla yaşamaya başladı. Kayıtlı üye veya delege ile ön seçim gündemden kalktı yapılsada sağlıklı sonuca ulaşmak artık zorlaştı çünkü kayıtlar sağlıksız.. Özetle devlet merkeziyetçi yapıdan kurtulamadığı gibi siyaset de giderek merkezileşti ve söylemi de eylemi de lider kadrolarının tekeline geçti...

Siyaseti sivil toplum denetleyemediği gibi katkı da sunamıyor artık. Hatta birbirlerinin söylem birliği de yok...

Ak Parti kayıt yapıyor ve teknolojiyi kullanıyor belki de en sağlıklı kayıt sistemine sahip parti ama bir ilçe kongresinde dahi hala tek aday dayatmasında! Kayıt sistemini, "biz en büyüğüz" demek için genişletiyor yoksa o kayıtlı taban ile demokratik mekanizmaları işletmek için değil!!

Ak parti de bazı teşkilat seçimlerinde yukarıdan empoze edilen aday yerine farklı aday çıkarma çabaları başladı, itirazlar yükseliyor artık! Bazı İlçelerde de yüzlerce delegenin içinde 20-30 oyla seçim yapılıyor. Diğerleri protesto ediyor.. Türkiye'ye demokrasi vaad eden partilerin parlamenter sistemin en basit demokratik yöntemlerini bile kullanmadan seçim yapıyor olmaları ne hazin.. Sonra da bu sistem iyi işlemiyor denip başkanlık sistemi arayışı başlıyor! Zaten bu sistemi tepe yönetimleri kilitliyor! Her biri seçilmiş otokratlar haline dönüşüyor... Bu gün ise nasıl bir yönetim tarzının hüküm sürdüğünü tarif etmek mümkün değil. Parlamenter sistem desek, değil! Başkanlık Sistemi değil! Yine her zamanki gibi bize özgü deyip bağlamak en iyisi..

Yani yozlaştırdığımız bir yönetim biçimi!!