SUBAŞININ BAKIŞI

Yurtseverlik

AV. HASAN SUBAŞI

Bir milliyetçilik, ulusalcılık tartışması günlerdir sürüyor. İyi de oluyor aslında!

Güler Ayman’ın sözleriyle gündeme bomba gibi düşmüştü. O gün bu gündür sürekli gündemde. Bazılarının Terör ve Kürt sorunu bir yana Türk hassasiyetlerini öne çıkardığını gördük! Ardından Hakan Şükür’ün Arnavutluğunu konuştuk! “Ben o anlamda Türk değil Arnavut’um” dediği için yerden yere vuranlar oldu! Büyük şairimiz Mehmet Akif’te Arnavut…

Yurttaşımız olup, vatan sevgisi hiçbirimizden aşağı olmayan sayısız Ermeni, Rum, Yahudi, Kürt, Arnavut ya da diğerleri… Tek tek saymaya gerek yok aslen. Türk kökenli olmayıp ta vatan sevgisinde bizden eksiği olmayan, bu ülkeye çok yararlı olmuş hatta bu uğurda canını vermiş çok sayıda yurttaşımız var kuşkusuz. Hepsi de bu vatanın evlatları yurttaşları olarak aynı çatı altında bayrağımız altında yaşamak istediler.

Yüzyılın önemli düşünürleri; “milliyetçilik evladını kaybetmeye hazır olmayı gerektirir” derler. Mitterand’ın Avrupa Parlementosunda 17 ocak 1995 yılında yaptığı son konuşmasında “milliyetçilik savaştır” vurgusu ile yaptığı konuşması, önemli konuşmalardan kabul edilir…

Başbakan Erdoğan’ın da “Her türlü milliyetçiliği ayaklar altına almışız” sözleri bu güne kadar bizde söylenmiş en keskin sözlerdendir! Burada konu ettiğimiz milliyetçilik etnik milleyitçiliktir! Bir ırkın diğerine üstünlüğü iddiasını taşır… Bu uğurda Dünya çok defa kana bulanmış milyonlar ölmüş en büyük savaşlar bu yolda çıkmıştır.

Yeni Türkiye’nin ulus devlet inşası, imparatorluk bakiyesi Anadolu’nun çok kültürlü karma yapısında kolay olmamıştır. O yönüyle Cumhuriyetin hem başarısından hem de başarısızlığından da söz etmek mümkündür. Başarılıdır çünkü büyük ölçüde Türk üst kimliği Müslüman topluluklarda kabul görmüştür. Milli şairimiz Mehmet Akif, Türk dil ustası Şemsettin Sami ve milli futbolcumuz Hakan Şükür Arnavut kökenlidir ama milli şuur ve vatanseverlikleri kimden aşağı kalır?

Müslüman olmayan yurttaşlar ve Kürtlerin önemli bir bölümünde ise başarılı olduğundan söz edemeyiz. Türk milliyetçiliği belki dışlayıcı olmamıştır ama dönüştürme çabasında olmuştur. Türkleştirme ya da asimilasyon cumhuriyetin önemli misyon ve felsefesi olmuştur.

1961 ve 1982 tarihli Anayasaların açıkça etnik milliyetçiliği referans olarak aldığını iddia etmek yanlış sayılmaz. Türk vatandaşlığını düzenleyen Anayasa maddesi; “Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür.” Şeklinde düzenlenmiştir. Ayrıca, Atatürk milliyetçiliği… Türk milleti… Türk evlatları… Türklüğün tarihi ve manevi değerleri… Kutsal Türk devleti… Ebedi Türk vatanı ve milleti gibi onlarca kez çeşitli etnik imalar içeren tanımlamalar yer almaktadır.

Tarihi süreç incelendiğinde bu tanımlamaların etnik ifadeler içermediği konusunda ikna edici olmak kolay değildir.

TV’de Kemal Kılıçdaroğlu Ulusalcılığı, Atatürk milliyetçiliği onu da yurt severlik olarak tanımladı. Bunun sorgulanması ilk oluyor! Anayasanın en temel referanslarından, Atatürk milliyetçiğinin sadece yurtseverlik olarak tanımlanması da öyle!

Dünkü milliyetçilik ve ulusalcılık bu değildi ama çağımızda tanımı bu olmalı… Yurtseverlik!