Turizmde yabancı işçi sorunu

Antalya’nın en önemli sorunlarından birisi de yabancı işçilerle ilgili yaşanan karmaşadır. Turizm sektörü nedeniyle bölgedeki yabancı işçi sayısı her yıl biraz daha artmaktadır. Bir tahmine göre, turizm sektörü ile yan sektörlerinde yaz aylarında çalışan yabancı işçi sayısı 50-60 bin civarındadır. Bunların da yüzde 90’ı kaçak çalışmaktadır. Otellerde, acentelerde, mağazalarda, SPA’larda, animasyon şirketlerinde, kısacası sektörün hemen her alanında kaçak yabancı işçi çalıştırılmaktadır. Yabancı işçiler, Antalya’nın ve Türk turizminin gerçeklerinden birisidir.

Şimdiye kadar turizmcilerin hükümetten talepleri arasında yabancı işçi sorunu ile ilgili her hangi bir konuya rastlamadım. Özellikle son dönemde, KDV ve ÖTV indirimi, SSK primlerinin kış aylarında düşürülmesi, kur ayarlaması gibi bir çok soruna çözüm üretilmesi isteniyor, ancak yabancı işçi konusu bir türlü tabu olmaktan çıkarılmıyor. Turizmciler, denetim mekanizmasını işletenleri harekete geçirmemek için bu sorunu çok fazla dillendirmiyor. Ortada sürekli büyüyen, ciddi bir sıkıntı var, herkes yok gibi davranıyor.

Bana göre Antalya’nın yabancı işçi sorununa iki aşamalı yaklaşmak gerekiyor. Bunlardan birincisi, sektörün yabancı işçilere ihtiyacının olup olmadığıdır. Turizme kalifiye eleman yetiştiren eğitim kurumları, “ön büro-servis-kat hizmetleri” üçgenine sıkışıp kaldığı müddetçe, Türk turizmi yabancı işçilere muhtaçtır.

Bölgede 500’ü aşkın SPA bulunmaktadır. Bu işletmelerin çalışanlarının yüzde 80’i yabancıdır. Yabancıdır, çünkü Türkiye’den blu işlere hem talep yoktur, hem de bu işleri yapacak kalifiye eleman yetiştiren kurum yoktur. Aynı durum animasyon alanı için de geçerlidir. Yabancı işçilerin en yoğun çalıştığı alanlardan birisi olan animasyonda da durum farksızdır. Daha bir çok örnek verebiliriz. Bu işler yapılmak zorundaysa ve içimizden bu işleri yapacak kişi çıkaramıyorsak, yabancı işçilere kapıları kapatmamız da mümkün değildir.

Yabancı işçi çalıştırmanın bürokratik zorlukları, bu insanların yasa dışı çalıştırılmasının en önemli nedenidir. İşletmeler, bünyelerindeki yabancı işçilerin tamamını legal hale getirmeye kalkarsa, hem buna vakitleri yetmez, hem de ekonomik olarak sırtlarına ciddi bir yük biner. Turizm gibi dinamik bir sektörde, klasik yabancı işçi bürokrasinin işlemeyeceği ortadadır.

Yasal düzenleme yapılmadığı, bürokratik engeller azaltılmadığı müddetçe, yabancı işçilerin büyük çoğunun kaçak çalışmasının önüne geçilemez. Devlet bu düzenlemeyi yapmamakla, hem turizm sektöründeki yasa dışılığı önleyememekte, hem de ciddi bir gelirden mahrum kalmaktadır.

Yabancı işçi çalıştırmanın kolaylaştırılması halinde ülke ekonomisinin bundan nasıl etkileyeceğini hesaplamak çok zor değil. Antalya’da kaçak çalışan yabancı işçi sayısını 50 bin olarak değerlendirirsek, bunların tamamının yasallaştırılması halinde devletin kazancı en az aylık 15 milyon 600 bin YTL, yıllık ise 187 milyon 200 bin YTL olacaktır.

Bu hesabın açılımını yapalım. Tüm yabancı işçilerin asgari ücretten gösterildiğini düşünelim. Türkiye’de 2008 yılında uygulanan asgari ücret miktarı 608 YTL’dir. Asgari ücretten çalışan her işçi için işletme, 118 YTL SSK primi, 12 YTL’de işsizlik sigortası hissesi ödemektedir. Ayrıca 608 YTL’lik brüt ücretten SSK primi, işsizlik sigortası, gelir vergisi ve damga vergisi olarak 172 YTL kesinti yapılmaktadır. Böylece, devlet her asgari ücretli için işverenden 130 YTL, işçiden de 172 YTL olmak üzere toplam 302 YTL almaktadır. Antalya’da kaçak çalışan 50 bin yabancı işçinin legal hale getirilip asgari ücretten vergilendirilmesi halinde, yıllık kazanç 187 milyon 200 bin YTL olacaktır.

Şuanda devlet bu gelirden mahkum tutulmaktadır, turizm işletmeleri de yasa dışı yoldan işçi çalıştırmaya mahkum bırakılmaktadır. Yasal bir düzenleme ile turizm sektöründe istihdam edilecek yabancı işçiler için, bürokratik engelleri hafifletilmiş bir yolla yıllık çalışma izinleri verilebilir. Böylece sorun kökünden halledilmiş olur.

Bana göre hem turizmciler artık bu sorunu görmeli, hem de devlet bu konuda çözümler üretmelidir.

 

*****************************

 

DÜNYA ATASÖZLERİ:

 

Ses çıkarmayan ve gürültü yapmayanlar tehlikelidir. FRANSIZ

Sıcak, herkese aittir; soğuk, insanın elbisesine göre değişir. ÇİN

Kusurlarını yüzüne söyledikleri için düşmanlarını sev. İNGİLİZ

Okumuş cahil kadar cahil yoktur. İTALYAN

 

*****************************

 

Havalimanı biraz abarttı

 

Antalya Havalimanı’nın özelleştirilmesi ile birlikte bazı uygulamaları da değişiyor. Bu çok normaldir, her kes kendi sistemini kurmakta haklıdır. Ancak, özellikle iç hatlar bölümünün önünde iş biraz abartıldı. Yolların tamamı araçların durmaması, hatta duraklamaması için kırmızı renkli dubalarla daraltıldı. Yolcu indirilen bölümlerde özel güvenlik görevlileri 24 saat çalışıyor. Durma anınız çok az uzasa bile hemen uyarılıyorsunuz. Bazen bavulların bagajdan çıkarılması, yaşlı insanların yavaş hareket etmesi bile göze batıyor. Görevliler hemen müdahale ediyor ve “Devam edin, durmayın” denerek sürücüler uyarılıyor. Tamam, otopark gelirlerinin arttırılması için işin sıkı tutulmasına eyvallah. Ancak unutulmamalı ki, insanların da sabırlarının bir sınırı vardır. Yolcusunun terminalden çıkması için 3-5 dakikalık beklemelere veya yolcu indirmelerde biraz yavaş hareket etmelere bu kadar kısıtlama getirilirse, gelecek tepkilere de hazır olunmalıdır. İşletmeyi devralan şirketler, 3-5 YTL’lik otopark gelirlerini arttırarak b.unu çıkarmayı planlıyorsa yanılıyor. İnsanların mutlu ve memnun olmaları, bu paradan daha önemlidir.

 

 

Yayın Tarihi
29.01.2008
Bu makale 731 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Robinson + Magic Life + SunSail; bu 3 kulüp zincirinden başlasınlar denetimlere, bakalım kaç kişi bulacaklar. Minimum 1500 kişi sadece bu 3 şirkette...

Erdinç Demirel 19.07.2008

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!