BETUYAB neyi gizliyor?

Türk turizminin en önemli merkezlerinden Belek ve Kadriye’de ilginç bir rant savaşı yaşanıyor. İki beldenin belediyesi, yıllardır Belek Turistik Yatırımcılar Birliği (BETUYAB) tarafından yürütülen bölgenin çöp toplama ve sinekle mücadele işlerinin bundan sonra kendileri tarafından yerine getirileceğini açıkladı. Hem Belek Belediye Başkanı Yusuf Mecek, hem de Kadriye Belediye Başkanı Hüseyin Kantoz, ayrı ayrı ihale yaptı. Belek’in ihalesi 2 milyon YTL, Kadriye’nin ihalesine de 1 milyon 595 bin YTL teklif geldi.

Yayın hayatına başladığı günden beri, doğru ve tarafsız haberciliği kendine ilke edinen SABAH Akdeniz, geçtiğimiz hafta bu iki ihaleyi gündeme taşıdı. Haberlerde Belek ve Kadriye’nin çöp toplama, sinekle mücadele işlerini kimin yapacağından çok, ihalelerin yapılış şekline ve tek teklif nedeniyle rekabet ortamının oluşturulamamasına eleştiri getirdik.

Bu haberleri yayınlarken, işin ekonomik yanı ile ilgili detayları merak ettim ve muhabirimiz Veysi Sağlam’dan Belek ve Kadriye’nin yaptıkları ihale toplamı olan 3 milyon 595 bin YTL ile bu işi şimdiye kadar yürüten BETUYAB’ın bir yıllık harcama miktarını karşılaştırmasını istedim. Veysi, BETUYAB Başkanı Cemil Uğurlu ve Genel Müdür Serap Tombuş ile yaptığı telefon görüşmelerinde, bu talebe olumlu cevap aldığını, dosyalardan rakamların çıkarılıp kendisine bildirileceğini söyledi. Bir gün sonra Veysi’ye sonucun ne olduğunu sordum, Genel Müdür Tombuş’un annesinin rahatsızlanması nedeniyle rakamları alamadığını söyledi. Bir gün sonra yeniden Veysi’yi aradım ve rakamları alıp almadığını sordum. Bu kez, farklı bahanelerle rakamların bildirilmesinin bir gün daha ertelendiğini öğrendim. Bir hafta boyunca ben Veysi’yi sıkıştırdım, Veysi de BETUYAB Başkanı Cemil Uğurlu’yu… Ancak bir türlü, BETUYAB’ın Belek ve Kadriye bölgesinin çöp toplama ve sinekle mücadele işleri için ne kadar para harcadığını öğrenemedik.

Bu ısrarlı takip BETUYAB Başkanı Cemil Uğurlu’nun çirkinleşmesine neden oldu. Mesleği gazetecilik olan, okuyucusuna doğru bilgiler aktarmak için çabalayan Veysi Sağlam’ın ısrarlarından bıkan Uğurlu, harcanan paraların miktarını söylemek yerine, arkadaşımıza hakaretler yağdırıp, işinden kovdurmakla tehdit etti.

Bu tavrın ve davranışın incelenmesi gereken iki yönü var. Birincisi, BETUYAB kamu adına yürüttüğü bir hizmete ne kadar ödeme yaptığını niçin gizliyor? İkincisi de, Cemil Uğurlu, bir gazeteciyi tehdit etme cüretini ve gücünü kimden alıyor?

Önce birinci unsuru değerlendirelim.

BETUYAB’ın çöp toplama ve sinekle mücadele için yılda harcadığı paranın miktarının devlet sırrı olduğunu zannetmiyorum. Bu rakam tüm ısrarlara rağmen açıklanmıyorsa, akıllara farklı soru işaretleri gelir. Bu soru işaretleri de hem BETUYAB gibi güçlü bir kuruma, hem de Cemil Uğurlu ve yönetimine yakışmaz. Bu konuda sağlıklı ve inandırıcı açıklama yapılmazsa, BETUYAB zan altında kalır, Belek ve Kadriye belediyelerinin bu işleri devralmakta çok haklı oldukları düşünülür. Tercih Belekli turizmcileri temsil eden birliğin yönetimine ait…

Gelelim ikinci konuya. Cemil Uğurlu’nun kim olduğu veya ne iş yaptığı beni çok fazla ilgilendirmiyor. Beni ilgilendiren yanı BETUYAB Yönetim Kurulu Başkanı sıfatını taşımasıdır. Veysi Sağlam’a sarfettiği hakaret sözleri ve tehditler, Cemil Uğurlu’nun kişiliğine yakışabilir, ancak BETUYAB Başkanlığı gibi, bölgedeki tüm turizm yatırımcılarının temsilciliği sıfatına yakışmaz.

Ben 24 yıllık meslek yaşantım boyunca “Senin patronunu tanıyorum, konuşup kovdururum” tehditlerini onlarca kez duydum. Ve bu tehdit her yapıldığında, “İşimi yaptığım için beni kovacak patronun şirketinde zaten çalışmam” diyerek, yolumuza devam ettim. Cemil Uğurlu’nun kastettiği patronumuzun kim olduğunu henüz ben de bilmiyorum. Uğurlu, Veysi Sağlam’ı bu şekilde tehdit ettiyse mutlaka bir bildiği vardır. Ancak, bu tehditlerin ve sarf edilen çirkin sözlerin, bir gazeteciyi durduramayacağını Cemil Uğurlu’nun da bilmesi gerekir.

Biz bu işin peşini bırakmayacağız, Cemil Uğurlu da sözlerinin peşini bırakmasın.

***

Antalyaspor ve transfer

Bugün spor sayfamızda Antalyaspor Basın Sözcüsü Murat Süğlün’ün ilginç bir açıklaması var. Süğlün diyor ki; Sezon başında hocamız ‘han’ dedi, biz hamam yaptık. Süper Lig ayarında transferler gerçekleştirdik. Şimdi yeni bir transfer yapılmayacak.

İşin özüne baktığınızda çok haklı bir açıklama. Sezon başında Antalyaspor 13 futbolcu transfer etti. Bunların içinde sadece Mahmut Karıklar yönetimin insiyatifi ile alındı. Diğer futbolcular ise tamamen teknik kadronun isteğine göre gerçekleştirildi. Bu takımın takviyeye ihtiyacı var demek, sezon başındaki transferleri yaptıranların sarf edecekleri sözler olmamalı.

Ancak görünen köy de kılavuz istemez. Bu takımın birkaç oyuncu ile takviye edilmesi gerekiyor. Duyduğum kadarıyla teknik heyet de böyle düşünüyor. Hatta 4-5 oyuncunun ismi gayrıresmi şekilde yönetime bildirilmiş. Eğer duyumlarım yanlış değilse, bu isimlerden birisi de Bursaspor’un futbol özürlü stoperi İsmail Güldüren.

Eğer diğer transferler de Güldüren gibiyse, Antalyaspor’un sezon başındaki hataları tekrarlaması için birileri özel çaba harcıyor demektir.

***

DÜNYA ATASÖZLERİ:

Düşünmeden konuşmak, nisan almadan ateş etmeye benzer. İNGİLİZ

Temiz bir vicdan kadar yumuşak bir yastık yoktur. FRANSIZ

Rüzgara tüküren, kendi yüzüne tükürür. İTALYAN

Hak yenir ama hazmedilmez. YUNAN