Antalya, 'turizmin başkenti' unvanını 40 yılı aşkın bir deneyimle, birbirinden ilginç olaylarla elde etti. 1980'li yıllarda Alanya'dan 650 yatakla başlayan turizm serüveni bugün 650 bin yatağa ulaşırken, turizmciler az çile çekmedi. Alanya'da etkili olan tarikatların 'turizm para getirir, ahlak götürür' karalamalarından, 'televizyon şeytan icadı' safsatalarından, otelinde içki satılmasını 'günah' olarak yorumlayan yerli işletmecilere kadar birbirinden çarpıcı gelişmelerin, olayların başaktörü oldu turizmciler..Tarikatların Alanya başta olmak üzere Antalya bölgesinde hala etkili olduğu da yadsınamaz bir gerçek. Antalya'da dünya ile yarışan turizm tesislerinin temelleri ile Alev Coşkun'un Turizm Bakanı olduğu dönemde 'Güney Antalya Turizm Gelişim Projesi' ile atıldı..
Tüneli kapatıp, Vali'yi Beldibi'ne sokmadılar
Antalya'yı turizmin başkenti yapan, turizmin devleri İspanya ve Yunanistan'la rekabet etmemizi, hatta onları sollamamızı sağlayan Güney Antalya Turizm Gelişim Projesi'nin uygulanmasında büyük sıkıntılar yaşandı. Dünya Bankası ile 1976'da imzalanan 25 milyon dolar tutarındaki projenin uygulamaya konulması öncelikle Beldibi'ndeki önemli bölümü Bayındırlık ve İskan Bakanlığı bürokratlarına ait olan kaçak yapılar ile işgallerin kaldırılması gerekiyordu. 1978 yılına gelindiğinde hem bürokratların, hem de muhtarın 'arazilerinizi elinizden alacaklar, sizi başka yere sürecekler' iftirası ve kışkırtması bölge halkı Beldibi girişindeki Çamdağ Tüneli'ni kapatarak dönemin Antalya Valisi Güngör Aydın ve yıkım ekibinin geçişine uzun süre izin vermedi. Vali Aydın, uzun süre görüştüğü temsilcileri ikna ederek kaçak yapılar ile işgaller sonuçlandırıldı.
Otelciye kız verilmez !..
Turizm dendi mi akla ilk gelen isimlerden olan Salih Çene, üyesi olduğu Antalya Dostlar Platformu'nun geleneksel kahvaltılı toplantısında turizmin dünü ve bugünü ile ilgili çok çarpıcı bir sunum yaptı. Antalya bölgesinde turizm faaliyetlerinin 80'li yıllarda Alanya'dan başladığını vurgulayan duayen turizmci Salih Çene, o yıllarda turizm çalışanlarının çevre köylerin gençlerden oluşturulduğunu, o gençlerin günde 18 saate kadar çalıştırıldıkları için bölgede 'otelciye kız verilmez' söylentilerinin yaygın olduğunu, günümüzde ise turizm sektöründe kalifiye elemanların, uygun mesai koşullarında çalıştıklarını belirtti.
Turiste çarşıyı yasaklayan kaymakam !..
Antalya'nın dünyaca ünlü turizm merkezi olmasının temellerinin atıldığı Alanya'da sadece tarikatlar, tutucu çevreler değil, yerel yöneticilerin de uygulamaları ve kararları da tartışıldı. Nitekim daha sonra İstanbul Vali Yardımcılığı'na atanan adı bize saklı Alanya Kaymakamı turistlerin Alanya'da çarşı pazarda gezmesini yasakladı. Kaymakam, yasağın çok tepki çekmesi üzerine 'Ben turistin çarşı pazarda şortla gezmesini yasakladım' açıklamasını yapmak zorunda kaldı. Aynı dönemde turizmi iyi para getirdiğini göre kimi yerli halk arazilerinde yaptırdıkları otellerde 'günah' diye içki satışı yaptırmadılar. Ancak bir süre sonra, kararlarından cayarak ''günahı içene' diye alkol satışına izin verdiler..
'Turist denize çıplak da girebilir' diyen Bakan !..
Duayen turizmci Salih Çene'nin Antalya'nın turizm tarihine not düşen açıklamalarına ben de katkıda bulunmak istiyorum. Sivas Milletvekili Mükerrem Taşçıoğlu, Aralık 1983 tarihinde Turgut Özal'ın başkanlığında kurulan 45. hükümette Kültür ve Turizm Bakanı olarak görev yaptı. Taşçıoğlu'na Side'de bir otelin temel atma töreninde dönemin tartışma konusu konusu olan turistlerin üstsüz güneşlenme tartışmaları için düşüncesini sordum. Bakan Taşçıoğlu, soruma 'turist isterse çıplak da denize girebilir' yanıtını verdi. Bu haber o yıllarda 1 milyon tiraja ulaşan Antalya Temsilcisi olduğum Günaydın Gazetesi'nde manşetten verildi ve büyük ses getirdi.