Gazeteciler perişan!..

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü birkaç yıl öncesine kadar basın emekçileri açısından önemliydi. Çünkü basın çalışanlarının haklarında iyileştirme yapılmasını sağlayan 212 sayılı yasa gazeteciler insanca yaşama olanakları sunduğu gibi, gazetecilik mesleğinin de saygınlığını koruyordu. Gün oldu, devran değişti. Gazeteler, holdinglerin, kartellerin eline geçince, gazetecilerin sosyal hakları ellerinden alındı..Sendikalı gazeteciler ile kovuldu, 212 sayılı yasa işlemez hale getirildi.

Gazeteler kapısına kilit vuracak, gazeteciler işsiz kalacak

Tüm sektörlerde olduğu gibi basın sektörü de ekonomik sıkıntılarla boğuşuyor. Kamu ile vatandaşlar arasında bir köprü görevi üstlenen, haber ve yorumlarla halkı bilgilendiren yerel basın yayın kuruluşları daha da zor günler geçiriyor. Türkiye Gazeteciler Federasyonu(TGF)Genel Başkanı Yılmaz Karaca'nın da ifade ettiği gibi, Anadolu'da binlerce yerel basın çalışanı işsiz kalma tehlikesiyle karşı karşıya. Gazeteler ekonomik kriz karşısında güç kaybetti. Bu mücadele sonucunda kimi gazeteler sallanarak da olsa ayakta kalabilirken, birçoğu da kapısına kilit vurdu. Acil önlemler devreye girmezse, ilerleyen günlerde yerel gazete diye bir şey kalmayacak.

Gazeteciler özgürce yazamaz oldu..

Diğer sektörlerde olduğu gibi basın sektöründe de pek çok şey değişti. Basın özgürlüğü sadece lafta kaldı. Halkın haber alma özgürlüğünü kullanması için özverili çalışan gazeteciler, özgürce yazıp, çizemedikleri gibi, düşünceleri nedeniyle adliye koridorlarından ayrılmaz oldular. Bugün çok sayıda gazeteci yargılanıyor, Türkiye genelinde olduğu gibi Antalya’da da gazetecilerin aleyhine açılan çok sayıda dava mahkemelerde görülüyor. 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü olmaktan çoktan çıktı. Emeğin üstünlüğünü savunan, bu nedenle de yargılanan gazeteciler, kendi haklarını kullanamaz duruma getirildiler. Günümüzde ekonomik ve sosyal haklarını aramak yerine sadece gazetecilik yaptıkları ve gerçeğin peşine düştükleri için mahkeme koridorlarında sürünen demir parmaklıklar arkasına konulan çok sayıda gazeteci var.

Gazetecilik mesleğinin sürüngenleri

Acı ama gerçek.. Halkın gözü kulağı olması gereken basının içinde bulunduğu durum gerçekten üzücü ve endişe verici. Gazetecilik mesleği eski saygınlığını, itibarını bilinçli olarak yürütülen kampanyalar ile mesleğin sürüngenhleri yüzünden önemli ölçüde yitirmiş durumda. Gazetecilik en riskli meslekler arasında gösterildiği gibi güven duyulmayan kurumların arasında da yer alıyor. Gazetecilik mesleğinin bu duruma gelmesinde bir bölüm gazetecilerin de katkısı yok değil..Özeleştiri yapmak gerekirse kimi gazeteciler mesleğin lekelenmesine, saygınlığının yitirilmesine neden olan tavır ve davranış içindeler..Türkiye genelinde olduğu gibi Antalya’da da mesleğin yüz karası olan tipler var. Onlar için her şey para, günü kurtarmanın dışında bir ilkeleri yok..Lafa geldi mi basının tarafsızlığından, basının özgürlüğünden söz ederler ama her türlü olumsuzluğu da utanmadan sergilemeye devam ederler. Söyler misiniz böyle bir süreçte 10 Ocak’ın anlamı nedir