Ok yaydan çıktı.Kötü yönetim,geçmişten intikam politikası,ben yaptım oldu anlayışı,Cumhuriyete ve kurumlarına düşmanlık,Atatürk ve silah arkadaşlarına hakaret,milli değerlere devamlı saldırı sonuçta milleti galeyana getirdi.Taksim bardağı taşıran son damla oldu.
İktidar yanlış üstüne yanlış yaptı. Dini politikaya alet ederek, geçmişin intikamını almaya kalkıştı. Dünyanın en güçlü ordusunun kolunu kanadını kırdı.Generalleri,amiralleri,gazetecileri,profesörleri,kendisine karşı aydınları düzmece belge ve delillerle cezaevlerine kapattı. Günahsız insanları yıllarca zindanlarda çürüttü. Ölüm tehlikesi içindeki tutukluları, doktor raporuna rağmen, alelerinin çığlık ve yalvarmalarına aldırmaksızın hapiste tuttu.
Devlet kadrolarına acemi ve deneyimsiz yandaşlarını doldurdu. Devletin iyi yetişmiş memurlarını emekli olmaya zorlayarak, yerlerine partili memurları getirdi. Yasaları altüst ederek, aklına eseni Meclis’ten geçirdi. Yargıyı dümdüz etti, özel mahkemeler kurarak, toplumun adalete inancına çok büyük zararlar verdi. İmamlara sınıf atlatarak, devlet yönetimini adeta onlara bıraktı.İmam Hatip mezunu olmayı bir imtiyaz haline getirdi.
Milli eğitim sistemini alabora etmekle kalmadı, dini eğitimi tüm okullara bulaştırdı. Ülkenin saygın Üniversite rektörlerini değiştirdi, yerlerine seçilenleri değil, kendi yandaşlarını getirdi. Devleti gırtlağa kadar borca soktu. Cumhuriyet tarihinin en müsrif hükümeti sıfatını kazandı. Sayıştay raporunu engelleyerek, bütçeyi Meclisten geçirdi. Diyanet İşlerine en önemli bakanlıklardan daha fazla para ayırdı.
Ülkeyi bölecek operasyonların altına imzasını attı. Kürt meselesini Türkiye’nin başına bela etti.Yasalara aldırmaksızın ,teröristlerle anlaşarak, güya onları sınırlarımızın dışına çıkardı. Bu operasyonla PKK’lıların elini güçlendirdi ve Suriye’de burnumuzun dibine konuşlanmalarını sağladı. Kapalı kapılar ardında nelerin olup bittiğini Türk halkı bir türlü anlayamadı. PKK paçavraları ülkede rahatça sallanırken, Türk bayrağı taşımak neredeyse suç haline getirildi.
Dış politikada sıfır sorun diyerek yola çıkıp,ne yaptığı belirsiz Ahmet Davutoğlu eliyle, ülkemizi heryere düşman hale getirdi.Mezhepçiliği bile dış politikamıza bulaştırdı. Suriye’nin içişlerine karıştı, Esat karşıtlarını silahlandırdı, sınırlarımızı kevgire çevirdi.Atamızın sayesinde kazandığımız Hatay’ın geleceğini tehlikeye düşürdü.200.000’den fazlaSuriyeliyi Türkiye’ye yerleştirdi.Onlara kamplar açtı ve milletin parasıyla aylarca yedirip içirdi.Esat’ın halkına zulüm yaptığını söylerken,şimdi Esat aynı şeyi ona söylüyor.
Ortadoğu’nun lideri olmaya soyundu.Bu hayalle Türkiye’ye çok büyük zararlar verdi.Devletin itibarıyla oynadı.Dünün güçlü Türkiye’si,bu konumunu Ortadoğu’nın cılız ülkelerine kaptırdı.Bizimki oralı bile olmadı,Irak’ta 1,5 milyon Müslüman öldürülürken kılı bile kıpırdamadı da,Suriye’de ve Filistin’de ölenler için aslan kesildi.Kıbrıs harbinde bize silah ve yakıt veren tek ülke Libya’yı mahvedenlerle beraber oldu
Basın özgürlüğüne büyük darbe vurdu.Ülkenin iyi ve gerçek gazetecilerini,kendisinden ihale alan patronlarına söyleyerek işten attırdı.Gazete ve televizyonların çoğunuadamlarına satın aldırdı,buralara yandaş ve yağcı gazetecileri yerleştirdi.Korkudan kimse gerçekleri yazamadı,halk da çok şeyi öğrenemedi.
Bilinenleri yazmaya devam etsek,asıl söyleyeceğimize yer kalmaz.Özetlemek gerekirse Recep Tayyip’in topluma uyguladığı baskı ve korku,alkol yasağı ve bu ülkenin kurucularına ‘’ayyaş’’demesi,ülkeyi adım adım şeriata yaklaştırması ve diktatörlük kokusunun ülke sathına yayılması,AKP iktidarına,liderine ve kadrosuna ‘’yolun sonuna geldiklerini’’göstermiştir.Taksim olayları bu göstergenin kırmızı çizgisidir.
Buna rağmen Başbakanın,üslübunu ve anlayışını değiştirmek,gerginliği yumuşatmak,yanlışlardan vazgeçmek yerine,milleti 100 bin kişiyi meydanlara indirmekle tehdit etmesi ,göstericilere ‘’bir avuç çapulcu’’demesi,bir kadeh içki içenlerin tümünü ‘’alkolik’’olarak tanımlaması,gösteriyor ki Türkiye daha çok önemli olaylara gebedir.
Allah devletimize ve milletimize acısın.Aklıselim biran önce ülkeye hakim olsun.Bunu dilemekten başka elimizden bir şey gelmiyor.