Bodrum’daki kaçak yapılaşmaya, ruhsat sonrası kaçak büyümeyi de ekleyerek, halkın yoğun şikayetlerine yol açan altyapı sorunlarına geçelim.
Belediye kaçak yapıların peşinde koşmaktan, işlemlerini sürdürmekten yorgun düşerken, inşaatları bitirip ruhsatı alanlar, bu kere resmi izinlerin dışına taşmaya çalışıyorlar. Gözü doymuyor bizim insanımızın. İşini bitirmiş, ruhsatını almışsın, daha ne istiyorsun? Hayır, otoparkları dükkana çevirecek, duvarlara pencere açıp temel üstüne oda yapacak, balkonu tuğla ile örerek salona ekleyecek, çocukları evlenince otursun diye bahçeye müştemilat konduracak.
Durmuyor ki vatandaş, belediye ne yapsın? Bir de işin tehdit bölümleri var ki, şehirde duyulmasın diye üstünü örtüyorlar hep. Bak yapıyı mühürlemeye kalkma, çoluğun çocuğun var. Gel de yık yıkabiliyorsan, bizim aile geniş. Yeğenlerin sayısı 20’yi aşıyor, çocukları saymıyorum bile, ona göre ha… Tehtidin bini bir para.. Allah görevlilere sabır, kolaylık versin.
Neyse bu kere, gözü pek, dağlarda terörle çatışıp yaralanmış, yasaları hakim kılmaya kararlı kahraman bir kaymakamımız var. Yıkım için gidecek belediyeye jandarma,polis takviyesini yapmaktan,gerekli talimatları vermekten kaçmaz.Ama bu da çözmüyor ki sorunu. Belediye hangi birini, hangi güçlü iş makinalarıyla, hangi personelle yıkacak kaçakları. Çevre Bakanlığı destek olmazsa, devletin güçlü imkanları belediyeye takviye olarak verilemezse,iğneyle kuyu kazmaya devam ederiz.Ayrıca bu konuda söylemek istediğim daha önemli bir husus var.Hep vatandaşa yüklenip duruyoruz.Bana göre yönetimler daha suçlu.Millet kaçak yapmaya başlarken müdahale etseler ya. Hep iş bittikten, binaların kabası yada tamamı bittikten sonra durduruyor, mühürlüyorlar.
Günümüzde teknoloji öylesine ilerledi ki, arsanızda değil kaçak inşaat yaparken, bahçede kedinize yem verirken bile hava fotoğraflarıyla anında tespit etmek mümkün. Belediyeler yada Çevre Bakanlığı teknolojiden yararlanırsa eğer, kaçak inşaatlar daha temel atmaya başlarken durdurulur. O takdirde, kaçak yapıya teşebbüs edenler de onca masrafı yapmamış ve mağdur duruma düşmemiş olurlar. Fotoğrafa iyi ve akıllıca bakmak lazım. Hergün yıkım savaşı verileceğine, onca gerginlik yaşanacağına, aklın ve bilimin gereğini yerine getirmek şart. Öyle yaparsak, işimiz daha da kolaylaşır ve kaçak yapı sorunu da disiplin altına alınır. Bir tedbir daha düşünülebilir. İş makinaları, kamyonlar, beton mikserleri, kayaları parçalayan araçlar, dozerler, JCB’ler filan, ancak belediyeden ruhsatı alınmış alanlarda çalışabilirler. Yani bu araçlar akıllara esen şekilde değil, müşterilerin sipariş ve anlaşmaları ile değil, sadece ruhsatları alınmış projelere yönelebilirler.
Her neyse, biz şimdi Başkan Ahmet Aras’a altyapı sorunlarını, yolların felaket durumunu, sürekli patlayan su borularını, enerji ve su problemlerini soralım…
-Bodrum’un yolları şimdiye kadar hiç böylesine kötü olmamıştı. Niye tarlada gider gibi gidiyoruz bozuk yollardan, neden bir türlü tamir edilemiyor? Yamalı bohçaya döndü yollarımız. Ne zaman onarılacak,ne zaman asfaltlanacak?
-Yollarımız MUSKİ, AYDEM, Telekom çalışmaları nedeniyle bozuluyor. Bir yandan patlayan su boruları değişiyor, bazı yerlerde elektrikler yer altına alınıyor, arıtmalar yapılıyor.Torba-Yalıçiftlik arasına Turizm Bakanlığı su götürüyor,kanalizasyonları döşüyor. Yılların ihmali, şimdi toptan giderilmeye çalışılıyor. Akyarlar, Turgutreis, Kızılağaç, Gümüşlük yollarını onarmak için,çalışmaların bitmesini bekliyoruz.
-Çok yavaş gidiyor işler. Geceleri niye çalışılmıyor,hafta sonları niye gevşiyor çalışmalar?