Yaralı Şahin

İlkbahar erken gelir Antalya'mıza. Biz doğa severler de bahar müjdecisi kır çiçeklerine hoşgeldine gideriz her yıl bu günlerde Gelidonya fenerine. Bu pazar yine düştük yollara sırtımızda çantamız, elimizde fotoğraf makinelerimizle. Melainippa antik kenti kalıntılarının arasındaki Korsan koyu'nun o muhteşem güzelliğini görmeden geçemedik. Orada başladı papatyaların, sümbüllerin, anemonların makro çekimleri. Öylesine mutluyduk ki motosikletli iki avcı geçinceye dek fenere doğru sırtlarında silahları, bellerinde fişeklikleriyle... Bütün keyfimiz kaçtı...Öylesine mağrur, öylesine kendilerinden emindiler ki! “Buralarda yaşamak bizim iznimize bağlıdır. Biz ömür biçeriz kurda, kuşa. Tetiğe giden parmaklarımız verir kararı” der gibi... Ne zaman dağa, ormana, yaylalara gitsek, silah sesleri duyarız hain pusulardan. Bir av merakıdır gider ne yazık ki toplumumuzda. Yaşatmak varken öldürmek nasıl bir tutku olur? Yıllardır dağlarda geziyoruz, hangi arkadaşımıza sorsanız gördüğümüz yaban hayvan sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Buna ne yazık ki silah seslerinin hiç de eksik olmadığı milli parklarımız da dahil.

Altı kilometrelik fener yolu boyunca aralıklarla silah sesleri geliyor kulağımıza. Her seste vurulmuş hissediyoruz yüreğimizden. İçimizi acıtıyor cinayeti haber veren her patlama.

Dönüşümüzde arkada kalan iki arkadaşımız ayağı kırılmış bir şahin ile ulaşıyorlar guruba.

Şahin; İnsan gözünden sekiz kat daha iyi görebilen, çok üstün manevra yeteneğine sahip, avını saatte 320 kilometre hız ile dalış yaparak yakalayabilen bir kuş türü. Tarih boyu evcilleştirilerek avcılıkta kullanılmış, 50'ye yakın türü olan ve 100 yıl yaşayabilen ender kuşlardandır.

İnsanı insan yapan değerler vardır, sevgi, dayanışma ve acıma duygusu gibi. İşte o duygulardır ki insanoğlunun bir arada yaşamasının çimentosunu oluşturur. Sevgi eğitim ile biçimlenir, doğadaki her nesneye bitki, hayvan ve hatta üzerine bastığımız taşa, toprağa ulaşır.

Doğayı biraz gözlemlediğimizde sevgi ve acıma duygusunun salt insana özgü olmadığını  görürüz. Hayvanlarda, hatta farklı türlerin birbirleriyle ilişkilerinde de rastlarız merhamet denilen o yüce duyguya. Bir sokak köpeğinin yaralı bir kediye yardım edilsin diye nasıl çırpındığını, insanları olay yerine yönlendirme çabasını izledik geçenlerde bir TV kanalında.

Şahin, Milli Parklar Müdürlüğüne teslim edildi. Bugün aldığımız haber, kırık ayağının ameliyat edildiği ve bir müddet Antalya hayvanat bahçesinde rehabilitasyona alındığı yönünde. Ziyaretine gideceğiz. Tamamen iyileşince doğaya bırakıldığını görünceye dek takipcisi olacağız.

Yaralı şahini bağrına basıp milli parklara ulaştıran Veysi Tatlı kardeşimize duyarlılığından dolayı teşekkür ediyorum.