Likya yollarında...

 

 

 

Hani “Orda bir köy var uzakta. Gitmesek de görmesek de o köy bizim köyümüz” diye başlayan bir şiiri vardır Ahmet Kutsi Tecer'in. Aidiyet duygularını kamçılamayı amaçladığını düşündüğüm şiir oldum olası beni tatmin etmemiştir. Gidilmeyen, görülmeyen, çiçekleri koklanmayan dağların bizim olduğunu nasıl söyleyebiliriz ki...

Örneğin Likya yolları olarak adlandırılan, binlerce yıl Anadolu insanının ulaşımını sağlamış, ticaret kervanlarının aşındırdığı, Karaöz Korsankoyu- Gelidonya Feneri- Adrasan etabının eşsiz güzelliği yaşamadan nasıl anlaşılabilir ?

Antalya- Kaş yolu üzerinde Adrasan sapağından girerek Çavuşköy içinden geçip Karaöz köyüne, oradan da denizi sağımıza alarak Korsan koyu'na ulaşıyoruz. Orman ve denizin kucaklaştığı koy, plajı ile unutulmaz anılar bırakacaktır belleklerde.

Aracımızı orada bırakıp sırt çantalarımızla üç kilometrelik orman yoluna koyuluyoruz. Gelidonya Feneri tabelası bizi patika yola yönlendiriyor. İki kilometre olan yol boyunca kırmızı boyalı işaretler bizi hedefimize problemsiz ulaştıracaktır. Likya coğrafyasında önemli bir yeri olan Gelidonya Burnu Pamfilya denizinin ters akıntıları dolayısıyla gemilerin korkulu rüyası olmuş bölgesidir. Ağaçların altına kurulu çardakta yanımızda getirdiğimiz kumanyamızı yemeyi hak etmiş olsak gerek. Eğer dikkat edilirse burnun uç kısmında deniz seviyelerinde bir küçük fener daha olduğu görülecektir. Aynı yoldan aracımıza geri dönüyoruz.

 

 

Aracımızı Korsankoyu'ndan Adrasan'a götürecek bir organizasyon sağlanmışsa, Gelidonya fenerinden Adrasan At çiftliği mevkiine 10 kilometrelik patika boyunca yine işaretleri takip ederek devam edeceğiz demektir. Markiz dağının doğu yamaçlarında adacıkların serpiştirildiği akdeniz'in mavi sularını seyrederek 400 metre rakımlardan zaman zaman deniz seviyelerine inip çıkacağız. Her yıl binlercesinin yürüdüğü Likya yollarının bu en görkemli parkurunda yine batılı gezginlerle selamlaşacağız. Bahar aylarında yürüyorsak zengin florası karşısında büyülenmemek elde değildir. At çiftliği mevkiine araç gelerek yürüyüş ekibini alabileceği gibi altı- yedi kilometrelik orman yolunu da yürüyerek Adrasan'da aracımıza ulaşıyoruz. Tabii bir pansiyonda gecelemek de güzel bir alternatif olsa gerek.

At çiftliği mevkiinde karşımıza çıkacak çeşme dışında bölgede içme suyuna rastlanamıyacağı için sırt çantalarımıza üç litre civarı suyu en son Karaöz köyünde almamız gerektiği unutulmamalıdır. Fotoğraf makinesi hiç unutulmamalıdır.

 

 

Rehbersiz gitmeyi düşünen arkadaşlar arzu ederlerse mail adreslerine GPS veri dosyası gönderebileceğimi belirtmek isterim. Yolunuz açık olsun.

2013'ün tüm dostlarıma doğa ile buluşma yılı olması dileğiyle...

Yayın Tarihi
29.12.2012
Bu makale 5851 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Öylesine muhteşem bir doğada gidiyorsunuz ki sayın Atasayarın anlatımıyla yeniden yaşadım bu güzelliği.. Parkur sonunda atılan yorgunluk bile ayrı bir güzellik vede sayın Atasayar'ın rehberliği sayesinde ..

SEVGİ ERGENEKON 29.12.2012

Elinize sağlık Metin Bey, rehberliğiniz gibi yazı da çok güzel olmuş.

Hülya Gültekin 29.12.2012

Günümüzün Evliya Çelebisinin kaleminden gezdiği gördüğü yerleri okumak güzel olacaktır... Kaleminize kuvvet diliyorum sevgili Metin Abi...selamlarımla.

asuman soydan atasayar 29.12.2012

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!