Büyük Türk Milleti!
Tarih; milletlerin mücadelesi tarihidir. En son milli mücadele yıllarında, milletimizi silahla yok edemeyeceğini anlayan düşmanlarımız başta komünizm olmak üzere birtakım yabancı ideolojilerle özellikle Türk gençliğini hedef alıp onların kafalarını ve gönüllerini zehirleyerek son bağımsız Türk devletini yıkmak ve vatanımızı parçalamak istemektedirler.
Bizler Türk gençliği olarak ülkemizin daha mamur, milletimizin daha mutlu, devletimizin daha güçlü ve itibarlı olması için kafa yorup gayret etmekteyiz.
Ruhlarını Paris’e, Moskova’ya satanlar ve yabancı güçlerin yerli iş birlikçileri boş durmamaktadırlar.
Özellikle üniversite ve yüksekokullarda tahsil gören gençlerimizin gönüllerindeki adalet duygusunu istismar ederek, ülkemizin kalkınma yolu olarak sosyalizm-komünizm gibi yüzde yüz Rus tabiiyetine girmek anlamına gelen veya Batılı emperyalist güçlerin sömürü aracı olan kapitalizm gibi yabancı ideolojileri kurtuluş reçeteleri olarak sunmaktadırlar.
Bu her iki çözüm yolunun da ortak noktası Türk’e ve İslam’a düşman olmalarıdır. Biz inanıyoruz ki Türk milletinin kalkınma yolu, milliyetçi kalkınma modeli olmalıdır. Esasen binlerce yıllık şan ve şereflerle dolu bir tarihe sahip olan Türk milleti için Hristiyan Batı dünyasının maddi, manevi, siyasi ve ekonomik hastalıklarının tezahürü olan kapitalizm, faşizm, komünizm gibi yabancı ideolojileri benimsemek bir tenezzül meselesidir.
Son yıllarda Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bünyesine sızmış bir grup Baas rejimi özentili ve Sovyet sempatizanı muvazzaf-emekli subaylar ile asker-sivil bürokratların, bir grup aldatılmış gençleri öne sürerek üniversite ve yüksek okullarımızı birer anarşi-terör yuvası haline getirmişlerdi. Ayrıca Filistin’deki gerilla kamplarında gerilla eğitimi gören Dev-Yol, Dev-Sol, T.H.K.P.C., T.İ.İ.K.P. ve benzeri devrimci örgütlere bağlı militanların adam kaçırma, banka soygunu, üniversite işgalleriyle ülkemizi bir darbe ortamına sürükleme çalışmaları tam sonuç vermekteyken ihaneti fark eden şanlı ordumuzun değerli komutanları 9 Mart 1971 tarihindeki müdahaleleri ile bu hain teşebbüs akim kalmıştır. Fakat, tehlike henüz geçmemiştir. Ağacın zehirli meyveleri toplanmıştır. Esas ağaç yerinde durmakta ve zehirli meyvelerini etrafa saçmak için fırsat kollamaktadır. Çözüm, bu ağacın kökünden sökülüp atılmasıdır.
Bizler, milletimizin her türlü geri kalmışlıktan kurtuluşunun yegâne çaresi olarak yeni nesillerin Türklük gurur ve şuuru, İslam’ın ahlâk ve fazilet değerleri eşliğinde yetişmesiyle mümkün olacağına inanıyoruz.
İşte bunun için de çalışmaları vatanımızın her köşesinde takdirle karşılanan Türk Ülkücüler Teşkilatı’nın Afşin Şubesi’ni açmış bulunuyoruz.
Gayemiz; millî ve manevî değerlerimizin, millet ve devlet hayatında daha etkili bir konuma gelmesi ve bu değerlerimizi yıkmak, her karış toprağı atalarımızın mübarek kanlarıyla sulanmış olan vatanımızı parçalamak isteyenlere karşı fikir planında mücadele etmektir.
Türk Ülkücüler Teşkilatı’nın yegâne amacı, Türk gençliğini “Her şey Türk için, Türk’e göre, Türk tarafından” yapılmasını isteyen millî tarih şuuruna sahip nesiller olarak yetiştirmektir.
Bizler, Türk ülkücüleri olarak inanıyoruz ki; en güçlü silah fikir, en güçlü fikir de Türk milliyetçiliğidir. Bu inançla çıktığımız kutlu yolda bizleri milletimizle bütünleştirecek şairlerimiz, yazarlarımız, fikir adamlarımız ve ilim adamlarımız vatan sathında hizmete koşmakta ve sayıları hızla çoğalmaktadırlar.
Ülke kalkınması ve milletimizin madde ve manada yükselişi için seferber olan ülkücü idareciler ve teknokratlar 21. asrı “Türk asrı” yapmak için gecesini gündüzüne katarak çalışmaktadırlar.
Büyük Türk Milleti!
Muhterem Afşinliler!
Bizim bu gayeye ulaşmamız, sizlerin maddi ve manevi desteklerinizle mümkün olacaktır.
Ülkücü gençler! Milliyetçi aydınlar! Anadolu’nun düşünen ve kahır çeken evlatları! Türklük gururunu şuurlu olarak duyan haysiyetli bir milletin çocukları! Bölücü ve yıkıcı fikirlerin, milletimizi tutsak etmek isteyen yabancı ideoloji temsilcilerinin tamamen yalana dayalı sözlerine kanmayınız.
Bugün, ülkemizin ve milletimizin sizlere her zamankinden daha çok ihtiyacı vardır. Vatanımızı, Kızıl Ordu’nun çizmeleri altında görmek istemiyorsak, minarelerimizden yükselen ezan seslerinin kesilmesini istemiyorsak, bu kutsal mücadelede aynı saflarda birleşmeliyiz.
Milliyetçi bir eğitim sistemini, millî kültür politikalarını, lekesiz ve gölgesiz bir adalet nizamı üzerine kurulmuş Milliyetçi Türkiye’yi gelecek nesillere armağan ve miras olarak bırakmak istiyorsanız sizleri köylerinizde, kasabalarınızda, şehirlerinizde Türk Ülkücüler Teşkilatı’nın yeni şubelerini kurmaya ve açılmış teşkilatlara sahip çıkıp milletimizin büyük yarınları için ülkücü gençliğin mücadele bayrağı altında toplanmaya davet ediyoruz.
İnanıyoruz ki bu muhteşem birlikle zafer Türk’ün olacak, geleceğimiz daha aydınlık olacaktır.
İstiklal Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un ölümsüz mısralarında belirttiği gibi:
“Sahipsiz olan vatanın batması haktır,
Sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır.”
Büyük Türk Milleti!
Sen tarihin kaydettiği, milletler içinde hür yaşamaya alışmış milletlerin en başında gelirsin. Hürriyetin için feda etmeyeceğin hiçbir şey yoktur. Senin bu hakkını elinden almak isteyen Sovyet 5. Kol ajanlarına ve onların bozguncu propagandalarına fırsat verenlere gerekli dersi her zaman verebilirsin. Yeter ki mazinden gelen sese kulak ver: “Ey Türk Milleti! Titre ve kendine dön!”
“Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur.” Yarının büyük ve güçlü Türkiye’si, selam sana.
Tanrı Türk’ü korusun ve yüceltsin.