Seçim bitti ama umut yaşıyor. Umut yaşamazsa eğer, her şey bitmiş demektir.
Kim ne derse desin, AKP seçimi yine kazandı. Şöyle yaptı da kazandı, böyle yaptı da kazandı filan hepsi hikaye. Yok Anadolu Ajansı halkı aldatmış,yok iktidar para dağıtmış, yok devlet imkanları sonuna kadar kullanılmış,geçin bunları… Adamlar seçim işini iyi biliyor, iyi çalışıyor ve bunca rezalete, yanlış uygulamalara, devleti gırtlağına kadar borca batırmalarına rağmen, üstelik de şikayetlerin ayyuka çıktığı bir dönemde seçimi kazanabiliyor. Ekonomi çıkmazda,tarım batmış,enflasyon gelirleri eritiyor,işsizlik alabildiğine artmış,pahalılık gırtlağına sarılmış milletin, çalışan kesim geçime para yetiştiremiyor ama ülkeyi yöneten parti sandıktan tekrar başarıyla çıkabiliyor. Buna mazeret bulmak ve uydurmak yerine, yanlışın nerede olduğunu araştırmak gerek.
Sandıktan kazançlı çıkan bir diğer parti de MHP oldu. Nasıl oldu, nasıl başardılar bunu anlamak mümkün değil. Parti ikiye bölünmüş, İyi Parti doğumuyla hayli güç kaybetmiş ama, seçimde oy kaybetmemiş. Seçim ve politika matematiğine aykırı bir durum bu. Bırakın oy kaybetmeyi, bunca badireden sonra oyunu da arttırmış MHP. Bana göre bir miktar AKP destek çıkmış, önemli bir miktar da hapisteki kader mahkûmları ve aileleri vermiş oylarını. Biliyorsunuz MHP, seçimden evvel mahkûmlara af isteyen tek partiydi…
Zaten MHP olmasaydı, AKP bu seçimi farklı kazanamazdı. Devlet Bahçeli en kritik zamanda Erdoğan’a destek olmayı adet haline getirdi. Aralarında özel bir anlaşmamı var bilemem.Bildiğim ve hayret ettiğim tek şey, her türlü milliyetçiliği ayaklar altına aldıklarını söyleyen bir iktidar partisiyle,ülkemizde milliyetçiliğin patronu olarak tanınan MHP’nin kolayca anlaşabiliyor olmaları…
4 mitingle kilit parti olma başarısı küçümsenemez. Diğer partiler oy alacağım diye yırtınırken, yurdu deli dana gibi dolaşmadan, hatta biraz da oturduğun yerden seçim kazanmak, kim ne derse desin, takdir edilecek bir sonuçtur. Gelecek ne gösterir bilinmez ama, MHP sağ gösterip sol da vurabilir ve umulmayacak muhalefet de yapabilir. Politikada bunun örneklerine rastlamak mümkün. Bakarsınız milliyetçilik anlayışı, geçici ümmetçilik anlayışına yeniden baskın çıkabilir. Politika bu, her şey olabilir…
Başkanlık seçiminde Muharrem İnce, çok iyi bir performans sergiledi.Konuşmaları iyiydi,kürsüye hakimiyeti,hitabeti, halkı kucaklaması ve etkilemesi iyiydi.Meydanları iyi doldurdu ama, o muhteşem kalabalıklar sandıkları iyi dolduramadı.Yıllar sonra ,rahmetli Osman Bölükbaşı’nın kaderinin benzerini yaşadı İnce. Mitinglerde meydanları Osman Bölükbaşı dolduruyor ama oyları rakipleri toplayınca, Meclis’e 3-5 temsilci hariç milletvekili sokamıyordu rahmetli. Onun için bir Meclis konuşmasında, (bağrım Karacaahmet mezarlığına döndü. Beni alkışlayıp oy vermeyenleri oraya gömüyorum) demişti.
Muharrem İnce, seçim sonuçlarını efendice kabullendi. Hatta rakibini kutlama nezaketini de gösterdi. Aklıbaşında her insan, çok takdir etti bu durumu. Yenilgiyi kabullenmedeki olgunluğu, dedikodulara karşı çıkmadaki medeniliği ve ağzını bozmamaya dikkat eden üslubu, haklı bir alkış topladı milletten. Meral Akşener’e gelince, beklemediği bir bozguna uğramanın üzüntüsü içindeydi. İmkansızlıklara rağmen kampanyasını başarıyla sürdürmüş, başkanlığın bir kadının eline geçmesi için ciddi bir mücadele örneği vermiş,ancak başarının çok uzağında kalmıştı.Bunda Muharrem İnce’nin seçmeni daha iyi kucaklaması, (Erdoğan’la ancak bu başa çıkabilir) fotoğrafını meydanlara daha iyi yansıtması ve üstün hitabet kabiliyeti rol oynadı.
Hapisteki HDP Liderinin başarısını da görmezden gelemeyiz.İçerdeyken bunca oy alan Demirtaş, bir de serbest kalıp mitinglerini rahatça yapabilseydi, kim bilir oy yüzdesini nerelere tırmandırırdı?Mağduriyet Türkiye’de iyi prim yapıyor,HDP de bu kozu iyi kullandı işte…Terör merör hikaye, kürt milliyetçiliği sımsıkı yapıştırıyor HDP’lileri.Bunu bir kere daha gördük ve yaşadık.Saadet Partisi Lideri Temel Karamollaoğlu, beklenen başarıyı sağlamak şöyle dursun,kayda değer bir sonucu alamadı.Hele Doğu Perinçek’in seçime katılmasını kimse fark etmedi bile..
CHP yenilgiyi alışkanlık haline getirdi. Muharrem İnce tek başına CHP’den çok daha iyi bir sonuç alınca herkes, Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlıktan ayrılmasını bekledi ama,ne yazık ki beklenen gerçekleşmedi.Böylece Kılıçdaroğlu Onursal Başkanlık imkanını da kaybetti gibime geliyor.Yazık, ilerde Fenerbahçeli Aziz Yıldırım’ın kaderine benzer bir durumu yaşayabilir ki, öyle bir şey olursa bunun kabahatini kimsede aramasın.
16 yılda 12 seçim yaşadık. Hep iktidara yenik düştük. Artık 75 yaşına geldik ve iyice yaşlandık sayılır. Şu dünyaya veda etmeden önce, hiç seçim kazanamayacak mıyız acaba? Şeytan diyor ki, (bari giderayak gelecek ilk seçimde AKP’ye oy ver de, bir defa olsun galibiyeti bir tadıver.Aksi halde hep mağlup gideceksin bu dünyadan…) Şaka bir yana ama,böyle düşünenler çıkarsa hiç şaşmam.Bu arada benden duymamış olun, Kasım’da yine seçim var. Belediye seçimlerini erkene alacaklarmış da…
İyisiyle kötüsüyle Başkanlık seçimlerinin milletimize ve devletimize hayırlı ve uğurlu olmasını dileyerek yazımızı noktalayalım.