Bodrum önemli yatırımlarla giderek büyüyor.
Yollar tamamlandı,çizgileri bile çekildi. Artık çift şeritli yollarla çok rahat şekilde ulaşabiliyorsunuz Bodrum’a. Yıllarca sıkıntısı çekilen belde yollarının çoğu asfaltlandı. Gündoğan, Gölköy, Türkbükü, Yalıkavak, Turgutreis, Akyarlar, Ortakent, Bitez yolları da, Turizm Bakanlığının gönderdiği parayla düzeltildi. Sezona yol açısından geçmiş yıllara oranla çok daha iyi girildiğini söyleyebiliriz.
Havaalanı da yeni dış hatlar binası ile daha kullanışlı ve gösterişli hale getirildi. Eski dış hatlar iç hatlara verilince, tüm şikayetler de ortadan kalktı. Bir-iki yeni restoran açıldı. Bekleme alanlarındaki kafelerin sayısı çoğaltıldı, hepsi elden geçirildi. Tarifeli uçak sayıları da artıyor. Dışardan gelen charterler, sezonun turfanda turistleriyle birlikte alana inmeye başladılar.Yeni dış hatlarda, özel uçaklar için çok güzel bir VİP salonu hazırlamışlar. Yalıkavak’ta yeni ev alan Belçika’lı bir aileye rastladık. Uçaklarını güvenli bir şekilde park ettiklerini, çok iyi karşılanıp yolcu edildiklerini, böyle bir hizmeti çok ülkeden alamadıklarını söylediler.
Bu sezon 5 yıldızlı,hatta daha da mükemmel yeni oteller açılıyor. 7 yıldızlı Savoy açıldı bile. Dişardan çok abartılı gibi görünüyor ama, içi muhteşem.Her yer altın varaklarla süslenmiş,malzemelerin en iyisi kullanılmış, müthiş başarılı bir mimariye sahip. 8 ayda gece gündüz çalışılarak bitirilen otel, geçen hafta kapılarını ilk İngiliz grubuna açtı. Gecelik fiyatı şimdilik 800 euro. Mayıs 15’ten sonra 1000 Euro’nun üzerine çıkıyor.
750 kişilik otelin bir de villaları var ki,küçüğünün gecelik fiyatı 25 bin Euro. 4-5 odası, mutfağı, saunası ve hamamı içinde.Saray Villa ise gerçekten görülmeye değer, 3 katlı ve 8 odalı bu sarayda yok yok.Geceliği 67.000 Euro'ya verilen sarayın tam 32 özel personeli var. Dudak uçurtan bu fiyata kim kiralar acaba diye düşünürken, daha şimdiden 25 gecesinin satıldığını öğrendik.
Buna memnun olmamak mümkün değil. Bodrum gibi mükemmel bir yerin otel ve pansiyon odalarını küçük paralara veriyor ve ucuz turizm yapıyorduk. Şimdi yeni otellerle pahalı turizme başlıyoruz. İyi ve güzel bir haber bu. Ayrıca Mandalya koyundaki Amanrüya oteli de, iki kişilik taş evlerini geceliği 1000 Euro’nun üzerinde satıyor. Aman Resorts zincirinin dünyadaki 24. Halkası olan bu otel, özel bahçe ve ısıtmalı yüzme havuzlu evlerinde konuklarını rahat ettirecek tüm hizmeti veriyor. Doğal dokuyu bozmamışlar, zeytin ağaçlarının arasındaki evler zor fark ediliyor. Bahçelerine yörenin ağaç ve bitkilerinden başka yabancı tek bir ürün koymamışlar.Gerçekten kutlanacak bir peyzaj..
Durun daha bitmedi,Cennet koyundaki muhteşem villalar ve Mandarin Otel de, yöreye büyük değer katmış. Zeytin ağaçları aynen korunmuş, bazılarının yerleri değişmiş, ama hiçbiri betona yenik düşürülmemiş. Yatırıma öyle bitki takviyesi yapılmış ki, Türkiye’nin çeşitli yerlerinden getirtilen bol ve çok değerli bitkiler, alana büyük zenginlik eklemiş. Duygusal ve ön yargılı bakılmadığı takdirde,doğa katliamı değil, doğa takviyesi bile denilebilir manzaraya. Ezbere konuşmak yerine gidip görmek lazım. Turizmden elbette para kazanacağız. Ama her yeri de imara açmayacağız ve görsel güzelliklerimizi,koylarımızı betona yenik düşürmeyeceğiz.Böyle yaparken turizmin müthiş getirisini de göz ardı etmeyeceğiz.Dengede tutmak gerek bu işi,bunu gecikmeden öğrenmeliyiz.