Ormanı görmek

Meşhur benzetmedir, bir konuyu ele alırken bütünü veya parçalarını ele almak konusunda örnekleme verilirken belirtilir; ağacı görmek ile ormanı görmek arasındaki fark. Turizm ürünü ele alındığında da durum farklı değildir. Turizmi sadece sahil/deniz olarak ele almak ile turizmi tüm bölgenin kaynaklarıyla ele almak, ağaç ve orman benzetmesi gibidir.

1985’ten sonra, Toros Dağları’nın güneyindeki sahil bölümü, turizmde hedef bölge olarak görüldü. Oysa, Toroslar’ın kuzey kısmı ve de Toroslar’ın kendisinin turizm potansiyeli görülemedi. Belki o yıllarda bütünü görebilsek ve planlayabilsek, bugünkü dengesiz bir durum oluşmazdı. Hatta böyle mono kültür haline dönüşen bir sahil turizm anlayışı kıskacında sıkışmazdık. Ama belki de bu yanlış, sahilde yaptığımız yanlışları, Toroslar’a ve onun arkasına taşımamızı engellemiştir, diyerek teselli olmalıyız. Evet, sahillerde yapılan betonlaşma, öz kaynakları önemsemeden yapılan uygulamalar, orijinal kültürümüzün göz ardı edilmesi bu bölgelerde yaşanmamıştır. Her ne kadar bazı bölgelerde çarpık yapılaşma oluşmuş ise de yine de doğallık korunmuştur.

Antalya Burdur, Isparta kentlerinin bir havza boyutunda turizm planlaması yapılması gerekir. Antalya’yı 55 farklı milletten yıllık toplam 9 milyon turistin ziyaret etmesi bölge için çok büyük potansiyeldir. Bu potansiyelin değerlendirilmesi ve geliştirilmesi için yeni bir bakış açısına gerek vardır.

Bölgesel stratejik turizm planlaması, bölgeye ortak faydalar getirecektir. Her şeyden önce bölge bir bütün olarak yeni bir turizm ürünü olarak algılanacaktır. Bölgesel Stratejik Turizm Planı, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2023 Stratejik Plan hedefleri arasında genel olarak geçmektedir ama bölgemizle ilgili olarak ele alınmamıştır. Bu nedenle yapılacak çalışmalar, aynı zamanda başka bölgeler için de bir model oluşturacaktır.

Şimdi bölgenin güçlü yönleri ve fırsatlarına bakalım;

Güçlü yönlerimiz

- Tarih öncesinden günümüze ulaşan tarihsel miras.

- Coğrafi yapı, zengin bitki örtüsü ve doğal hayata sahip olunması.

- Bölgenin stratejik konumu ve önemi.

- İklim, altyapı, ulaşım olanaklarının zenginliği ile turizm çeşitliliğine olanak sağlaması.

- 12 ay sürdürülebilir turizm alt yapısına sahip olunması (Deniz, kum, güneş, dağ ve göller).

- Bölgede büyük yeni tesislerin olması.

- Turizmde nitelikli ve yetişmiş çalışanın bulunması.

- Bölgenin en uzun sahil şeridine sahip olması (647 km), zengin Toroslar gibi dağ silsilesine sahip olması ve bu bölgede 3 önemli gölün bulunması (Eğirdir, Burdur, Salda, Kovada).

- Akdeniz ve Yörük yemek kültürü gibi bölgesel mutfak zenginliğine sahip olması.

- Bölge halkının konuksever ve güleryüzlü bir kültüre sahip olması.

- Yöresel potansiyele bağlı olarak gelişen alışveriş imkanlarının çokluğu (halı, mücevher, gıda ürünleri, kozmetik).

- Alternatif turizm olanakları (kongre, golf, futbol, rafting, dağcılık, mağara turizmi, dağ bisikleti, botanik, kuş gözleme-ornitologi).
- Uygun fiyat avantajı.

- Dünyanın sayılı yürüyüş yollarının olması (Likya, St. Paul).

- Fuarcılığa elverişli olması, Antalya Expo Center tecrübesi.

- Zengin tarihi dokunun 2863 sayılı Kültür ve Tabiat varlıklarını koruma kanunu ile koruma altına alınması.

- Tarıma elverişli yapısı

- Flora ve fauna zenginliği ile 550’nin üzerinde endemik bitkiye sahip olunması.

- Aynı bölge içinde turizme hizmet veren tarım kaynağının çok gelişmiş olması (çiçek, seracılık).

- Güvenlik sorununun olmaması.

- Sağlık turizmi altyapısının bulunması (Tıp fakültesi, Devlet Hastanesi, Özel hastanelerin bulunması).

- Antalya merkezli Havayolu Şirketlerinin olması.

- Antalya merkezli uluslararası marka olmuş tur operatörlerinin bulunması

FIRSATLARIMIZ:

- Fiyat kalite dengesi.

- Antalya’nın uluslararası bilinirliği ile bölgenin bütünleştirilebilmesi, bu nedenle de Kültür ve Tanıtma Komisyonu’nun yabancı dilde çalışmalarının Antalya Çevresi (Antalya Region)  başlığı altında yapılması düşünülmektedir.

- Bölgenin birbirine olan ulaşım bağlantısının yeterli düzeyde olması, alternatif yolların da bulunması.

- Burdur, Isparta havaalanının uluslararası uçuşlara açık olması.

- Online rezervasyon sisteminin gelişmesi ile organize turların dışında yeni ve bağımsız hareket eden müşteri potansiyelinin gelişiyor olması.

- Yerleşen yabancı sayısının giderek artması.

- Sektörün dinamik yapısı ve profesyonellerin uluslararası bağlantılarının getirdiği avantajlar.

- 3 bölgenin de üniversiteye sahip olması ve bu üniversitelerin turizm alt yapılarının bulunması.

- Bilgi ve iletişim teknolojisinin gelişmişliği
- Antalya’nın uluslararası kültür ve sanat festivallerinde yol kat etmiş olması ve bunun bölge için fırsata dönüştürülmesi.

- Antalya’nın 2009 yılında 28 uluslararası 37 ulusal kongreye ev sahipliği yapmış olması ve çevreye yapılan gezilerin gelecekte artış göstereceği.

- Kayak turizminin gelişmesiyle yazın otellerde çalışan personelin kışın dağ otellerinde çalışma olanakları bulması.

- 3. yaş turizmi için bölgenin gelecekte daha bilinir olması.

- Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin uluslararası alanda bilinirliği.

- Turizm çeşitlerinin günden güne bölgede yaygın şekilde uygulanabilir olması.

- Isparta ve Burdur bölgesinde turizm olanaklarının ilan edilmesi ve yeni yapılacak yatırımlar için bir fırsat oluşturması.

Bütüne bakmak ama parçaları görmek kadar parçalara bakıp bütünü de görebilmek gerekir.

 

SABAH AKDENİZ’DEN ALINMIŞTIR

Yayın Tarihi
19.02.2010
Bu makale 2930 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Merhaba , sanıyorum siz bu konuda iyi bir lider olabilecek potansiyele sahipsiniz başlatırsanız arkası gelecektir .

Mukadder Kavas 28.02.2010

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!