Kaç müzemiz var?

Geçen hafta medyaya yansıyan aşağıdaki haber, uzun zamandan buyana kendime sorduğum “kaç müzemiz var” sorusuyla ilgili, bu yazımı yazmama neden oldu. Açıklama Sayın Bakan’dan şöyle yansımış: “Günay, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın taşra teşkilatında bulunan müze, kültür merkezi, danışma bürosu ve kütüphane gibi birimlerin il özel idarelerine devredilmesini öngören yasa tasarısının, ihaleye çıkılacak müzelerle ilgisi olmadığını söyledi. Günay, devredilecek müzelerin, anı evleri ve etnografya  müzeleri gibi ‘telafi edilebilecek’ eserleri barındırdığını, Bakanlığın öncelikli gündeminin ise telafi edilemez önemdeki eserler olduğunu söyledi.

Bu açıklamadan müzelerin kategori olarak “telafi edilir ve edilmez” diye ikiye ayrıldığını öğreniyoruz(!). Bu yeni bir kategori tarifi mi acaba? Müzeleri böyle kategorize etmek bize has olsa gerek, çünkü bu kadar “müze soygunu” bizim ülkemizden başka ülkede yoktur. Bence hepsini “telafi edilir” kategorisine alsalar iyi olur. Nasıl olsa müze soyanlar bulunamadan, unutulup veya çalınanların yerine kopyası konarak, bir şekilde(!) “telafi” ediliyor.

Gelelim sorumun kaynağına; Portekiz’in Atlas Okyanusu’ndaki Maderia Adası broşürünü incelerken dikkatimi çekti. Küçücük adada,  bizim en popüler destinasyonumuz olan Antalya’daki müze sayısından 2 kat ve çeşitlilikte de on kat çeşitli müzeler var. Bakın müze çeşitliliğine; Botanik, Elektik, Gizli Sanatlar, Belediye, Akvaryum, Antik Mobilyalar, Dr. Frederico de Feritas, Christopher Columbus Kitaplığı, Modern sanat, Maderia Dantelleri, Doğal Hayat, Şeker Müzesi ve birçok Şarap Müzes…

Bizde müzecilik “devlet işi” demektir, özel müzecilik daha dünkü çocuktur, bizim ülkemizde. Özel koleksiyonerlik ise kelimenin tam karşılığı “Donkişotluktur”. Özel müzecilik konusunda Türkiye’nin önde gelen Koç, Sabancı, Eczacıbaşı ve Kıraç aileleri son yıllarda bütün bürokratik zorluklara rağmen müzelerini açabildiler. Kent Müzesi açma çalışmaları ise ne yazık ki yerel yönetimlerin ve o kentteki STK’ların kabiliyetlerine bırakıldı. Başarılı olan Bursa, Kayseri Kent müzelerini saymazsak diğer girişimler sınıfta kalmıştır. Antalya Kent Müzesi hala yol haritasını saptayamadı. Bakanlığın 28-30 Haziran tarihinde Çorum’da, İl Kültür ve Turizm Müdürlerine yönelik “Tarihsel- Arkeolojik Miras ve Kültür Varlıklarının Turizmde Değerlendirilmesi” konulu hizmet içi eğitim programı başlattığını okudum. Bu Kültür ve Turizm bakanlıklarının birleştirilmesi ile çok önemli bir konudur. Sayın Bakan’ın çok özenerek savunduğu doğru ve gerçekçi yaklaşımın, sonunda “hizmet içine” yansımasıdır. Müzelerin sadece yabancı turiste hizmet etme anlayışını çok gerilerde bıraktık. Aynı şekilde müzeleri sadece “arkeolojik eserler yığını” olarak görmemeye başlamamız yenidir ama hızla bu anlayış toplum katmanlarından kayboluyor. İşte tam burada, özel müze kurucuları için de önemli olacak bir girişim var; AB-Türkiye Kültürlerarası Diyalog- Müzeler Hibe Programı (ICD-MUSE) Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından ortaklaşa finanse edilecek, amacı Türkiye, Avrupa Birliği üye devletleri ve aday ülkelerdeki STK ve müzeler arasında müzecilik faaliyetleri ve kültürler arası diyaloğa katkı. Program çerçevesinde hibe talebinde bulunabilecek proje tekliflerinin son teslim tarihi 20 Ağustos 2010.

“Barış için tarih” fikrinin savunucusu, New York Kent Müzesi eski müdürü Robert Macdonald: “Bence, kent müzeleri olarak vizyonumuz, sivil toplumun yaratılması, geliştirilmesi ve olgunlaştırılması açısından kentlerin taşıdığı önemi orta çıkartan kurumlar yaratmak olmalıdır. Misyonumuz ise bizimle bağlantı kuranların, içinde yaşıyor oldukları fiziksel mekanları, kentleri ve kapı komşuları ve dünyadaki öteki kentliler ile birlikte sahip oldukları çok yönlü mirası daha iyi anlamalarını sağlamaktır. Eğer biz bu vizyona ulaşır ve misyonumuz doğrultusunda ilerlemeyi başarırsak, kurumlarımız, insanlar arasında anlayış köprüleri kuran birer öğrenme merkezi olabilir. Bunu yaparak, korkuya, kine ve sonunda terörizme yol açan cahilliği azaltabiliriz.”

Bu vizyona katılmayan var mı?

 

SABAH AKDENİZ’DEN ALINMIŞTIR

 

Yayın Tarihi
08.07.2010
Bu makale 12949 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!