DUAYEN

Nasıl Bir Türkiye?

     Bunca rezalet niye başımıza geldi, neden kötü yönetiliyoruz, niçin geri gidiyoruz gibi soruları bir yana bırakalım. Cevaplarını hepimiz biliyoruz çünkü. Geriye değil, ileriye bakmalıyız artık.
     Nerede hata yaptık, nasıl duvara doğru ittik Türkiye’yi, durup dururken bacağımıza sıkmanın alemi var mıydı? Bunları da geçin, kafamızın bilgisayarından silelim hepsini.
     Ama yaşadıklarımızın acı tecrübelerinden de yararlanalım. Öncelikle Cumhuriyete, onun kurumlarına, bize çağdaşlık yollarını açan Ata’mıza ve işaret ettiği hedefe toz kondurmayalım. Dün hırpalanmasına göz yumduğumuz her şeyi yeniden kucaklamalı, kaybettiklerimize tekrar kavuşmalıyız.
     Kolu kanadı kırılan ordumuz, hemen eski gücüne ve deneyimli personeline kavuşmalı. Polisimizi iktidarların, cemaatlerin filan değil devletimizin polisi haline getirmeliyiz. Yargımıza eskisi gibi güvenmeli, vicdanları sızlatan mahkeme kararlarını durdurmalı, hapishanelerde siyasi sebeplerle haksız ve yanlışlıkla yatanları hemen salıvermeliyiz. Hukuk devleti olmalıyız tekrar. Hem de gerçek bir hukuk devleti…
     Bürokrasiyi siyasetten arındırmalıyız. Seçim kanunu ile siyasi partiler kanununu hemen değiştirmeliyiz. Türkiye’deki tüm çarpıklıkların, tüm yolsuzluk ve usulsüzlüklerin, tüm kötü yönetimlerin sebebi, bu iki köhne ve ülke gerçeklerine ters kanundur. Ayrıca demokrasiyi de iyi tarif etmemiz ve günümüzün çirkin sonuçlarından arındıracak bir berraklık kazandırmamız şart. Bunun için dünyayı yeniden keşfetmeyeceğiz. Akıllı batı ülkelerini örnek alacağız. Oralarda papazların bir gün iktidarı ele geçirmelerine şans tanınmıyor. Dinle devlet işlerini ayırmayı biliyorlar çünkü. Laiklik onun için var. Sahi biz de laiktik değil mi..?
     Şu 12 yıl içinde yığınla suç işlendi. Hem de devleti yönetenler, gözümüzün içine baka baka çiğnediler yasaları. Akıllarına eseni, tek başına iktidar anlayışının arkasına gizlenerek rahatça yaptılar. Anayasaya sadakat yemini eden milletin bazı vekilleri bile,öyle suçlar işlediler ki, eğer Türkiye gerçekten bir hukuk devleti olsa, bunların bırakın Meclis’e girmelerini, hapishanelerden ömür boyu çıkamazlar.
Şimdi geriye bakmayalım derken, sakın bu suçları cezasız bırakalım anlamını çıkarmayın. Bu suçları cezasız bırakırsak, bir daha hukuk devletinden hiç bahsedemeyiz. Devlete ihanet edenleri dışarıda,devlete hizmet edenleri ise içerde tutmaya devam edersek, hukuk devletine inanan kimseyi bulamayız artık. Onun  için sapla samanı karıştırmayalım..
     Güzel Türkiye’mizin başına bir kabus gibi çöken din soslu yönetimin verdiği zararları temizlemeliyiz artık. Böylesine akılsız, milletin değil ümmetin peşinde koşan, koşarken de dinimizin iyice hırpalanmasına sebep olanlara dur demeliyiz. Böyle giderse, milleti güzel dinimizden de soğutacaklar. Çünkü yaptıkları şeyler Müslümanlıkla asla bağdaşmıyor.
     Her neyse,2014’de daha temiz, sadece Türkiye ve Türk’lükle uğraşan, komşularının  işine burnunu sokmayan, usulsüzlük ve yolsuzluğa geçit vermeyen, milletin parasını sağa sola savurmayan, israf yerine tasarrufa dikkat eden, bizleri daha fazla borçlandırmayacak, ülkede asayişi de berkemal hale getirecek bir yönetim istiyoruz.
        Bunu başarabilecek akla ve güce sahip olduğumuza inanmak istiyorum. Yeter ki,tek devlet, tek millet, tek bayrak anlayışımızı dalgalanmaya bırakmayalım. Bu 3 T’ye sıkıca sarılalım.
     İlk imtihanı Mart’ta yerel seçimlerde vereceğiz. İnşallah istediğimiz, arzuladığımız ve özlediğimiz bir Türkiye’ye milletçe kavuşuruz.
     Niye olmasın, zor ama niye olmasın..? Bakarsınız 2014 dualarımızın kabul olduğu bir yıl olabilir. Hiç değilse inşallah dediğinizi duyar gibiyim. İnşallah…

Yayın Tarihi
08.01.2014
Bu makale 6888 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!