4-5 gün rahat duramadık.
Yok Kemal beyin kayığı, yok Gül’e yazıklar olsun, yok KHK’yı kabul etmeyenler darbecilerle beraber, yok iyi partiye seçmen listeleri verilemez…
Anlaşılan kavgaya gürültüye ve sert tartışmalara ara vereceğimiz yok.
Bari yeni yıla giriş nedeniyle, hiç değilse bir süre durdursaydık atışları. Böylece erken dağılmazdı umutlarımız, havaya gitmezdi iyi dileklerimiz.Ama olmuyor işte.. Karşılıklı saygılar kayboldu, sevgiler ise çoktan uçup gitti. Ortak akıl deseniz, onu bulmak mümkün değil artık. Peki, bu durumda huzura,güvene ve sükunete nasıl kavuşacağız, nasıl sağlayacağız dostluk ve kardeşliği..?
Bizi yönetenler, gergin ortamlardan besleniyorlar. Şöyle akıllı uslu oturup konuşsalar, sağa sola sataşmasalar, tepkilere sebep olan kararları palas pandıras koymasalar yürürlüğe, mesele kalmayacak.. Ama sen Meclis’i devreden çıkaran uygulamaları, Olağanüstü hal durumunu da arkana alarak, milletin bir bölümüne dayatmaya çalışırsan, kızılca kıyamet o zaman kopuyor işte..
Devletin nasıl yönetileceği belli. Anayasa ve yasalar ortada. Bunlar varken, biz devleti hem de bir buçuk yıldan buyana olağanüstü halle idare etmeye kalkışırsak,bu işte ciddi bir arıza var demektir.Kimse kimseyi kandırmasın, iyi yönetilmiyoruz. Ülkeyi iyi yöneten bir idare, bunca probleme ve soruna sebep olmaz, ortalığı yatıştıracağına yangını körükleyecek kararlar almaz. Kendisi gibi düşünmeyenleri ve yaptıklarını eleştirenleri ötekileştirmez, yok saymaz. Milletin bir bölümüne korku, diğer bölümüne destek salarak, ülke yönetilir mi hiç?
Askerimiz, polisimiz şu çetin kış şartlarında Doğu ve Güneydoğu’da terörle savaşıyor. Vatan evlatları, gencecik fidanlar hala şehit düşüyor. Bir türlü sağlayamadık milli birlik ve beraberliği, güvenlik kuvvetlerimizin arkasında kemik gibi duramadık hala. Ankara’da her kafadan bir ses çıkıyor. Türkiye’nin milli menfaatleri oy hesabına harcanıp duruyor.Bari şu sıralarda sussak, askere polise moral olsak,siyasi kavgaları durdursak artık.Bunun elzem olduğunu göremiyor muyuz hala?
Milli birlik ve beraberliği, ne kadar istesek de biz sağlayamayız. Bunu ancak devlet sağlayabilir. Hepimizi, ulusal çıkarlarımız noktasında kavgasız gürültüsüz,ancak o toplayabilir. İktidarıyla muhalefetiyle milli çizgide buluşursak, üstesinden gelemeyeceğimiz iş kalmaz. Yanlış üstüne yanlış yaparak, hatalarda ısrar ederek, üstelik uyarıda bulunanların üzerine giderek bir yere varamayız. Aksine ciddi sorunlarımızın sayısını daha da arttırır ve meseleleri içinden çıkılamaz hale getiririz.
Ortamı iyice germek, akıl almaz işler yapmak ve iktidarın destekçilerine silahlı yürüyüş ve tepki yolunu açmak, Türkiye’ye yapılacak en büyük bir kötülüktür. Silah sadece devlette olmalıdır ve devletin elindeki silahlar ise, Türk milletinin birliği ve bütünlüğü için kullanılmalıdır. Kendisini devlet yerine koyan gafillerin elindeki silahlar derhal toplanmalı ve sahipleri hakkında gerekli işlemler yapılmalıdır. Şöyle bir sokağa çıkın, serbestçe silah satan dükkanları görünce, ne demek istediğimi daha kolay anlarsınız. Güya kurusıkı tabancalar, av tüfekleri filan satılıyor. Hele pompalı tüfeklerle çok rahat adam öldürülüyor. Bu dükkânlara nasıl izin verilir, nasıl göz yumulur?
Milli birlik ve beraberliğimizi sağlamak için, iktidarla muhalefet mutlaka işbirliği yapmalı ve devleti bekleyen ciddi belaların üstüne birlikte gitmelidir. Ülkenin menfaati bunu emrediyor şimdi. Böyle yapmazsak FETÖ’nün canına kolay okuyamaz, FETÖ’cülerden boşaltılan devlet kadrolarına diğer tarikat ve cemaat mensuplarının yerleşmesini önleyemez, devletin iyice zarar gören dokusunu onaramayız. Ayrıca elbirliğiyle Türkiye’yi düze çıkarabilmemiz için, mutlaka dinle devlet işlerini birbirinden ayırmalıyız.
Bir de korkmadan şu hususun üzerinde durmalıyız. Devlete hala adam alınıyor. Öğretmenlerin atamalarını doğru dürüst yapamazken, bütçeye yüklenecek yeni giderlere bile aldırmaksızın, bir milyona yakın taşeronu kadroya alıyoruz. Buna oy hesabı denmez de ne denir? Diyanet teşkilatına bile hala takviye yapıyorlar. Yüz binlerce Suriyeliyi Türk vatandaşlığına geçiriyorlar. Buna kim dur diyecek acaba? İktidara oy desteği planlarını kim engelleyecek? Muhalefetin sesi ve çabaları yetmiyor maalesef. Onun için milli birlik ve beraberlik diyorum ya.. Taraflar ateş keserler ve hiç değilse Türkiye düze çıkana kadar işbirliği yaparlarsa, hem yeni yanlışları önleriz, hem de yapılanları iyi niyetle düzeltiriz.
Olmayacak duaya amin dediğimin ben de farkındayım. Ama bir şeyler yapmak, bir şeyler söylemek, hiçbirşey yapmamaktan daha iyi değil mi? Düşündüğümüzü söyleyerek, aksini düşünenleri de saygıyla dinleyerek bir yere varabiliriz. Milletimizi ötekileştirmenin, bizim gibi düşünmeyenleri dışlamanın sonuçta kimseye fayda sağlamayacağını yaşayarak göreceğiz.
Türkiye hepimizindir. Bu memleket bizimdir. Millet olarak gidecek başka yerimiz yok.Öyleyse elele vererek yaptığımız yanlışları düzeltmeli,faydasız inatlardan vazgeçmeli ve geleceğimizi tehlikeye atmamalıyız.Bu ülkeyi ve milleti ancak omuz omuza ve gönül gönüle verirsek koruyabiliriz.Birbirimizi iterek,karalayarak, kötüleyerek bir yere varamayız.Bir kere daha belirtmekte yarar var.