İşi gücü bırakıp devamlı sandığa gidiyoruz. Seçimler yetmiyor, referandumu da sokuşturuyoruz araya. Ülkeyi 4-5 yıl sandıksız yönetemiyoruz. Madem süreyi tamamlamıyoruz, neden yeniden talip oluyoruz göreve?
Her seçim ve referandum yeni ve büyük bir masraf kapısı açıyor devlete. Ayrıca seçim kampanyaları, siyasi atışma ve çekişmeler ortamı germekle kalmıyor, devlet çarkının işleyişini ve hizmetleri de iyice aksatıyor. Örneğin memurlar işi yavaşlatıyor, inanılmaz bir bekleyişe giriyor, iktidar değişirse güç durumda kalmamak için pozisyonunu ayarlıyor. İmzalar gecikiyor, seçim freni devletin hizmet balatalarına feci zararlar veriyor.
Ne yani seçim yapmayalım mı? Tabii ki yapalım ama, öyle ikide bir de halkı sandığa götürmeyelim. Seçimi halk istesin, bizi yönetenler değil…Yönetimin işine geldiği zaman değil, millet o yönetimden kurtulmak istediği zaman gidelim seçime.Bunun formülünü bulmak lazım.Bulamazsak eğer, ömrümüz sandıklarda geçer.Bu iktidarın 16 yıllık döneminde, yanılmıyorsam toplam 9 seçim ve referandum yaşadık. Neredeyse iki yılda bir sandığa sürüklendi millet. Şu masrafa, şu zamanın israfına bakın. Şimdi 1,5 yıl önce gidiyoruz seçime, Mesut Yılmaz koalisyonunda da Devlet Bahçeli’nin sayesinde aynı sürede gidilmişti sandığa. Madem süreyi tamamlayamıyorsunuz, madem ülkeyi iyi yönetemiyorsunuz, o zaman artık katılmayın seçime kardeşim…
Sağlıksız demokrasimizin sağlıksız seçimleri, devlet hazinesine de çok büyük yükler yüklüyor.Devleti yönetmek isteyenler,seçilebilmek için milletin parasını yiyorlar.Belki inanmayacaksınız ama,bu seçimlerde AKP devletten 450 milyon,CHP 234 milyon,MHP 108 milyon,HDP 99 milyon lira alacak.Yani biz toplam 891 milyon gibi dev bir rakam ödeyeceğiz partilere.Hem de bu ekonomik kriz döneminde..Olacak iş mi bu..?Parti kuruyorsan cebinden kuracaksın arkadaş,seçime gidiyorsan cebinden gideceksin, el yardımıyla gerdeğe girmeyeceksin yani..Milletin parasıyla parti kur,aday ol,bol keseden harca,sonra da mebus ol.. Ohhh ne ala memleket..
Bu kadar büyük bir parayı esnafa, çiftçiye, yatırımcıya kredi olarak dağıtsak,belki de ekonomik krizi bir miktar hafifletebiliriz,öyle değil mi?Gerçi bu paralar da havuza, iktidar yandaşı iş adamlarına gider ama,hiç değilse partilerin kasalarına hovardaca boca edilmez.Ayrıca seçim dediniz mi,siyasi partilerin tümü güçlü işadamlarından yardım ve destek alırlar.Sadece iktidar değil,diğerleri de nasiplenirler bundan.İsterseniz vermeyin,vermediklerinizden biri kazara iktidara gelirse,yandığınızın resmidir.Onun için özel sektörün güçlüleri,bu dağılımı adil şekilde yapmak zorundadırlar.
Dikkat ediyor musunuz hiç, adaylar inanılmaz paralar sarf ediyorlar propaganda ve seçilmek için. Büyük masraflar yapıyorlar,bayrak ve flamalar,posterler,afişler bastırıyorlar. Otobüsler,minibüsler,salonlar,meydanlar kiralıyorlar.Bunca masraf nasıl çıkacak peki,hiç düşündünüz mü..? İşte iş takipleri, ihale kovalamacalar filen bu yüzden gündeme geliyor. Sadece milletvekili seçimlerinde değil, belediye başkanlarının seçiminde de böyle bu işler. Başkanı destekleyen firmalar, sonradan parsayı topluyor, ihaleyi kapıyor, imarla istediği gibi oynuyor. EEG Başkanları desteklemenin bir bedeli olacak tabii. İşte sağlıksız demokrasimizde hep bu bedeller ödenip duruyor…
Hepimizin gözleri önünde oluyor bunlar. Her seçimde aynı rezaletler sürüp gidiyor.Bir kontrolün olması lazım.Sağlıklı ve dürüst bir demokrasi için,seçimlerdeki para hareketlerine ve desteklere dikkat etmek gerek.Kim ve nasıl yapabilir bunu bilemiyorum ama,Devlet Denetleme Kurulu ile Yüksek Seçim Kurulu olmazsa eğer,yeni bir kurul üzerinde düşünmek ve anlaşmak lazım.Tabii bu husus siyasetçilerin işine hiç gelmez ama,sağlıklı bir demokrasiden bahsedeceksek eğer,yapmalıyız böyle bir düzenlemeyi…
Son olarak dünyanın en masraflı ve üyelerine inanılmaz avantajlar tanıyan bir Parlamento’ya sahip olduğumuzu da söylemeliyim. Şampiyonluğu Brezilya’dan alalı yıllar oldu. Hiç değilse bu konuda bir dünya şampiyonluğumuz var yani… Kıyak emeklilik bizde,yedi sülaleyi özel hastaneler dahil tedavi ettirmek bizde,ofisine telefon ile aracına yakıt parası vermek bizde,haritada bile zor bulacağınız minik Afrika ülkeleri dahil tüm dünya devletleriyle dostluk grupları kurarak,dünyayı beleşe gezmek bizde..Hangi birini sayayım ki..?Neyse daha fazla canınızı sıkmayayım,son olarak durduk yerde mebus sayımızı 50 daha arttırarak toplamda 600 mebusa sahip olduğumuzu da belirtip,konuyu artık noktalayayım…Hayırlı seçimler…