Seçim virajını dönüyoruz,şunun şurasında iki hafta kaldı.Meydanların volümü iyice yükseliyor. Liderlerin ses telleri gitti gidecek.Öyle bağırıyorlar ki,huzura ve sükunete muhtaç milletimiz ciddi şekilde rahatsız..
Siyasetçiler sanıyorlar ki,mahallelerde,bulvar ve caddelerde,hatta sokaklarda bangır bangır bağırarak şarkılı-türkülü geçişler yapan parti minibüsleri büyük ilgi görüyor,sempati topluyor, oylara yön değiştirtiyor.Oysa alakası yok.Millet deli oluyor bunlara,öfkeleniyor,oy vereceği varsa vazgeçiyor destekten.
Müthiş masraflar,israflar yapılıyor seçimde.Afiş, pankart,döviz ve bayraklara,otobüs ve minibüslere, taşıma kalabalıklara milyonlar,milyarlar harcanıyor. Devlet partilere siyaset yapsınlar diye,hazineden inanılmaz paralar veriyor ya,işte bunları seçim ortamında böylesine sarfediyorlar.Anlayacağınız Türkiye’yi kötü yönetenlere,herhalde mükafat olsun diye,bir de para veriyoruz. Komedinin böylesi kimsenin aklına gelmez.
Partiler ayrı harcıyorlar,adaylar ayrı.Servet gibi harcamalar bunlar.Küçük bir ilçenin belediye başkan adayları 3-5 milyon harcadığına göre, milletvekili adaylarının seçim bütçelerini varın siz düşünün artık.Bu harcamalar milletvekili maaşıyla karşılanabilir mi?4 yıl için 800 bin liraya yakın ödenek ve yolluk alacaksınız ama, seçilebilmek için 4-5 misli masraf yapacaksınız.Bu değirmenin suyu nereden gelir acaba?Maaşlar masrafları karşılamayacağına göre,açıklar nasıl kapatılacak? İşte siyasetin kirlilik nedeni de,bu soruda yatıyor ya..
Partiler sadece hazineden yardım almıyorlar. Büyük firmalar,güçlü işadamları elaltından destekliyorlar hepsini.Kimi korku belasına veriyor parayı,kimi de ilerde alacağı ihalelerin hayaliyle yapıyor gizli ödemeleri.Bu yıllardır böyle,kim inkar ederse yalan söylüyor.Partiler ve güçlü adaylar, patronlar tarafından akıllıca destekleniyor.Seçim ortamlarında herkese mama var yani..
Bu işten medya da ciddi kazançlar sağlıyor. Bakmayın siz muhalif yayınlara,iktidarı da muhalefeti de seçim parsasını iştahla topluyorlar. Partilerin ve adayların reklamlarını yayınlıyorlar, film ve fotoğraflarını veriyorlar.Onlar konuşuyor ama,medya da yapıyor dünyalığını.Peki bu işten çırak çıkan yok mu,yani seçimlerden kazanç sağlamayan yayın organları?Bir elin beş parmağını geçmez.Birkaç yayın organı,gazetecilik ilkelerini, meslek ahlakını ve milli çıkarları,ilanlardan kazanacağı üç-beş kuruşa değişmiyor.Genelde bunlar küçük,hatta çok küçük ve çoğunlukla güçsüz,cılız yayınlardır.İstisnalar kaideyi bozmaz ama,genel tablo budur.
Şarkılı türkülü,bağırmalı çağırmalı,gazete ve televizyonlardan yüklenmeli,verip veriştirmeli,atıp tutmalı,büyük harcamalı seçim kampanyası millette gerekli heyecanı yaratamıyor.Millet siyasetin gürültüsünden şikayetçi,gerçekten yorgun ve inanın ki,özlediği huzurun biran önce gelmesini bekliyor.Kim kazanırsa kazansın,ama memlekete huzur gelsin,sükünet gelsin.Herkesin ortak beklentisi bu.
Peki ne olur seçimlerde..? Herkes bunu soruyor birbirine.Çeşitli tahminler yapılıyor ama,genelde duygulara yönelik sonuçlar söyleniyor.Gerçeği olmasa bile gerçeğe yakını,çeyrek asırı siyasetin
içinde ve Parlamento yazarlığında geçirmiş biri olarak,sizlere söylemek istiyorum.Sandıklar açıldığında görülecektir ki,ülkede pek bir şey değişmeyecek.AKP’nin oyu bir miktar azalacak, CHP ve MHP umulan tırmanışı yine gösteremeyecek,Kürtler barajı rahat aşacak,Vatan Partisi ve diğerlerinin oyları AKP’ye yarayacak.Aksi büyük sürpriz olur ki,bana göre ihtimal yok.
CHP ve MHP’nin oyları hiç artmayacak mı yani? Elbette artacak ama,hele CHP’nin tabanından Vatan Partisine ve Kürtlere kayacak oyları dikkate alırsanız, bu artış iktidarı değiştirmez.
Böyle bir tablodan,AKP’nin tek başına iktidarının zarar görmesi gibi bir sonuç çıkar mı?Olabilir,o takdirde Kürtlerle koalisyon yapar,gerekli tavizleri verir ve bugünün iktidarı yine ayakta kalır. Olmazsa, geride MHP var,seçim meydanlarında söylenenler unutulur ve ortaklığın altına imzalar atılır.
Bu tahminleri,seçimlerin şaibesiz ve dürüst gerçekleşeceğini varsayarak yapıyorum.Acaba eminmiyim,gelin bunu söylemeyeyim artık…