DUAYEN

Dubai Notları

     İnsanlar çağdaş tırmanışlara paralel çalışmalar yaparak, ülkelerini ileriye taşımaya ve daha iyi yaşamı zorlamaya çalışıyorlar. İşte Las Vegas, işte Dubai, çöllere hayat vererek müthiş şehirler yaratıp, görene parmak ısırtıyorlar.

     Beş gündür Dubai’deyim. Yapı fuarı için gittiğim bu Müslüman ve Arap kenti, inanılmaz başarılar yakalamış, teknolojinin en son imkanlarını da kullanarak, çöle küçük bir Newyork modelini yerleştirmiş. Diyeceksiniz ki, onlarda petrol var, para var, bu yüzden başarılı oluyorlar. Bizde de su var, verimli topraklar, tarihi ve turistik değerler, doğal zenginlikler var. Özetle ne ararsanız hepsine sahibiz ama, kavga ve gürültüden başımızı alıp, istediğimiz noktaya gelemiyoruz bir türlü.

     Müslümanlıksa Dubai’de sonuna kadar var. Herkes ibadetini dilediğince, gösterişsiz, rahatça yapıyor. Her adımbaşı camileri bizim gibi yok, öyle bağırta bağırta ezan sesi de pek duyulmuyor. Aramızdaki fark, bizde demokrasi var, onlarda yok, bizde dini politikaya alet etmek var, onlarda gerek yok. İşte aradaki en çarpıcı fark bu…

     İnsan neye üzülüyor biliyor musunuz, çölün bedevileri çağdaşlığa koşuyorlar, bunun için batının tüm imkanlarından yararlanıyorlar. Ama biz, çağdaş yürüyüşü yavaşlatıp, dini kulvarı genişleterek iyiye ve güzele ulaşacağımızı sanıyoruz. Elbette dinimize sahip çıkalım, saygılı davranalım, gereklerini gösterişsiz yerine getirelim ama,dini politikaya, kavgalara ve iç çekişmelere de alet etmeyelim. Edersek, elin arabı bizi böyle kıskandırır işte..

     Gerçi sonuçları ve parasal başarıları kıskanıyoruz. Yoksa güzelim ülkemizi hiçbir şeye değişmeyiz. İnanın Türkiye gibisi yok. Havasıyla, suyuyla, insanıyla, tüm değerleriyle istersek, dünyanın ilk beşine sokarız vatanımızı. Yeter ki, birbirimizi sevelim, kardeşçe kucaklaşalım, çıkarsız sarılalım birbirimize. Vatana, toprağa, bayrağa, yasalara, kurallara saygılı davranalım, dini politikaya alet etmeyelim. Hepsinden önemlisi  hiçbir şeyden korkmayalım, Allah korkusu hariç, gerisine kulak asmayalım. Korkunun ecele faydası yoktur çünkü.

     Dubai, Ortadoğu Arap yarımadasının doğusunda Basra körfezinde yer alan 7 emirlikten biri. Birleşik Arap Emirliklerinin en büyük kenti, nüfusu 1,6 milyon. Bunun yüzde 17’sini yerel halk, yüzde 51’ini Hint’liler, yüzde 16’sını Pakistan’lılar, gerisini de Bengladeş ve Filipin’liler oluşturuyor. 5000’i aşkın  da Türk nüfusu var. Bize uçakla 4 saat mesafedeler. Dünyanın en büyük 3 havaalanından biri Dubai’de. Şehirde dünyanın her yerinden çalışanlar var. Buraya Ortadoğu ve Afrika’nın en istikrarlı bölgesi diyebiliriz. Bu yüzden yatırımların çoğu buraya kayıyor. 5 serbest bölgesinde ise girişimcilere akla gelebilecek her türlü imkan tanınıyor.

     Dünyanın en yüksek binaları arasında sayılan Burju Halifa 860 metre yükseklikte ve 160 kata sahip. Bunun 39 katı otel olup, Armani firması yönetiyor. 120 katında daire ve ofisler, gezinti katları var. Binada 1200 civarında da, dünyanın markalarından oluşan gösterişli ve gözalıcı mağazalar mevcut. Turistler binayı 5 dolara gezip,126’ncı kata çıkarak fotoğraf çekiyorlar. Dubai bundan bile para kazanıyor.

     Şimdi asıl başarılarına yani Dubai Uluslararası Finans Merkezine gelelim. Burada müthiş bir proje ve organizasyon yapmışlar. Dünyanın tüm firmaları, tüm profesyonel yöneticileri, yüzlerce finans şirketi burada yer alıyor. Yatırımlar ve resmi işlemler için başvurulacak makamlar da burada. Fabrika mı kuracaksın, otel mi açacaksın, proje mi yapacaksın, 15 günde her şey tamamlanıyor. Bizdeki gibi bugün git-yarın gel yok. Bir otel için 158 imza yok, bir fabrika için aylarca, yıllarca uğraşmak yok. 15 günde her şey tamam oluyor. Acaba bunu bizde de yapmak, çok zor şey mi? Değil ama, işler akıl ve teknolojiyle kısa sürede biterse, bizim bürokratlar ne yapacak, avanta levanta işleri ne olacak?

     Finans Merkezinde gördüğümüz en çarpıcı şey, özel bir mahkemeye sahip olması. Buradaki ticari davalar, çek ve senet sorunları, şahsi ve kurum şikayetleri bu mahkemede süratle görülüyor. Ticaret ve iş hayatı odaklı bu mahkemede, İngiliz hukuku geçerli. 11 Yargıcın 4’ü Emirlikten, diğerleri de çeşitli ülkelerden. Böyle bir mahkeme yatırımların güvenliğini de sağlamış oluyor. Keşke bizde de böyle mahkemeler olsa…

     Akıllı bir fiziki altyapı, ekonomik coğrafyayı da değiştiriyor. Dubai’nin gelirinin yüzde 3’ü petrolden, gerisini ise akılla ve dünyanın sermayesini kullanarak sağlıyorlar. Bugünkü Dubai’yi turizm, havacılık, ticaret ve finans yatırımları yaratmış. Yılda 12 milyona yakın turist geliyor. Türkiye’ye yılda gelenin üçte biri yani. 2020’de 20 milyon turiste göre hazırlanıyorlar. Yüzlerce beş yıldızlı ve daha yukarısına sahip çok lüks otellerinde, toplam 80 bin oda var. Beş yıl sonra 150 bine ulaşmaya çalışıyorlar. Dünyanın 7. En iyi tatil-alışveriş destinasyonu olmuşlar. Dubai’nin iki havaalanında geçen yıl 70 milyon yolcu hizmet almış. 185 havayolu şirketi haftada 7000 uçuş yapıyor. Bir de dünyanın en büyük serbest limanına sahipler. Jebel Ali limanına geçen yıl 16 milyon konteyner gelmiş.

 

Yayın Tarihi
13.09.2015
Bu makale 963 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!