Öyle
özlemişiz ki marşlarımızı, yine öyle özlemişiz ki ay yıldızlı bayrağımızı
coşkuyla sallamayı. Allahtan antik tiyatroda bir Cumhuriyet konseri düzenlendi
de, giderdik hasretimizi ve özlemimizi…
Marşlarımızı
giderek unutuyoruz. Ayrıca söyleyecek yer de kalmadı ki.. Söyleyene ya faşist
diyoruz yada darbeci gözüyle bakıyoruz. Bir tuhaf millet olduk çıktık. Yahu
marşını söylemekten korkan, çekinen bir toplum olur mu? Hele bayrağını
sallamaktan, büyüklerimizin anıtlarına çelenk koymaktan..? Pes doğrusu..
Gençlerimiz
marşlarını bilmiyorlar. Okullarda da pek öğretilmiyor artık. Bir "İzmir
marşı", bir "Çırpınırdı Karadeniz" , bir "Dağ Başını Duman
Almış" , "Onuncu Yıl marşı" filan yabancı geliyor gençlere. 40
yaşın altındakiler, müziğini belki duymuşlarsa bile, sözlerini çıkaramıyorlar. Ama
yaşlılar, Türk’lüğün ve Cumhuriyetin kıymetini iyi bilenler, görmüş geçirmiş
insanlarımız yani, ezbere söylüyorlar tüm marşlarımızı. İmkan ve fırsat artık
pek olmuyor ama, yine de ortamı buldular mı, coşkuyla ve yürekten söylüyor
hepsi.
Askerde ve
okulda öğrenilen marşlar, uzun yıllar söylenmeyince unutuluyor. 20 yaşından
sonra, marşın yerini ya arabesk parçalar ya da hafif batı müziği ile kulakları
parçalayan yabancı şarkılar alıyor. Hani cistak tempolu, garip çalgı
aletleriyle çalınan cinsten..
Gençlerimiz marşlarını söyleyemiyor ama, yerli yabancı şarkıların tümünü ezbere biliyorlar. Klasik
Türk musikisi, hani eskinin o güzel şarkıları değil bildikleri, yerli pop
parçalarını öğreniyorlar, yabancı parçalarla coşup, dans ediyorlar. Mehter
takımı ile askeri bandonun konserine giden yoktur ama, adını bilmediğimiz
yabancı şarkıcılar geldi mi Türkiye’ye, konserlerine onbinlerce kişi, milyonlarca
lira bilet ücreti ödeyerek koşuyorlar.
İşte böyle
bir milletiz biz. Böyle olduğumuz için de, geleceğe umutla ve güvenle
bakamıyoruz. Buna rağmen, küllenen milliyetçiliğimizi, marş ve bayrak
özlemimizi giderecek bir fırsatı ele geçirdik mi, yine de heyecanla ve coşkuyla
harekete geçiyoruz. Bunun son örneğini Bodrum’da yaşadık. Konacık Belediyesi
Cumhuriyetin 90. Yıldönümü dolayısıyla antik tiyatroda muhteşem bir konser
düzenledi. Bu konserde hem çağdaş klasik müzik dinledik, hem de Atatürk’ümüzün
sevdiği şarkıları ve marşlarımızı.. İzmir Filarmoni Orkestrası'nın dev ve çok
başarılı kadrosu, dünyaca ünlü klasikleri seslendirdi. 5000 civarındaki
seyirci, adeta nefes almadan dinledi bu müthiş müzik ziyafetini. Sıra şarkı ve
marşlarımıza gelince, Orkestranın korosu da katılınca konsere, binlerce kişi
ellerinde Türk bayraklarıyla ve büyük bir coşkuyla ayağa fırladılar. Sanki 5-6
bin kişilik bir orkestra ve koro vardı ortada. Manzara ve heyecan görülmeye
değerdi doğrusu. Marşlarla süslenen bir alan ve bayraklarla kırmızıya bürünen
tribünler... Yaşlısı, genci, çoluğu, çocuğu ellerindeki bayrakları heyecanla sallıyor
ve hiçbir ressamın yapamayacağı bir tabloyu çiziyorlardı adeta.
Bize böyle
bir coşkuyu ve heyecanı yaşattığı için başta Konacık Belediyesi'ni, İzmir
Filarmoni Orkestrası ve korosunu kutluyoruz.