DUAYEN

Çiftçinin sahibi yok mu?

     Çiftçinin dertlerine bir dokunduk, bin ahhh işittik. İnternetten binlerce mail geldi. Herkes dert yanıyor, yandık-bittik feryatlarıyla dolu mailler.

     Zeytincisi ayrı yakınıyor, meyvecisi ayrı şikayet ediyor, sebzecisi imdat diye bağırıyor. Zeytinin ciddi bir politikası yok. Sebze ve meyve komisyoncu ve kabzımalların elinde değer kaybediyor. Üretici bırakın para kazanmayı, zarar etmemek için uğraşıyor, didiniyor.

     Çiftçimizi el üstünde tutmamız lazım. Bütün dünya açlığa giderken, Türk çiftçisi bunca eksiğe ve probleme rağmen harikalar yaratıyor, mutfaklarımızı ve sofralarımızı her cins yiyecekle dolduruyor. Ülkemiz çok şanslı sayılır. Bir de alın terini toprağa döken ve ekmeğini eliyle, tırnaklarıyla kazanarak çoluk çocuğunu geçindirmeye çalışan çiftçilerimize destek olsak var ya, bizi kimse tutamaz.

     Zeytinde ürüne göre bölgesel bazda destek isteniyor. Bununla ilgili dosyaları, Bursalı üreticiler tüm mebuslara göndermiş. Ama bir sonuç alamamışlar. Meclis Tarım komisyonu, konuya gereken önemi vermemiş bile. Bursalı üreticiler, oy verip Meclis’e yolladıkları vekillerini seçim dönemi hariç, bir daha görememişler. Zaten çoğunun zeytinle uzak yakın ilgileri de yok. Genelde hepsi sabah kahvaltılarında görüyorlar zeytini. Sorun ne, problem nasıl çözülebilir, üretici nasıl tatmin edilir, bunlarla ilgileneni bulamıyor çiftçi.

     Oysa Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, hem Bursa Milletvekili, hem de her düğüne ve cenazeye katılmak için sık sık seçim bölgesine gidiyor. Bari bir gidişinde zeytin üreticilerini de toplasa ve  dertlerini dinleyip kısmen derman olsa ya..Aklına gelmiyor olabilir.Ben buradan, Bursalı üreticiler adına kendisinden ricada bulunayım. Lütfen el uzatsın yardım etsin bölgesinin çiftçisine.

     Gemlik, Trilye ve Ege zeytini çok kıymetli. Bunu üretenlere destek olamazken, şimdi Akdeniz ve Güneydoğu zeytinciliğini destekliyoruz. Devlet dekarına 250 lira veriyor. Üstelik fidanını da bedava dağıtıyor. İyi güzel, elbette oralara da yardım etmeli, o bölgenin çiftçisine de destek olmalıyız. Ama bunu yaparken, Marmara üreticisinin feryatlarına da kulak vermeliyiz. Bir yeri düzeltirken, iyi çalışan başka bir yeri bozmamalıyız. Akdeniz ve Güneydoğu yağlık zeytin üretiyor. Tüccar bu zeytini, çok ucuza alıp, Türkiye’nin her yerine yemeklik diye fahiş fiyatlarla pazarlıyor. Öyle olunca Marmara’nın o nefis yemeklik zeytinleri de elde kalıyor, değer kaybediyor. Böyle bir yanlış ve çarpık rezalete izin verilir mi?

     Bir de bölgenin kabzımal meselesi var. Sadece Marmara’nın değil, tüm ülkenin sorunu haline geldi bu. 20 milyondan fazla çiftçinin kaderi, 50 bin kabzımal ve komisyoncunun eline bırakılmış. Üretici değil, kabzımalı kazandıran bir sistem kurulmuş. Tarlada 50 kuruşa aldığını, 3-4 milyona satıyor kabzımal. Hele bir haller kanunu çıkarıldı ki, evlere şenlik. Artık çiftçi, köylü tarlasında ürettiğini de aracısız satamayacak.

     Ağlamaklı hale gelen, gırtlağa kadar borca batmış çiftçinin sorunlarıyla dertleriyle kim ilgilenecek? Benim gibi garibanın dışında sesini çıkaracak, çözüm yolu bulacak  bir yetkili yok mu?

Yayın Tarihi
30.09.2013
Bu makale 6628 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!