DUAYEN

Büyüme hastalığı

     Fazla şişen her şey patlar. Tıpkı balon gibi, şehirler de ölçüsüz büyürse, sorunları hem de büyük bir gürültüyle patlar. Turizm bölgelerimizin çoğunda patladığı gibi…

     O güzelim yemyeşil ormanlara sahip Marmaris, betona yenik düştü. Dalyan öyle, Fethiye öyle, Ölüdeniz öyle, Milas’ın kıyıları öyle, hele Bodrum… Ege ve Akdeniz’in tüm kıyı kentleri aynı durumda. Duracak gibi değil, büyümeye devam ediyor hepsi. Çoğunun altyapısı yok.Oralarda yaşayanlar sıkıntı içinde.O sıkıntı ve problemleri belediyeler parasızlıktan çözemiyor. Ama olsun,büyümeye direnemiyor hiçbiri.

     Bizim Bodrum’da inşaat olimpiyatı var sanırsınız. Dağlar, taşlar inşaatla dolu. Arsa sahipleri sanki bir şeyler kaçıracaklarmış gibi, inşaata başlıyorlar hemen. Hani balkonda bir büyük saksı olsa, oraya da dikecekler binayı. Buna birisinin dur demesi lazım. Aksi halde birkaç yıla kalmaz, kentin tüm tepeleri betonla kaplanır.

     Birileri karar mı aldı ne?.. Peşpeşe alışveriş merkezleri açılıyor, yeni özel hastaneler devreye giriyor. Yeni özel okullar yapılıyor. Her yer  dükkan, bir sokakta 10 berber, 6 fırın, 3 taksi durağı var.

     Bodrum plansız programsız büyüyor. Adımbaşı süper market olur mu, ihtiyaç var mı acaba? Buna bakan yok ki,dileyen istediği dükkanı açıveriyor hemen. Bir dilekçeye bakıyor her şey. Gerekli harcı yatırdınız mı, ruhsat cebinizdedir.

     Böyle bir ticari hayat olamaz. Neredeyse adam başına bir dükkan düşecek Bodrum’da. Herkes evinin altına bir dükkan yapıyor. Şehrin doğru dürüst bir otoparkı yok, ama her evin altı dükkan. Kiralar da ateş pahası. Zaten kiralayanların çoğu, bu parayı çıkaramayınca 3-5 ay sonra kaçıyorlar. Ara ki bulasın.

     Pahalılık dedim de, otopark fiyatları geldi aklıma. Havaalanında da, şehirde de otoparklar çok pahalı. Ama en pahalısı Belediyenin olur mu? Bodrum’daysa oluyor işte. Peki taksi fiyatları, Newyork’tan pahalı, buna ne demeli? Hele minibüs ücretleri, onu hiç sormayın işte. Neden bu kadar pahalıdır bilen yok.

      Bunlarla ciddi olarak ilgilenmek lazım. Aksi halde Bodrum turizmi büyük darbe yer ve marka olma iddiasından da mutlaka uzaklaşır. Restoranların pahalılığı da bir başka sorun. Evet serbest rekabet sistemi ama, bu kadarı da olmaz ki.. Bizim millet kazık yemeyi sever. Ama böylesini de hiç aklına getirmiş olamaz. 4 kişinin yediği yemeğe 700-800 lira ödenir mi? Bu yüzden cebinde pasaportu olanlar karşıdaki Yunan adası Kos’a yemek yemeye gidiyorlar. Balık ve içki dahil ödedikleri para 75-90 euro arası. Yani en fazla 200 TL..Gemiye de gidiş-dönüş 50 lira veriyorlar.

     Efendim; Bodrum’da ucuz lokantalar da var, oraya gitsinler diyebilirsiniz ama, şehri tanımayanlar nereden bulsunlar kıyıda köşede kalan o restoranları? Belki turistler,tatilini Bodrum’da geçirmek isteyenler fazla etkilenmeyebilirler ama, şehirde yaşayan yerli halk pahalılıktan feci şekilde bunalmış durumda. İdarecilerimiz eleştirilere  biraz  kulak verseler fena olmaz.

Yayın Tarihi
04.09.2013
Bu makale 4707 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!