Memleketin bu kadar meselesi varken,Bodrum’da yaşayanlar çöple yatıp çöple kalkıyorlar.Eskiden Bodrum daha iyi temizleniyordu,çöpleri daha iyi toplanıyordu,şimdi işler niye aksıyor acaba?
Biraz araştırınca Ankara’nın, bürokrasinin ve seçim hesaplarının işleri berbat ettiğini fark ettim. Önce şunu söylemeliyim. Amacım Belediyeleri korumak değil ama gerçekleri anlatmaya mecburum. Bodrum Belediyesinin inanılmaz görev ihmalleri, kusurları, yanlış uygulamaları var. Hepsine yapılan eleştirilerde haklılık payı inkar edilemez. Ama çöp işi farklı.
Bodrum’un çöpü yıllardır kışın 300,yazın 600 işçi ve 50’ye yakın araçla başarıyla toplanıyordu. Bursalı Ortem firmasının mukaveleye göre hizmet süresi bitince, çöp toplama işi ihaleye çıkarıldı ve fiyatı iyice kıran Antalya’lı bir firma aldı.İlk başta işler iyi gidiyordu. Taaa ki,Ankara’nın seçim telaşı ve oyları arttırma kaygısıyla tüm taşeron işçilerini kadroya alma kararına kadar…Bodrum’daki asgari ücretli 300 çöpçü,bir çırpıda 2300-3000 lira maaşla Belediye’nin memuru oluverdiler. Bu durumda işçiyi Belediye verdi, hizmetleri ve araçları ise Antalyalı firma karşıladı. Anlayacağınız, Ankara’da masa başında alınan bir karar, sadece Bodrum’da değil tüm belediyelerdeki işleri de berbat etti.
Şimdi yaz geldi. Bodrum’un 350 bin civarındaki yerleşik nüfusu yaz aylarında tatilcilerin de eklenmesiyle 2 milyona
kadar çıkıyor. Öyle olunca 300 temizlik işçisine daha ihtiyaç var. Belediye asgari ücretle adam bulamıyor,buldukları ise çalışanların aldıkları 2300-3000 TL’yi istiyorlar.Diyelim kuruşa muhtaç Bodrum Belediyesi bu parayı verdi.Ama Ankara yeni memur alımına izin vermiyor.Bu durumda çıkın bakalım işin içinden çıkabilirseniz…
Kışın 40 araçla toplanıyor çöpler,yazın araç sayısı 60’a çıkıyor.Araç var,personel yok yani..Yasaya göre yeni adam alamadığınıza göre,mevcut 300 işçiye fazla mesai yaptırmak zorundasınız.Yaptırınca zamlı parayı da ödemek gerek.Para yok,iş de yok diyemezsiniz.Mevcut imkanlarla toplayacaksınız çöpü.Öyle olunca,ancak bu kadar toplanabiliyor. Şimdi anladınız mı çöp işi neye aksıyor?
Belediye Başkanı konuşup halka bilgi vermediğine göre, ben de çöpçülerle sohbet ederek anlayabildim işin içyüzünü. Aslında çöpçüler hem anlayışlı ve hem de hoşgörülü insanlar. Gece gündüz çalışıp Bodrum’u temiz tutacaklarını,şikayetleri azaltmak için var güçleriyle gayret sarf edeceklerini söylüyorlar.Ama onların da dertleri var. Millet eline geçen her şeyi çöp diye bidonların civarına bırakıyor. Ağaçlarını buduyor, otlarını temizliyor,inşaatlarını yapıyor,evdeki malzemeleri yatağı,yorganı,koltukları filan değiştiriyor.İşte bunların hepsini çöpe bırakıyor insanımız. Oysa belediyeyi arayıp kamyon istese,59 liraya halledecek işini.Böylece sorun daha da hafifleyecek.
Şurasını kabul etmeliyiz ki, çoğumuz pislikle dost haldeyiz, hatta lafın kısası pisiz işte. Hepimiz değil ama,bu güzel şehirde yaşamayı hak etmeyen insanlar,inadına yaparmış gibi kirletiyor ortalığı.Naylon poşetlere doldurduğu çöpünü sağa sola fırlatıyor,içtiği gazoz ve bira şişelerini yola bırakıyor,hatta zevk için kırıyor.Yediği fındık,fıstık, ayçiçeği kabuklarını yere atıyor.Sabah çok erken saatlerde yaptığım yürüyüşlerde çok sık rastlıyorum bu manzaraya. Çöpçülerden utanıyorum inanın.
Bodrum’da yaşamanın bir bedeli olmalı. Burada yaşayacaksan eğer,adam gibi yaşayacaksın,mağara adamı gibi değil.Böyle yaşayanlara yada yaşamakta ısrar edenlere de gerekli cezayı basacaksın.Çöp toplama işine yılda 30-32 milyon TL ödeyen Bodrum belediyesi,ortalığı kirletenlere de gerekli cezayı versin.
Kim verecek,Belediye zabıtası değil mi..? Ahhh bir yaramıza daha parmak basmamız gerekiyor. Acaba Belediye Zabıtası var mı, varsa görev yapıyor mu Bodrum’da? Zabıtayı kontrolde yada ceza keserken göreniniz oldu mu? Hiç bir fırını, lokantayı, berberi denetlerken rastladınız mı zabıtaya? Çoğu eş,dost,akraba..Bazıları da,üzerine zabıta üniforması geçirilmiş eğitimsiz genç çocuklar.Şehri kirletene ceza yok, ama şehirde yaşayan ve hizmet alamayan vatandaşları sinirlendirip öfkelendirerek ceza kesiyorlar adeta…
Zabıtayı çalıştırmamak da Büyükşehir’in suçu mu? Artık herşeyi büyükşehrin üzerine atmaktan vazgeçelim. Zabıtayı iyi çalıştırırsak, Bodrum’daki şikâyetleri bir miktar hafifletmiş oluruz. Verin Zabıta’nın telefonunu halka, şikayetler oraya yapılsın, ceza verilecekse eğer,sonucunu da şikayetçiye hemen aktarın. Bakın nasıl tıkır tıkır gidiyor işler.Ayrıca şehirde belediyenin çözemediği sorunlar varsa, bunun nedenlerini de adım başı dikilen reklam tabelaları vasıtasıyla halka duyurun.Belediye Başkanları her vesileyle fotoğraflı kutlama mesajlarını buralara koyacaklarına,halka duyurulara yer verseler ya…Başkanlar yaptıkları normal ve basit işleri değil,yapamadıklarını ve nedenlerini duyurmada kullansalar bu reklam panolarını,daha iyi olmaz mı?
Belediye ile ilgili söylenecek çok şey var. Ama öncelikle bilinmesi gerekenlerin üzerinde durmalıyız. Bu kenti idare edecek olanlar, önce halkın içinde yaşamasını ve yürümesini öğrenmeliler.O lüks makam araçlarını bırakmalı,şehirde devamlı yürümeli ve aksaklıkları gözleriyle görmeliler. Tuvaletler ne durumda, lokantaya dönen belediye çay kahvelerindeki fiyatlar gerçekten çok pahalı mı? Otopark ücretleri neredeyse 15-20 dakikaya kadar iniyor ve fiyatları çok fazla mı? Şehir inanılmaz ölçülerde büyüyor,ihtiyaçlar ve altyapı noksanları her geçen gün artıyor,bu işin sonu nereye varacak?Gelişmeye paralel planlar hazırlanıyor mu,önlemler alınıyor mu?
Şimdilik bu kadar..Hatır için idarecilerin yanında değil,halkın yanında olmaya ve sorunlara ayna tutmaya devam edeceğiz…