İkimiz de genç gazeteciydik.ben Zafer gazetesinde,o ise rahmetli TURHAN Dilligil'in Adalet gazetesinde çalışıyordu.Yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmeyen iki kardeş gibiydik.Yıllar geçti önce DP'lilerin çıkardığı Haber'de, sonra da Son Havadis'te birlikte çalıştık.1974'de yollarımız ayrıldı, o siyasete girdi, ben ise Günaydın gazetesinde meslek hayatıma devam ettim.Ama yine hep beraber, omuzumuza yürüdük yolumuzu.Sevinçte, kederde hep birleştirdik yüreklerimizi.Zaman geçti o,mebus ve bakan oldu.Ben 10 yıl devlette çalıştım.O rahmetli Demirel'in Genel başkan yardımcısı,mebusu ve Bakanı idi.Ben rahmetli Özal'ın Başdanışmanı.Yine sürdü o güçlü beraberlik, hala da sürüyor.
Barlas Küntay'dan bahsediyorum,benim yiğit ve dürüst, çalışkan ve Türkiye sevdalısı arkadaşımdan.O benim gözümde,yüreğimde hala yaşıyor,hep yaşayacak...
Bazıları acılarını kalabalıklarda paylaşır,sevdiklerini törenlerle anar.Belki doğrusu da budur.Ama ben içime gömerim acımı,çevreme belli etmem,tek başına anarım kaybettiklerimi,tek yaparım dualarımı,tek okuturum hatimlerini.Genelde köy camilerinde yaparım mevlitleri,köylerde dağıtırım lokmaları.Bunun da pek bilinmesini,duyulmasını istemem.
Her yıl olduğu gibi bu yılda Barlas'çığımın hatimini indiriyor,duâsını yapıyoruz.Allah kabul etsin,mekanı cennet olsun,huzur içinde uyusun benim sevgili kardeşim.
O çok iyi,çok dost,çok güzel bir insandı.Herkesi sevgiyle kucaklayan,herkesin iyiliğini isteyen,herkese yardım etmeye çalışan,nesli tükenmiş ve artık günümüzde kolay rastlanmayan biriydi.parası hiç olmadı ama,o bir gönül zenginiydi.O bir dürüst yaşam ve insan sevgisi profesörüydü.Nur içinde yatsın.