DUAYEN

Barış asıl Başibakan'a lazım

CAN PULAK

Türkiye’nin barışa her zaman ihtiyacı var.Barış içinde yaşayan bir toplum olsaydık,çoktan dünyanın yıldızı haline gelmiştik.Ama kavga,huzursuzluk,itişme kakışma ruhumuza işlemiş.Rahat bize batıyor.

Her şeyimiz var.Çok güzel bir ülkeye sahibiz.Adam gibi otursak ve adam gibi yaşasak,ülkenin varlıkları hepimize bol bol yeter.Kimseyi bulamasak kendimizle kavga ediyoruz. Cadde ve sokaklarda yürüyenlere bakın,kollar kabarık,tam bir külhanbeyiz.

Haydi bizler neyse, ya bizleri yönetenlere ne demeli? Başbakanı görmüyormusunuz,neredeyse televizyondan fırlayacak.Devamlı konuşuyor,kendisi gibi düşünmeyenlere devamlı sataşıyor,hakaret ediyor,küçültüyor insanları, aşağılıyor.Bir Başbakana yakışır mı o üslup?

İyi hatip,zaten-imam hatip ama bu kadar konuşulur mu? Ne kadar da seviyor kameraları,bari konuşacaksan sataşma kimseye.Hergün ortalığı gerip duruyorsun.Bir Bahçeli’ye vuruyorsun,bir Kılıçdaroğlu’na verip veriştiriyorsun.Adamlar zaten zorda,ne hırpalıyorsun garipleri?Ahh Demirel genç olacaktı,bak bakalım böyle rahat hareket edebilir,her aklına eseni yapabilirmiydin?

Muhalefet görevini yapacak,teröre karşı politikanı da eleştirecek,akil adamlar projeni de..Sen TC ile uğraşacaksın,
TC tabelalarını resmi dairelerden indirteceksin,Türk kimliğini tartışacaksın, milliyetçiliği ayaklar altına alacaksın, muhalefet de sana alkış tutacak,öyle mi..?

Samimiyetle söylemek zorundayız ki,Kürt politikan baştan aşağı yanlış.Dış politikan da öyle.Senin olaylara bakış açın ve değerlendirmelerin,kavgaların başlıca sebebi…Bir iktidar düşünün,terörü teröristle anlaşarak bitirmeye çalışıyor.Buna karşı çıkmak için Bahçeli veya Kılıçdaroğlu olmaya lüzum yok ki…Aklı başında herkes reddediyor bunu.Akil heyetlerin durumlarını görmüyormusunuz?Gittikleri yerlerde ağır protestolarla karşılaşıyorlar.Halk tepki gösteriyor onlara, polis korumasında geziyorlar artık.

Barış için halkı değil,teröristi ikna etmeniz lazım.Türk halkının Kürt kardeşleriyle bir sorunu yok ki.Sorun PKK ile,terörist militanlarıyla,dağlardaki vatan hainleri ve onların siyasi uzantılarıyla…Akil heyetler onlara gitsin,onlara anlatsınlar barışın gereğini.Sokaktaki vatanına,devletine, milletine bağlı insanlara değil.

Barışı,en az Başbakan kadar Devlet Bahçeli de, Kılıçdaroğlu da,vatanını seven herkes de istiyor.Ama iktidarın tuttuğu yolla barışın gelmeyeceğini ,sokaktaki çocuk bile biliyor.Bakın anketlere,AKP’li bilinen hatta Beşir Atalay’ın hissedarı olduğu araştırma firması bile,iktidarın oylarının hızla erimeye başladığını görüyor.Diğer firmalar da,benzer raporlarla çıkıyorlar iktidarın karşısına.

Sadece AKP’ye karşı olanlarda değil,yanında olanlarda da büyük bir huzursuzluk başladı.Partinin içinde kürt olmayanlar söyleniyorlar artık.Hele Anayasa değişikliği gündeme geldiğinde,daha da yoğunlaşır homurtular.Türk lafını hele bir Anayasadan çıkarmaya kalkışsınlar,alt kimlik-üst kimlik meselesini hele bir kurcalasınlar,Başkanlık sistemini hele bir getirmeye çalışsınlar,bakın bakalım muhalefetin sesi nasıl yükseliyor.O kadarla kalsa iyi,cılız muhalefete alışkın iktidar,yurt sathından yükselecek asıl muhalefetle tanışacak o zaman.Asıl muhalefetin sesi,Bahçeli’ye ve Kılıçdaroğlu’na benzemez.

Yeri gelmişken,barışı önce Başbakan’a hatırlatmak lazım.Kendisine oy vermeyenleri düşman gibi gören Başbakan,dilini teröristlerin silahı gibi kullanmaktan vazgeçmeli.Önce kendisi milletiyle barışmalı,kucaklaşmalı ve yaptığı yanlışlıklardan ve suçlardan helallik istemeli ki,barış havası ülkeye hakim olsun.Yoksa her Allah’ın günü daha da sertleşerek,dilinin frenini kullanmak yerine gazına basarak, muhalefete ve muhalif görüş sahiplerine meydan okuyarak
barış sağlanmaz.

Başbakan barış sürecine katkıda bulunmak istiyorsa, teröristlerle değil,milletle barışmanın yoluna bakmalı ve artık susmalıdır.Sert,farklı görüş sahiplerini birbiriyle kapıştıracak sözleri ve üslubu,artık bardağı taşıracak noktaya gelmiştir. Bunu inşallah fark eder.