Adil Ve Sağlıklı Seçim İçin

      Cumhurbaşkanlığı adayı Recep Tayyip Erdoğan, seçilirse tarafsız olmayacağını açık açık söylüyor. Oysa tarafsızlık bir Anayasa emri. Ayrıca yeminde de vurgulanıyor tarafsızlık.

     Buna rağmen Erdoğan oralı değil. Peşin ilan ediyor tutumunu. Çankaya’nın yan gelip yatılacak bir yer olmadığını, her şeyle meşgul olacağını her yerde söylüyor rahatça.

     Buna bir dur diyen yok. Aklına esti ya, başkanlığa geçiverecek hemen. Anayasaya aykırıymış, yasaları ihlalmiş, umurunda mı Erdoğan’ın? 12 yılda Anayasayı ve yasaları devamlı ihlal etti de ne oldu? Muhalefet kısık sesle itiraz edip durdu, çeyrek basın yapılanın kanunsuz olduğunu yarım ağızla belirtmeye çalıştı ama imam her defasında bildiğini okudu. Yargı önünü kesse,yaptığının hiçbirini bırakın yapmayı, aklından bile geçiremezdi. Ama devamlı değiştirip durdu hakim ve savcıları. Adım attırmadı hiçbirine. Şimdi Allah’tan Anayasa mahkemesi var da, Başbakan yeni yeni çelme yemeye başladı.

     Türkiye Cumhurbaşkanlığı seçimine eşit şartlarda gitmiyor. Recep Tayyip devletin tüm imkanlarını kullanırken, Ekmel bey neredeyse dolmuş ve taksiyle dolaşacak memleketi. Onu destekleyen partiler para veremiyorlar, kendi araçlarını kullandıramıyorlar, toplama ve taşıma kalabalıkları Recep Tayyip Erdoğan gibi yönlendiremiyorlar ki… Zaten kelin merhemi olsa başına sürecek. Öyle olunca, ne yapsın Ekmel bey..?

    Holdingler, eski ve yeni zenginler para yağmuruna tutuyorlar AKP’yi. Recep Tayyip’in kampanyası için el altından yapılan bağışın haddi hesabı yok. Aynı kaynaklar korkudan Ekmel beye kuruş veremiyorlar. Verseler de Recep Tayyip bir duyarsa,yandıklarının resmidir. Bu durumda Ekmel bey, nasıl sürdürecek kampanyayı? Hayatı boyunca biriktirdiklerini ve dairelerini satsa, ancak Silivri mitinginin masrafını karşılar. Kadıköy mitingine yetmez bile.

     Sen devletin tüm imkanlarını seferber edeceksin. Başbakanlık forsunu kullanacaksın, uçakları ve tüm ulaşım araçlarını emrine geçireceksin, taşıttığın kalabalıkları yığacaksın meydanlara,rakibin Ekmel bey ise uçak, vapur, tren ve otobüslerin tarifeli seferlerini bekleyecek. Olur mu böyle şey? Olursa o seçimin sağlığından söz edilebilir mi? Sen ava tüfekle gidiyorsun, rakibin sapanla kuş avlayacak. Sen boks

ringine çivili eldivenle çıkıyorsun, rakibin ameliyat eldiveniyle.. Sen takım elbiseyle çıkacaksın meydanlara, rakibin plaj kıyafetiyle, kıspet yada mayoyla… Söyler misin böyle eşit şart olur mu? Bu şartlarda rakibin devamlı sopa yer. Sandığa gidecek hali bile kalmaz.

     Bu işin doğrusu, Recep Tayyip Erdoğan’ın hem Başbakanlıktan ve hem de AKP Genel Başkanlığından istifasıdır. Ancak  bu durumda, seçimin adil şartlarda yapıldığından bahsedebiliriz. Koltuk altlarındaki iki karpuz yetmiyormuş gibi, şimdi bir de üçüncü karpuza talip oluyor. Öyle yağma yok. Efendim rahmetli Özal da, Demirel de istifa etmemişler ki Başbakanlıktan. Etmediler ama, onları millet değil TBMM seçti.Bu sefer iş farklı.İlk defa halk seçecek Cumhurbaşkanını. Onun için seçimin çok adil ve eşit şartlarda yapılması lazım. 3 adayın da aynı şartlarda kampanya yapmaları ve aynı siklette meydanlara çıkmaları şart.

     Öyle olmazsa ve Recep Tayyip devlet imkanlarıyla ve Başbakanlık forsuyla kampanyayı sürdürür ve seçimi kazanırsa, o seçimin sağlığından ve sonucun haklılığından kimse bahsedemez. Ayrıca ortalık daha da karışır ve Türkiye özlediği huzuru yine bulamaz.Kim ne derse desin, muhalefetin Ekmel bey mayası tutmuştur. Halk onun efendi, sessiz, sakin halini ve terbiyeli üslubunu beğenmiştir. Seçim eşit şartlarda yapılır ve devlet imkanları yargı eliyle ortadan kaldırılırsa, Ekmel beyin başarı ümidi artabilir. Hatta çok küçük farkla bile olsa ipi göğüsleyebilir.Ama bugünkü imkan ve görüntüyle seçim olursa, sandıktan Recep Tayyip çok rahat çıkar.Görünen köy kılavuz istemiyor, durum maalesef budur.

     Muhalefet kendi adayına sahip çıkmak zorundadır. Seçimin adil ve eşit şartlarda yapılmasını temin etmek için ne mümkünse yapmalıdır. Millete ve yargıya, Başbakan’ın mutlaka istifa etmesi gerektiğini, aksi halde Recep Tayyip’in devlet imkanlarını ve Başbakanlık sıfatını terk etmeden gidilecek olan bir seçimin adil olamayacağını her fırsatta anlatmalıdır. Sadece Kılıçdaroğlu ve Bahçeli değil, tüm CHP ve MHP milletvekilleri de bu işin üzerine organize bir biçimde gitmeli, böyle sonucu şimdiden belli bir seçimi mutlaka engellemeye çalışmalıdırlar.

     Mevcut durumda Recep Tayyip mağruru, Ekmel bey ise mağduru oynamaktadır. Doğru ama, şartlar değişmezse, rollerde de hiçbir değişiklik olmaz. Bunu böylece bilmeliyiz.