Egoların Savaşları

Öncelikle Pazartesi günü başlayacak olan yeni eğitim ve öğretim döneminin hayırlı olması dileklerimle diyorum….

Çok değer verdiğim bir arkadaşım ile yaşadığımız ortak bir olayın ve tatsızlığın sebebini araştırdım aklı selim düşündükten ve öz eleştiri yaptıktan sonra. Konuyu farklı farklı algılayışımızın nedeni neydi acaba? Çünkü ikimizde birbirimizi suçluyorduk. Yaşanılan olay nedeniyle incinmiştik, birbirimize kırılmıştık. Olayı ve anı ortak yaşamış olmamıza rağmen, çıkan sonuç onda ve bende farklı bir durum olarak algılanmaktaydı. Hayat insanı şekillendirir ve acıtarak öğretir her şeyi.. Öğrenmenin ise yaşı yoktur demiştim bir yazımda.. Çünkü öğrenilenler kişilere göre farklılık gösterir. Farklılığın en önemli sebebi de, hepimizin içinde gelişen EGO larımızmış meğer. O egolara göre geliştirdiğimiz korunma kalkanımız..

 

Toplumsal ve bireysel yaşamlarımızdaki var oluşumuz, EGOLARIN savaşı haline gelmiş adeta. İnsanda arka planda otomatik olarak işleyen algılayıcı, seçici ve düzenleyici ego sistemi, her insan için gerçekliğin filtresi, adeta editörü imiş. Ama altını çiziyorum her insan için farklı işleyen bir filtredir EGO.

 

İşte tüm sorun burada. Çevreden insana gelen uyarılar, filtremizden süzülüp, kontrolden geçtikten sonra, cevap üretiyor. O egoların şekillenişinde kişilere göre değişiklik gösteren, sosyokültürel çevrenin inanç sistemleri, ahlak anlayışı ve yetiştiriliş farklılıklarıymış. Farklı gelişen egolar, iç ve dış gerçekleri, ya göz ardı ediyor, ya inkar, ya da değiştiriyormuş kendince.

 

Sonuç olarak kişi, kendi EGOSUNUN süzgecine göre değerlendiriyor tüm olayları. İşte bu noktada farklı algılama ve değerlendirmeler yapıyoruz hayatı yaşarken ve çatışıyoruz. Toplumsal ve kişisel olarak pek çok kavganın ve anlaşmazlığın sebebinin gerçek sorumluları farklı EGOLARIN, farklı algılayışları işte…

 

Otomatik olarak işleyen ancak irade ve bilinçle kontrol edilebilir olan bu mekanizmalar, psikolojide ego savunma sistemleri olarak adlandırılıyormuş. Yani benim doğru diye tanımladığım, bir başkası için yanlış olabilir. Egolar kişisel komplekslerdir bir başka deyişle. Kendine tapma, bireysel olarak bencillik, toplumsal anlamda faşistlik ve sosyal anlamda yükseklik, ya da aşağılık durumları gibi.

 

Güzel olan her şey insana çekici gelir, ego da öyledir. Egomuz tatmin edildiği sürece her zaman iyi hissettirir. Bazen kendimizi çok güzel ve çekici hissettiğimizde bile birkaç kişinin olumsuz sözleri ile o hissimizden eser kalmadığı gibi günümüzün kötü geçmesine ve özgüvenimizi yitirmemize de neden olabilir. Hep birileri övsün, yüreklendirsin isteriz. Pozitif enerjiyi algılayışımız dahi EGOMUZUN tatmin edilişi içindir. Ancak DOST ACI SÖYLER diye bir atasözümüz de vardır. Bazen bizi üzen eleştirilere kapatırız kendimizi, söylenenler batar egomuza… Gurur yaparız, kin, korku, öfke hep yaşadığımız anlardaki farklı ego süzgeçimizin beslediği yanlış duygularmış bazı zamanlar.

 

Egolarımıza (içimizdeki şeytana) yenik düşmemek için  boynuna bir tasma geçirebilsek zarar vermeden durdurabilmek için.

 

Ben, Egoma yenik düştüm geçen gün. Ya da o, egosuna yenik düştü. Ama dostlar arasında EGOLAR olmamalı. Ya da, Egoların savaşlarına dostlar yenik düşmemeli.

 

Saygıyla..

Yayın Tarihi
16.09.2011
Bu makale 10866 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!