Trafik Ağlatıyor!...

Sıkışılıp kalınan trafik de ağlayanlar oluyor. İnanın doğru.. Erken kararan hava, trafik çilesinin başlayacağının adeta zilini çalıyor.

Özellikle de akşam saatleri eve dönüş yolu adeta çile yoluna dönüşüyor. İnanılmaz bir trafık içinde sıkışıp kalıyorsunuz. Yüzlerce, binlerce araç her yönde ciddi kuyruklar oluşturuyor. Burası neresi? Diye soruyorsunuz. Antalya nasıl bir şehir oldu? İstanbul’la yarışıyoruz. Özellikle de Doğu Garajı, Plaza 2000 civarı(altyapı, doğalgaz çalışması yüzünden kapalı). Fahrettin Altay caddesi, Burhanettin Onat, Kırcamii caddeleri, Lara istikameti adeta kilitleniyor. Andızlı mezarlığı güzergâhı, Milli Egemenlik caddesi, Kızılırmak caddesi ve Kepez Varsak istikametleri, alt geçitlerde bile kuyruklar uzuyor. Mevlâna caddesinden 100.yıl Bulvarı dönüş istikameti ve aklıma gelemeyen diğer yoğun caddeleri…

25 yıldır yaşadığım Antalya’daki trafik yoğunluğunun en önemli nedenlerinden birinin sürekli yapılan ve bir türlü bitmeyen altyapı çalışmalarından kaynaklandığını da belirtmeliyim. Hiç bitmeyen yol kazımlarına şimdi de doğalgaz için yapılan çalışmalar eklenince, trafikteki çile katmerleniverdi.. Hiçbir gelişmiş ülkede, hiçbir şehir yaşantısında bu kadar kazılan sonra kapatılan asfaltlanan, sonrasında aynı caddedin defalarca kez kazılarak aynı işlemin yapılması mümkün olmamıştır. Bu abuk subuk durum bir tek bizim ve bizim gibi yönetilen 3.Dünya ülkelerinde olabilir.

Trafikte sıkıştığınızda kendinize bir çıkış yolu aramaya çalışıyorsunuz. Sol şerit mi hızlı gider, orta mı? Yok yok, belki en sağ daha hızlı gider diyerek bir şerit seçiyorsunuz kendinize. Takip ettiğiniz şerit, yol alırsa ne alâ, ama sağınız veya solunuz sizden önce giderse, sinirden ağladığınız anlar olmuyor değil hani. O yoğunlukta bir de kaza olursa trafikte, tartışmalar, kavgalar hatta yumruklaşmalar ile karışan yolun ortasında bekleyen araçların durumu, zar zor ilerleyen akışı da bloke ediyor. Bu gibi durumlar, trafik kuyruğunun iyice uzamasına neden oluyor, hiçbir trafik polisi de karmaşayı rahatlatamıyor.

Geçenlerde www.besttv.com.tr de yaptığım SİYASİ ANALİZ programımıza konuk ettiğimiz bir siyasi partinin eski Antalya İl Bşk. Antalya için trafiği rahatlatmak adına hiçbir çalışmanın yapılmadığını ve böyle giderse önümüzdeki yıllarda trafikte yaprak dahi kıpırdayamayacak duruma gelinebileceğinin altını çizdi. Yani trafik yeni çözümler bekliyor, yeni çözümler üretilmediği takdirde her geçen yıl bir öncekini arayacağız.

Hal böyle olunca da Antalya da trafikte yer alan araç sayısına bir göz atmak yerinde olur.

Türkiye'nin turizm cennetinde 176 bin 942 adet ile en fazla motosikleti barındıran il Antalya oldu. Toplam araç sayısı 571 bin 747 adet olurken, bu araçların 237 bin 718'ini otomobil, 176 bin 942'sini ise motosiklet oluşturdu. Buna göre, Antalya 'da bulunan toplam araç sayısının yüzde 41,5'i otomobil, yüzde 30,9'u da motosiklet oldu. Yoğun göç ve gittikçe artan nüfus araç sayısının da gittikçe artmasına neden olmakta.

Kısacası Antalya, sinirli, agresif, kavgacı ve mutsuz insanlar diyarı oldu, yetkililere önemle arzedilir.